sit alanı ilanı

kararla aynı tarihte alınan ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 1909 sayılı kararıyla I. derece Doğal Sit Alanı ilan edilen ...'nın UNESCO

imar kanunu istisnaları • sit alanı ilanı

çevrenin korunması • doğal sit alanı ilanı

büyükşehir belediyelerinin görevleri • imar planı yapma yetkisi • nazım imar planı • sit alanı ilan etme

belediye meclisi kararına gerek kalmadan koruma kurulunca karara bağlanan hususlarda değişiklik teklifinin kesinleşeceği belirtilmek suretiyle sit alanı ilan

kültür ve tabiat varlıklarını koruma yüksek kurulu • sit alanı ilanı

Davacılar Karşı Taraf : Kültür Bakanlığı Davanın Özeti : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 23.8.1996 günlü, 466 sayılı ilke kararının, yargı kararları ile hukuka uygunluğu saptanan 4.3.1988 günlü, 21 sayılı ilke kararını ortadan kaldırmaya yönelik olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir. Savunmanın Özeti: Sit alanı ilan edilen bir bölgede bir parsel sahibi dava açtığında diğer parsellerin durumu değerlendirilemediğinden, sit kararlarının boşlukta kaldığı, korumacılığın gerçekleştirilmediği nedeniyle bu tıkanıklığı çözmek amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiği, davanın reddi

dava açma ehliyeti • iptal davası açabilme koşulu • sit alan • sit alanı ilanının mülkiyet hakkını sınırlandırdığı

başvurunun zımnen reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Sit alanı ilanı mülkiyet hakkını sınırladığından bu alandan çıkarma

doğal sit alanı ilanının, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını kısıtlamaması ve fiilen elatma olgusunun bulunmaması dolayısıyla kamulaştırmasız elatmanın oluşmaması • taşınmazın sit alanı ilanının mülkiyet hakkına bir müdahale sayılmaması • açık artırma usulü • cevap dilekçesi • davanın kabulü • direnme kararı • kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi • kamulaştırmasız el konulan taşınmaz • kooperatif • mülkiyete tecavüzün önlenmesi • pazar yeri • tazminat davası • zıya

sınırlamanın olmadığını, 1995 yılında taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından doğal sit alanı ilan edildiğini, eldeki davanın, Kültür ... yöneltildiğini, doğal sit alanı ilanının taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını kısıtlamadığını, fiilen elatma olgusunun bulunmadığını, dolayısıyla tazminat hakkının ... davada başvurucuların taşınmazının SİT alanı ilanını mülkiyet hakkına bir müdahale olarak nitelendirmiştir. Bu müdahale, 1. maddenin ikinci fıkrası ... imkânına sahiptir. Diğer yandan Mahkeme, SİT alanı ilan edilmeden önce başvurucuların taşınmaz üzerinde bir yapı yapma izni için başvurmamış olmalarını da

davaya konu taşınmazın sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer aldığına dair şerhin bulunduğu, ayrıca bölgenin sit alanı ilan edildiğine dair kararın ... ikamet ettiği, böylece izinsiz uygulamaların yapıldığı yerin sit alanı ilan edilen bölge içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul

Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile taşınmazları sit alanı ilan edilen ve onanlı koruma amaçlı ... giren 5917 sayılı Kanunla getirilen değişiklikle "Sit alanı ilan edildiği tapu kütüğüne şerh edilen taşınmazları miras ve ölüme bağlı tasarruflar dışında ... .maddesinde, " 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, sit alanı ilan edilmiş ve onanlı koruma amaçlı imar ... Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile taşınmazları sit alanı ilan edilen ve onanlı koruma amaçlı

iştirak • kültür ve tabiat varlıklarını koruma

Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 12.06.1991 tarih ve 2049 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı ilan edilen ... ilçesi, ... köyü,... Milli Parkı ... için yapılmış havuz ve restoranın bulunduğu, beyanlara göre bu yapıların bölgenin sit alanı ilan edildiği karar tarihinden önce sanıklar ..., ... ve ... tarafından yapıldığı ve işletildiği, bölgenin sit alanı ilan edilmesinin ardından, ...Köyü Muhtarlığı ile İl Özel İdaresi ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ... alanı ilan edilmesinden önce yapıldığını, bu nedenle atılı suçlamaları kabul etmediklerini beyan ettikleri, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2013/13426 Esas