Müdahaleden ötürü edim dışı zenginleşmeden fark ise şu noktadadır: Müdahaleden ötürü…
- İçindekiler
- Metin
- Referans kopyala
-
Git
: - Sayfaya Git
- Paragrafa Git
- Görüntüleme Ayarları
-
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi:
Şubat 2022
Son Güncelleme:
Şubat 2022
ISBN:
978-625-432-097-2
eISBN:
978-625-432-119-1
Baskı:
8
Sürüm:
1
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
III. BORÇTAN KURTULMADAN ÖTÜRÜ ZENGİNLEŞME
Kişi, başkasını, masraftan kurtaracak yerde, borçtan kurtararak da zenginleştirebilir.…
Sebepsizliği ve haksızlığı apaçık ortada olan bu zenginleşmenin de tasfiyesi gerekir…
“Rücu zenginleşmesi”ni edim zenginleşmesinden ayrı tutmak şu bakımdan önemlidir ki edim zenginleşmesini engelleyebilen BK 78 I’in “borçlu olunmadığı biline biline ifada bulunma” blokajı rücu zenginleşmesini engelleyemez. (Krş. ileride dn. 110)…
Öte yandan, rücu zenginleşmesi istemini vekaletsiz iş görmeden çıkma iade isteminden de ayırt etmelidir. Vekaletsiz iş görmede tüm ödemeler kurtarılabilirken, rücu zenginleşmesinde yalnız objektif zenginleşme tutarının iadesi sağlanabilir(105)…
Gelgelelim, bu “rücu zenginleşmesi”nin uygulanma alanı da evvelce ele alınan “masraftan…
Bilindiği gibi, eğer üçüncü kişi, borçluyu, onun talimatı (vekaleti, havalesi) olmaksızın…
O halde, ancak bir “son çare” oluşturduğu görülüp anlaşılan “rücu zenginleşmesi”…
Örnek: Ü, sırf B’nin taksitle ve mülkiyeti saklı tutma anlaşması uyarınca satın almış…
Sırf kiracı olarak oturduğu daireden çıkarılmasın diye, kiraya verenin haciz yoluyla…
Başkasının borcunu yanlışlıkla “kendi borcu” sanıp ödeyen üçüncü kişi, aslında, sadece haksız yere parayı tahsil eden kişiye karşı bir edimden ötürü zenginleşme istemi (condictio indebiti) yöneltebilir. O, ne de olsa, alacaklıya “kendisi için” bir borç ödemiştir; edimle izlediği amaç alacaklıya yöneliktir, yoksa borçluya değil; onun edimi kendi varsaydığı borcuna muzaftır, yoksa borçlununkine değil.…
Gelgelelim; kimi hukukçulara göre üçüncü kişi, böyle bir durumda da, işine gelirse, örneğin alacaklı parasız kalmış olur da borçlu paralı olursa, iradesinin yönünü adeta bir pusula ib
Borçlunun aslında mevcut olmayan borcunu kapatmak için yanlışlıkla edimde bulunan üçüncü kişiye gelince: O, çoğunluğun görüşüne göre doğruca edimi alana başvurabilirken (condictio indebiti), ancak küçük bir azınlık üçüncü kişiyi edimle izlediği amaç nedeniyle (ödemesini borçlu için yaptığından) borçluyla hesaplaştırır (Rücu zenginleşmesi)(108)…
Eklemek gerekir ki masraftan kurtararak değil de borçtan kurtararak zenginleştirmede…
“Rücu zenginleşmesi” ile ilgili açıklamaların sonunda, evvelce “borçların üçüncü…
Bilindiği gibi, üçüncü kişinin borçlu yerine edimde bulunmasının, bu edimle izlenen…
a- Üçüncü kişi, borçlunun borcunu hiçbir karşılık beklemeden, salt bağışlama sebebiyle…
b- Üçüncü kişi, borçluyla kendisi arasındaki özel edim ilişkisine, diyelim borçtan…
c- Üçüncü kişi, borçlunun oluru (talimatı) dışında, kendi inisiyatifiyle ama onun…
d- Borçlunun borcu için kendi eşyasını rehin olarak vermiş olan kişi, sırf bu malını…
e- Üçüncü kişi, borçlunun borcunu, onun varsayılı çıkarı ve iradesi ile örtüşmeyecek…
f- Üçüncü kişi, aslında başkasına ait bir borcu “kendi” borcu sanıp ödemişse, doğruca,…
Yalnız kimilerine göre işine öyle geliyorsa (diyelim alacaklı parasız, borçlu ise paralıysa), sonradan iradesinin yönünü değiştirip “kendim için” değil de “borçlu için ödemiştim” savıyla, zenginleşmenin iadesi istemini “rücu zenginleşmesi” bağlamında borçluya da yöneltebilir(111)…
g- Üçüncü kişi, aslında hiç mevcut bulunmayan, örneğin evvelce kapatılmış olan başkasına…
Gerçi bu olasılıkta, üçüncü kişi, kendisi için bir kişisel, öz edim gerçekleştirmekte…
Yalnız azınlıkta kalan bir görüşe göre, değil mi ki üçüncü kişi, alacaklı indinde (gözünde) borçlu için ödemede bulunmuştur, o halde üçgenin kenarlarını da çepeçevre dolaşmak, yani hesaplaşmayı üçüncü kişiyle sözde borçlu, sözde borçluyla da ala
İsviçre Federal Mahkemesi ise şöyle bir ayrım yapar: Eğer üçüncü kişi edimi alan indinde “kendisi için” edimde bulunduğu izlenimi bırakmışsa, “kendisinin”, yok eğer “borçlu için” edimde bulunduğu izlenimi yaratmışsa, ancak “borçlunun” alacaklıya karşı edim zenginleşmesi istemi yöneltmesi düşünülmelidir. Bu ikinci olasılıkta, üçüncü kişinin sonradan borçluya karşı edim dışı “rücu zenginleşmesi” istemiyle başvurma olanağı saklı tutulur(114)…
Şu özelliğe dikkat edilmeli: Borçlu olmadıkları halde yanlışlıkla ödemede bulunmuş olan müteselsil borçlu ve kefilin doğruca alacaklıya başvurabileceği tartışılmamalıdır çünkü müteselsil borçlu ve kefil salt başkalarının borcunu kapatma amacıyla değil, aynı zamanda “kendi” borçlarını da kapatma amacıyla devreye girmiş sayılırlar(115)…
Borcun aslında mevcut “bulunması” halinde, müteselsil borçlunun ve kefilin borçluya, üstelik halefiyet ayrıcalığıyla kayıtsız koşulsuz rücu etme avantajları (BK 85 III, 168 I, 596) unutulmasın.…