yeniden yargılama • kamulaştırma bedelinin tespiti • bilirkişi raporu • bilirkişi kurulu • cevap dilekçesi • davanın kabulü • kamulaştırma • istinaf dilekçesi • istinaf yolu • ön inceleme

ilişkin iade hükmünün açık olmaması sebebiyle infazda tereddüt oluşturması bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama

, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen maddesinde sözleşme hükmünün açık olmaması halinde yorumlanmasının düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine

Kararın Konusu: Çeşitli Konuları İlgilendiren Kararlar

yaptırılması" yönündeki emrinin mevzuat hükümlerinin açık olmaması sebebiyle taraflarınca olumsuz karşılandığını, Rektör ve Üst Yöneticiye sözlü olarak ... dilekçesinde özetle; - Rektörün sözlü olarak "Rektörlük Konutunun bahçesine hayvan barınağı yapılması'' yönündeki talimatının, mevzuat hükümlerinin açık olmaması sebebiyle kendilerince olumsuz karşılandığı ve Rektör ile üst yöneticiye bildirildiği, ancak 26.04.2018 tarihli ve 6280 sayılı yazı ile yapım işinin

01/08/2022 tarihli istinaf dilekçesiyle, 6100 sayılı yasanın 305. maddesi uyarınca sadece hükmün açık olmaması yada tereddüt uyandırması halinde tavzih

menfaatin elde edildiği zamana ilişkin kanun hükmünün açık olmaması... öngörülebilirliğin ancak 2013 tarihli Danıştay Daire kararlarıyla söz konusu olduğunun

reddine; ilk derece mahkemesi kararının hükümün açık olmaması yönü ile hatalı olduğundan re'sen düzeltilmesi gerektiği, ancak bu yanlışlığın HMK. 353/b-2

davalının teminatı iade etme yükümlülüğünün üzerinde durulması gerekir. 6098 sayılı TBK 23. Maddede sözleşme hükümlerinin açık olmaması halinde

karşılanmadığını, hükmün açık olmaması, maddi karşılığının yazılmaması nedeniyle uygulanabilir olmadığını, ayrıca dava dilekçesinde talep ettiği kira bedeli

belirli süreli sözleşme • davanın kabulü • delil sözleşmesi • eksik inceleme • sosyal güvenlik kurumu • teminatın iadesi

kapsayacağı şeklinde geniş bir yoruma tabi tutulamayacağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 23. maddeside sözleşme hükmünün açık olmaması halinde

tarihli ve E.1990/1593, K.1991/866 sayılı emsal kararının bulunduğu hususları da göz önüne alındığında hem kanun hükümlerinin açık olmaması hem de diğer