T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2025/31
KARAR NO : 2025/17
DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 11/10/2024
KARAR TARİHİ : 13/01/2025
Mahkememizin 2024/634 Esas sayılı dosyasında 13.01.2025 tarihli duruşmada davacı ... ŞİRKETİ hakkındaki davanın tefriki ile mahkememizin başka bir esasına kaydına, bu davacı yönünden yargılamaya tefrik edilen dosya üzerinden devam edilmesine karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın mahkememizin 2025/31 Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 25.01.2019 tarihinde kurulmuş olup kurulduğundan itibaren, Belirli Bir Mala Tahsis Edilmemiş Mağazalardaki Bir Başka Ülkeyle Yapılan Toptan Ticaret (Çeşitli Malların Toptan Ticareti) alanında büyük ivme kaydettiğini, sektöre ülke standartlarını kazandıran ... ŞİRKETİ'nin hızlı, kaliteli ve sorunsuz hizmet ile müşterilerine en iyi ürünü kaliteli ve uygun fiyatla sunmayı amaçladığını, kuruluş faaliyetlerine uygun olarak şirketimiz ... adıyla 2019 yılında piyasaların ihtiyacına karşılık modüler sehpa ve aydınlatma ürünleri ağırlıklı olmak üzere birçok nevide mobilya ürünleri üretimine başladığını, şirketin merkezi ihracat ağırlıklı olmamız nedeniyle ve iade işlemlerine daha hakim teşbik bölgesi olan ... ilçesinde olup, ana üretim merkezi ise gerek işçilik ve gerekse de hammade temini kolaylığa yönelik olarak ... ilçesi ... bölgesinde 3.500 m2 kapalı alanda ise üretimini gerçekleştirdiğini, zamanla piyasada yer edinen şirketimiz ihracat faaliyetleri kapsamında büyümüş ve 54 ülkeye ihracat yapar hale geldiğini, özellikle de bu büyüme ve müşteri yelpaze portföyünün genişlemesi ile mobilya sektöründe son teknolojik makine ve ekipmanlarıyla donatılmış tam entegre üretim tesisi ile müşterilerinin taleplerini hızlı ve tam kontrollü bilgisayar destekli kalite anlayışıyla karşılamayı amaçlamış olup bu doğrultuda da piyasada adından bahsedilir, sayılı üreticilerden biri haline geldiğini, hammadde alımlarındaki maliyetlerinin katbekat artması, tedarikçilere verilen siparişlerin maliyetlerinin artışlarına bağlı olarak temin edilmesindeki yüksek fiyatlar-lojistik zorlukları-döviz kurlarındaki yüksek dalgalanmalar- vb. olumsuz etkenlere bağlı olarak müşterilerden alınan siparişlerin taahhüt edilen sürede yetiştirilememesi, sabit fiyat garantili satış anlaşmaları yapılan müşterilere verilen fiyatların üretim maliyetlerinin altında kalmasından dolayı kar elde edilebilecek sözleşmelerden zararlar etmeye sebebiyet verdiğini, bu zararlara bağlı olarak müvekkilinin nakit akışında bozulmalar meydana geldiğini, mamulün üretilmesi için gerekli olan hammadenin nakit temin edilmek zorunda kalınması, üretilen mamulün ancak piyasaya çek ile satılabilmesi, bankalarca çeklere dayalı kredi kullanıdırılmaması üzerinde bu defa çeklerin faktoring aracılığı ile nakde döndürülmesi nedeniyle faktoring komisyonlarıyla karşılaşılması, elde edilecek kar marjının ise ancak faktoring komisyonlarını ve üretim giderlerini karşılamaya yetmesi nedeniyle müvekkil artık nefes alamaz hale gelmiş, vadesi gelmesine rağmen çeklerini ödeyemez duruma gelmiş ve ticari hayatının sona ermesi tehlikesi ile karşı karşıya geldiğini, müvekkil-davacının hizmet verdiği sektörde yüksek teknoloji ve yüksek kalite standatlarına uygun faaliyet göstermekte, çalışmalarının maliyetlerinin artması, döviz kurundaki dengesizlikler ve enflasyondaki artıştan, TCMB tarafından politika faizinin %60 seviyelerine çıkartılmış olmasından, hammade ihtiyacının sadece nakit temin edilebilmesi ve ancak piyasanın ise vadeli çeklerle ile döngüsünün sağlanması, bankalardan yüksek kredi faizi oranları nedeniyle kredi kullanılamaması ve zaten bankalarca da kredi limitlerinin çok kısıtlı tutulması nedeniyle nakit temini konusunda çeklerin faktoring komisyonlarına mecbur kalınması, bunun da şirketin karını komisyon ve sabit üretim giderlerine harcaması nedeniyle olumsuz etkilenmiş işletme nakit döngü kurmada güçlük yaşar hale geldiğini, banka borçları olmak üzere borç ödemelerinde temerrütler oluşması ve şirketin işletme sermayesi ihtiyacının artması nakit darboğazına girilmesine neden olduğunu, işletme sermayesi ihtiyacının çözülmesi halinde üretim faaliyetlerini devam ettirecek, üzerindeki nakit baskısını atmak maksatlı yeni sözleşmeler ve bağlı ilişkiler ile daha karlı duruma geleceğini, ancak hali hazırda İİK. 285 ve devamı maddelerinde değişen haliyle tanımlanan "Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunma” durumunun gerçekleştiğini, kanun metnindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere hem alacaklıların alacağına kavuşması hem de şirketin iflasının önlenip ticari hayatına devam edebilmesi konkordato talebimizin kabulüne bağlı olduğunu, şirketin vadesi gelecek borçlarını ödemesi halinde gerek tüm borçların ödenmesi imkânsızlaşacağı gibi, gerekse de işletmeye has tesis ve makineler hurda malzemesi fiyatına satış göreceğinden alacaklılarımız en fazla alacaklarının yarısı kadar bir miktar ile tatmin edilebileceklerini, projede öngörülen ve somut olarak elde edilebilirliği de ortaya konulan kaynakların sağlanması halinde sayın mahkemece de Konkordato Projemizin Tasdikine karar verilmesinden itibaren başlamak üzere projemizde ve ticari kayıtlarında mevcut tüm alacakların geçici mühletin tesis edildiği günden itibaren finansal kuruluşlar ile imtiyazlı alacaklar konkordato sürecinde ödenmeye devam edilecek ve mevcut diğer asıl alacakların konkordato projesinin tasdiki kararından itibaren başlamak üzere 18 ay ve aylık eşit taksitler halinde ve yıllık %25 faiz oranı üzerinden tüm borçlarımızın ödemesi sağlanacağı gibi, kaynaklar kısmında da belirtilen artı varlık sağlanması ile şirketin ticari faaliyetlerine devam edeceğini,
Öncelikle müvekkilinin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi İşin İcra ve İflas Kanunu'nun 287, 288., 294, ve 295. maddeleri gereğince;
İİK..'nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezalan dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi sebebe dayanırsa dayansın davacı müvekkil aleyhine yeni takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulmasına, yeni takip başlatılmamasına, tedbir tarihinden sonra uygulanan haciz, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
Davacı müvekkili hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasına,
Davacı müvekkilinin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının davacı müvekkile ödenmesine,
Davacı müvekkilin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı müvekkile iadesine,
Davacı müvekkiline ait olup haczedilen araçların kayıtlarına konulan yakalama şerhlerinin veya şirketin demirbaşlarına uygulanan muhafaza kararlarının kaldırılmasına geçici mühlet kararı itibariyle her ne nam ve ad altında olursa olsun hiçbir şekilde muhafaza işlemi uygulanmaması'na dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
İşbu karar tarihinden sonra alacaklı bankalarda davacılara ait hesaplara gelecek paralar ile ilgili, ilan tarihinden önce muaccel hale gelmiş kredi ve başkaca alacaklar için yapacakları rehin, takas uygulamalarının İİK 294. maddesi yollaması ile İİK' nin 200.maddesinin 1, 2 ve 3. fıkrası kapsam ve şartlarında tedbiren durdurulmasına, davacının bankalardaki hesaplarına yatırılan paralara bankalarca rehin veya takas hükmünde olmak üzere konulan ve uygulanan blokajların kaldırılmasına ve blokaja tabi tutulan bedellerin davacının komiserler nezaretindeki ilgili banka hesabına davacının kullanımına sunulmak üzere iadesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
Davacı müvekkili tarafından banka ve finans kuruluşlarına tahsil, takas ve teminat olarak verilmiş olan çek, senet ve her türlü kıymetli evrakın davacıya iadesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı müvekkilin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. Şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine,
Davacı müvekkilinin keşideci olduğu çekler yönünden "çeklerde karşılıksız işleminin uygulanmaması ile varsa uygulanan şerhlerin geçici mühlet tarihi olan 11.10.2024 tarihi dahil olmak üzere iptali" yönelik, diğer senetler yönünden ise protesto edilmesinin önlenmesi'ne yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
Davacı müvekkilinin SGK, vergi dairesi ve diğer kamu kuruluşları nezdinde doğmuş ve doğacak hak, alacak ve istihkaklarının üzerine haciz konulmamasına, özellikle şirket adına kayıtlı bulunan araçların ipotekli tüm borçların itfası ve bakiye kısmın ise hammadde kaynağı olarak kullanılacak olması nedeniyle varsa konulmuş olan tüm haciz ve tedbirlerin kaldırılmasına,
Davacı müvekkilinin bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması, zımnında yargılama neticesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine
Tüm bu süreçlerin denetim ve uygulanırlığını sağmalak üzere müvekkilin nakit darboğazı, borç miktarının azlığı, yaşanan olağanüstü maddi külfetlerdeki artışlar dikkate alınarak tek komiser olarak smmm/ymm komiser atanmasını, müvekkil şirketin konkordato talebinin kabulü ile, İcra Ve İflas Kanunu'nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına geçici İİK. 285. maddesi çerçevesinde geçici mühlet neticesinde İcra Ve İflas Kanununun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep , İİK 285 ve devamında düzenlenen adi konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Mahkeme içi adi konkordato 2004 sayılı Kanun'un 285 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş ve konkordatoya başvurabilecek kişiler 2004 sayılı Kanun'un 285 inci maddesinde “herhangi bir borçlu” denilerek açıklanmıştır. Kanunun bu ifadesi karşısında tüzel kişiler ile tacir olup olmadığına bakılmaksızın bütün gerçek kişilerin konkordatoya başvurabileceği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı Kanun'un 285/2 inci maddesindeki düzenleme uyarınca konkordatoya başvuru imkânı sadece borçluya tanınmamıştır. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı da gerekçeli bir dilekçe ile borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Borçlu, konkordato mühletinin kapsadığı ve mühlet hükümlerinin devam ettiği dönem içerisinde komiserin denetimi altında 7101 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin öngördüğü sınırlamalar içerisinde mal varlığı üzerinde tasarrufta bulunmak imkânını kural olarak muhafaza eder.
Asliye ticaret mahkemesi komiserin veya borçlunun makul sebeplere dayalı talebi üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatarak, geçici mühlet süresini beş aya yükseltebilir.
Geçici mühletin ilânı ve ilgili kurumlara bildirilmesinden itibaren, alacaklılar ilândan başlayarak yedi gün içerisinde borçluya kesin mühlet verilmesini gerektiren durum bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürerek konkordato talebinin reddini isteyebilirler (2004 sayılı Kanun md. 288).
Geçici mühlet içinde mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Bu süreçte geçici komiser duruşmadan önce raporunu mahkemeye ibraz eder. Mahkeme yapacağı değerlendirmede itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır (2004 sayılı Kanun md. 289/2).
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün görülmesi hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir (2004 sayılı Kanun md. 289/3). Gerekiyorsa geçici komiser veya komiserler değiştirilerek yeni bir görevlendirme yapılabilir veya geçici komiserlerin görevine devam etmesine karar verilerek dosya komisere teslim edilir.
Konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp, sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu sebeple ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
İİK 286.maddede belirtilen belgelerin şeklen sunulduğunun tespiti üzerine mahkememizce borçlu şirket hakkında 14.10.2024 tarihi saat 11:00'den itibaren üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının incelenmesi başka bir deyişle davacının mali durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığı veya konkordato teklifinin tasdik şartlarının yerine gelip gelemeyeceğinin tespiti amacıyla alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kurulana Dair Yönetmeliğin 4.ve devamı maddeleri kapsamında konkordato komiser heyeti görevlendirilmiş, komiser heyeti 15.10.2024 tarihi itibarıyla davacının faaliyetlerini nezaret etmek suretiyle görevine başlamış geçici mühletin sona ereceği tarih dikkate alınarak duruşma gün ve saati belirlenerek geçici mühlet kararı ilan edilmiş ve İİK 288. maddesi uyarınca ilgili yerlere bildirilmiştir. Konkordato gider avansının depo edildiği anlaşılmıştır.
Geçici konkordato komiser heyetinin 27/12/2024 havale tarihli nihai raporunda ; ''Konkordato talep eden Şirkete ait 30.11.2024 mali tablolarının Heyetimizce incelenmesi neticesinde takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; ... Mobilya Yönünden: 1)Konkordato talep eden Şirket'in konkordato geçici müddet süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği 22 çalışanıyla ve ticari faaliyetine devam ettiği, personel, demirbaş ve mevcut çalışma düzenini koruduğu, 2)Şirket'in 30.11.2024 tarihi itibariyle rayiç değer bilançosunda (+) 23.101.540,68 TL tutarında öz kaynağa sahip olduğu ve rayiç değer bilançosunda borca batık olmadığı, 3)Şirket'in 30.11.2024 tarihli Gelir Tablosunda 35.978.604 TL Net Satış Hasılatı gerçekleştirdiği, satılan malın maliyeti, faaliyet giderleri ve finansman giderleri ve olağandışı gideler ve zararlar sonrasında, Dönem Ticari Karının (+) 334.323 TL olduğu, 4)Bankalara kredi borcunun 13.528.346,77 TL olduğu ve tamamının adi borç kapsamında olduğu, 5)Borçlunun konkordatoya tabi adi borçlarının toplamının 45.721.906,76 TL olduğu, 6)Borçlunun konkordatoya tabi adi borçları için, vade konkordatosu talep ettiği, sunmuş olduğu revize projenin Sayın Mahkemenizce kabul görmesi halinde 2026 yılı başından itibaren aylık taksitler halinde olmak üzere toplam 36 ay vadeli ve eşit taksitlerde, %100 anapara (tenzilatsız) üzerinden ve ayrıca anapara tutarına 36 aylık süre için toplam %25 vade farkı oranı üzerinden ödeme teklif edildiği, 7)İflas halinde imtiyazsız alacaklılara ödenebilecek tutarın konkordatoya tabi borcun %61'i olduğu, ayrıca ön projeye göre adi alacaklılara borç anapara ödemesinin yanı sıra faiz ödemesinin de yapılacağı, bu kapsamda konkordatonun devamının adi alacaklıların lehine olduğu, 8)Şirketin konkordato kaynaklarının; 15.690.253,35 TL esas faaliyet karı, 4.688.244,74 TL mevcut Hazır Değerler, 9.767.953,93 TL eski alacakların tahsili, 14.000.000,00 TL stok seviyesinin düşürülmesi (projeksiyon dönemler satışların maliyeti için nakit çıkışı öngörülmesine rağmen mevcut stokların üretimde kullanılması suretiyle yaratılan kaynak), 15.791.989,65 TL Verilen Sipariş Avanları nedeniyle satıcılara yapılacak eksik ödeme, 1.000.000,00 TL Sermaye Artışı, 1.800.000,00 TL Diğer Dönen Varlıkların nakde dönüştürülmesi olacak şekilde çeşitlendirilmiş olmasının konkordatoya tabi borçların tasfiyesi için önemli olduğu, 9)Şirket ortağına ait (şirketin banka kredileri kapsamında rehinli )gayrimenkullerin satışından sağlanan tutarın tamamının kaynak olarak gösterilmediği, bu tutarın kaynak olarak gösterilmesi durumunda kaynak tutarının (yapılabilecek fazladan tahsilat) kadar artabileceği, 10) Şirketin, Heyetimizin almış olduğu kararlar doğrultusunda, şirketin ticari faaliyetleri ile ilgili alımlarını ve zorunlu harcamalarını belirlenmiş kural ve limitler dahilinde komiser heyeti onayı ile yaptığı, 11)Şirketin taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmesi kaydıyla, bütün alacaklıların alacaklarının konkordato mühleti sonunda ödenme ihtimalinin bulunduğu, davacı şirketin hâlihazırdaki performansı ile şirketin komiserler onayıyla doğacak bütün borçlarını ve imtiyazlı alacaklıların alacaklarını ödenme ihtimalinin bulunduğu, 12) İşbu raporda açıklanan hususlar çerçevesinde konkordato sürecinin başarıya ulaşabilmesi için borçlu şirketin üzerine düşen görevleri ifa etmesi ve projesindeki taahhütlerini yerine getirmesi, aksi takdirde Mahkemenizce kesin mühlet verilmesi uygun bulunsa dahi kesin mühlet içerisinde konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılır ise İİK m. 292/b uyarınca kesin mühletin kaldırılmasına karar verilebileceği, Nihai olarak, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak mevcut şartlar altında konkordatonun başarıya ulaşması mümkün olduğundan davacı şirkete kesin mühlet verilebileceği; " yönünde görüş ve kanaatin bildirildiği ayrıca rapor içeriğinde şirketin tüm faaliyeti ve yönetiminin ... adresindeki fabrikasından yürütüldüğünün, sicile kayıtlı adresin sanal ofis olarak kiralandığı tespitlerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Komiser heyeti raporunda şirketin tüm faaliyeti ve yönetiminin ...adresindeki fabrikasından yürütüldüğü belirtildiğinden davacı şirketin fiili muamele merkezinin anılan adres olup olmadığı, bankacılık işlemlerinin nereden yürütüldüğü konusunda şirketin ticari kayıtları incelenerek yazılı görüş ibraz etmek üzere duruşma gününe kadar süre verilmiş geçici konkordato komiser heyetinin 10/01/2025 havale tarihli yazılı görüşlerinde özetle; ''...Ltd. Şti. yönünden; ön projesinin gerçekleştirilebilir olduğu, şirket adresinin her ne kadar Merkez adresi ... olarak gözükse de şirketin ihracat nedeniyle KDV iadelerini hızlı alabilmek amaçlı bu adresi kullandığı, asıl tüm yönetim ve faaliyetinin fabrikası adresi olan ... adresinde gerçekleştirildiği " yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
2004 sayılı İİK ‘nın Onikinci Babında “ Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ düzenlenmiştir. Düzenlemenin ilk sırasında “ Adi Konkordato “ ya yer verilmiş, 285 vd maddelerinde yer bulan düzenlemenin 285. maddesinde “ Konkordato talebi “ açıklanmıştır. 285/3. fıkrasında “ Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için 154’üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerlerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir “ düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa koyucu, konkordato talebinde, yetkili ve görevli mahkeme açısından, iflasa tabi olan borçlu için, iflas yolu ile takipteki yer alan “ yetki “ üst başlıklı 154. maddeye atıf yapmıştır. 154. maddenin alt başlığı, “ İflas takiplerinde yetkili mercii”dir. Atıf yapılan birinci fıkrasında, iflas yoluyla takipte yetkili mercinin, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesi olduğu, ikinci fıkrasında, merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili mercinin, Türkiye’de ki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesi olduğu belirtilmiştir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin ve kesindir. Aksine yetki sözleşmesi yapılamaz. Yetki itirazında bulunulmamış olsa dahi, mahkemece yetkili olup olmadığı kendiliğinden gözetilir. Konkordato talep eden borçlu şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer, asliye ticaret mahkemesi, kesin yetkili mahkemedir. Tüzel kişilerin yerleşim yeri de, MK hükümlerine göre belirlenir. TMK nın 51. maddesinde, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu belirtilmiştir. Bu durumda muamele merkezinin, işlerin yönetildiği yer yani tüzel kişinin yerleşim yeri olduğunun kabulü yerinde olacaktır. Yasal düzenlemelerde, şirketin ticaret sicil adresinin muamele merkezi olduğuna yer verilmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ... Esas, ...Karar sayılı ilamında, kısaca, iflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yerin muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de ticaret sicilinde kayıtlı olduğu yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerektiği vurgulanmıştır.
İİK 285. maddesinde atıf yapılan İİK 154. maddedeki yetki, kamu düzenine ilişkin ve mutlak yetkidir. Bu şekilde, yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır. Çünkü, kesin yetki kuralı dava şartıdır. ( HMK. 114/1-ç, m.115).
Açıklanan ilkeler çerçevesinde somut talep incelendiğinde; davacı ...Şirketi'nin fiili muamele merkezinin ... olduğu , İİK 285. Maddesi atfı ile İİK 154. maddesi kapsamında işbu talep yönünden davaya bakma yetkisinin ... Ticaret Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla davanın kesin yetki-dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve HMK 20.maddesi uyarınca süresinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ... Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kesin yetki-dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20.maddesi uyarınca süresinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için süresinde talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin kesin yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda,borçlu şirket yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/01/2025
BAŞKAN
ÜYE
ÜYE
KATİP