Number of hits: 8,638
cevabından anlaşıldığı üzere davacının Basit Usule Tabi ticari kazanç yönünden vergi mükellefi olduğunun bulunduğu, Neticeten davacının tacir olmadığı
yapılan sorgulamada da tarafların ticari kazanç mükellefi olmadıkları anlaşılmıştır. Aynı şekilde davalı duruşmada alınan beyanında senede konu olan daireyi
olması gerekir. ...'tan yapılan sorgulamada davacının ticari kazanç mükellefi ve dolayısıyla tacir olmadığının açıkça anlaşıldığı, davalının ise yazılan
yanında davalı ...’nın kendisine sağlayacağı ticari kazancı dikkate alarak finansal hesaplarını yapmış ve yatırım kararını verdiğini, davalı
, 1.000 TL ticari kazanç kaybı tazminatının davalılar ... ve ...'dan kaza tarihi olan 12/02/2024 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont avans
olduğu görevi eksiksiz olarak ifa edeceğini de kabul ettiğini, müvekkili şirketin bu değerlendirmeleri dış piyasa tekliflerini değerlendirmek ve ticari kazanç sağlamak amacıyla yapmak istediğini fakat davacının ifa yükümlüğününü süresi içerisinde yerine getirmediğinden müvekkili şirketin dış piyasadan
, kazanç/gelir kaybının tazminini istemediğini, bu nedenle davacının talep etmediği bir kalemin (ticari kazanç kaybı/gelir kaybı) tespiti ve hüküm altına
adına trafikte kayıtlı kamu yararı amacıyla kamu hizmetine tahsis edilmiş, kullanım amacı yolcu nakli olan belediye otobüsü olup, ticari kazanç gayesi
talebi açısından yapılan değerlendirmede davalı tarafın geçmiş yıllarda zarar ettiği, 2014 yılında ise 40.305,65TL tutarında Ticari Kazanç elde ettiği
, ...'ın işletme hesabına göre defter tuttuğu, ticari kazanca ilişkin kar ile zararın 0,00 TL gösterildiği, davacıların ortak olarak bulundukları şirketin