adli para cezası • cezanın kişiselleştirilmesi • iştirak

bu hükmün uygulanma olanağı bulunmadığının gözetilmemesi ve 5237 Sayılı TCK.nun 61/8.maddesi gereğince, cezanın kişiselleştirilmesi sırasında, adli

cezanın kişiselleştirilmesi • lehe olan yasanın belirlenmesi • tehlikeli vasıta kullanmak

cezanın kişiselleştirilmesi • lehe olan hükümlerin uygulanması • zincirleme suç • sahtecilik ve dolandırıcılık

adalet ve nesafet kuralları • cezanın kişiselleştirilmesi • hizmet nedeniyle emniyeti suistimal • temel cezanın belirlenmesi • güveni kötüye kullanma • iştirak • müsadere

cezaların kişiselleştirilmesi • erteleme/seçenek yaptırım karşılaştırması • lehe hükmün belirlenmesi • aleyhe bozma yasağı • iştirak • taksirle öldürme • taksirli suç • seçenek yaptırım

temel cezanın belirlenmesi • cezaların kişiselleştirilmesi • işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunması gerektiği • sanığın sabıka kaydında geçmiş hükümlülüklerinin bulunmasının, temel cezanın belirlenmesi ölçütleri arasında bulunmaması • adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi • mükerrirlere özgü infaz rejimi • hak yoksunluğu • haksız çıkar • hırsızlık • orantılılık ilkesi • sahtecilik ve dolandırıcılık

hırsızlık • mala zarar verme • seçenek yaptırım

yazılmak zorundadır. Bu yasa düzenleme ışığında TCK'nın 51. maddesinde yer alan cezanın kişiselleştirilmesi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar ... suçundan 3 aydan fazla hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, cezanın kişiselleştirilmesi kurumu TCK'nın 51. maddesinin uygulanıp

görevi yaptırmamak için direnme • görevli memura hakaret • tehdit

hakkında lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması ... hakkında lehe olduğunda kuşku bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması ... açıklanmasının geri bırakılması kararının cezanın kişiselleştirilmesi normlarından önce tartışılması zorunluluğu karşısında, hükümden önce 08/02/2008 tarihinde

dayanmaktadır. Çağdaş ceza hukukunda ise kanuniliği içeren objektif hukuk anlayışı yanında, cezanın kişiselleştirilmesi anlayışını içeren subjektif hukuk ... korunması ve sosyal adaletin sağlanması bilinci ile ceza verme yetkisi devlete terk edilmiş olup, uygulayıcılar için en büyük zorluk cezanın kişiselleştirilmesidir. Yargılama aşamasında hâkim kişinin yaşadığı çevreyi incelemekte, sanık ile yakınlaşmakta, dosyadaki bilgileri bu dış etkenlerle birleştirerek sanık

1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Ali hakkında yapılan duruşma sonunda, hükümlülüğüne dair, (Trabzon Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 25.4.1996 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenilerek; dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bozma isteyen 6.9.1996 tarihli tebliğnamesiyle Daireye verilmekle, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; 647 sayılı Yasanın 6. maddesine yönelik olarak gösterilen gerekçenin, cezanın kişiselleştirilmesi ilkesine uygun, keyfiliğe yol açmayan, soruşturma aşamasında