B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU : Konkordato
Hasımsız olarak görülen davada İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve ek karara yönelik istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup incelendikten sonra:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinin .... E. sayılı dosyasında; konkordato talep edenler ... Ltd. Şti. ve .... A.Ş. arasında organik bağ olduğunu, ortaklık yapılarının benzerlik gösterdiğini, her iki şirket arasında maddi ve hukuki yönünden bağlılık, kefalet, çapraz kefalet ya da sebep sonuç ilişkileri bulunan birden fazla şirkete ilişkin olarak tek bir dilekçe ile dava açılması zarureti hasıl olduğunu, müvekkillerinin satıcı firmalardan ham madde tedarik ederken birbirlerine kefil olduklarını ve teminat verdiklerini, aynı işlemler nedeniyle müteselsilen borç anlaşmalarına imza atmakta olduklarını, dolayısıyla bir şirket hakkında açılacak davalar veya verilecek hükümlerin diğer şirkete de sirayet edeceğini, müvekkillerinden .... Ltd. Şti.'nin kurulduğu .. tarihinden itibaren şirket ana sözleşmesinde belirtilen alanlarda faaliyet gösterdiğini, tek ortaklı bir yapıya sahip olduğunu, ortak olan Lokman Aran'ın müdür sıfatı ile şirketinin münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğunu, şirketin ilerleyen dönemlerde medikal cihazlar üretimi yapmak amacıyla fabrika yatırımı gerçekleştirmeyi planladığını, Diyarbakır iline yatırım tamamlandığında yaklaşık 2.500 personelin istihdam edileceğini ve bölge ekonomisine ciddi katkı sağlayacağının öngörüldüğünü, gerek bu yatırım planlamasının ve gerekse yapılacak ticari faaliyetlerde kendisine pazar oluşturabilmek amacıyla bir hastaneye yatırım yapılmasına karar verildiğini, bu nedenle... ilinde faaliyet gösteren diğer müvekkili .... A.Ş.'ye ait bulunan faal durumdaki....Hastanesinin %79,11 hissesini almak suretiyle bu hastaneye ortak olduğunu, hisse devir sözleşmesi imzalandığını ve devir alma bedeli karşılığı 20.000.000,00 TL tutarında sıralı senetler verildiğini, ayrıca sözleşme gereği diğer müvekkili . ... A.Ş.'nin borçlarının müteselsi kefili olduğunu, devir sözleşmesinin imzalanması akabinde öngörüleri ve beklentilerinin dışında gelişen olaylardan ötürü ilk senedin vadesinde ödenemediğini, devamında ...Hastanesinin kefaletlerinden dolayı olan birtakım borçlarından ötürü şirkete hacizler gönderildiğini, Manisa İcra Dairesinin ... E., . E.,.E., .. E., ...E., sayılı icra takip dosyaları ile şirkete haciz ihtarnameleri geldiğini, ardı sıra yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle şirkette işlerin durma noktasına geldiğini ve faaliyet öngörülerinde sapmalar yaşandığını, müvekkili şirket yetkililerince, taraflarına gelen haciz ihtarnameleri ve kısa vadede nakit sıkışıklığı nedeniyle mevcut borçların ödenebilmesi ve yönetilebilmesi konusunda ciddi sıkıntılar oluştuğunu ve gelinen son noktada yakın geleceğe dönük olarak verilen ödeme taahhütlerinin yerine getirilebilmesinin kısa süre içerisinde ödenebilme imkânı kalmadığının fark edilmesi üzerine, tedbir alınmazsa muhtemel iflas tehlikesi ile karşı karşıya kalınacağının bilinci ile şirketin mevcut mali durumunun değerlendirilmesi amacıyla çalışmalara başlandığını, özellikle diğer grup şirketlerinin yüksek tutardaki kamu borçlarının vadelerinin kısa olması, borç ve alacak vadeleri ile nakit akış dönemlerinin uyumsuz olmaları gibi nedenlerle borçların kısa vadelerde ödenme imkânı oldukça güç hale geldiğini, diğer müvekkili Sekiz Eylül Sağlık ... A.Ş.'nin kurulduğu 09/09/2005 tarihinden itibaren hastane ve sağlık hizmetleri gibi şirket ana sözleşmesinde belirtilen alanlarda faaliyet gösterdiğini, Manisa Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğunu ve bünyesinde Özel Sekiz Eylül Hastanesini barındırdığını, son dönemde ana hissedar olan firma üzerinde yaşanan problemler, borçlanma, ciro ve diğer sorunlardan dolayı müvekkili şirketin sıkıntıya düştüğünü, firmanın geçmiş dönem yaşamış olduğu nakit darboğazları ve kredi kullanma imkanlarının olmaması nedeniyle toplam kamu borçlarının ana para tutarları gecikme zamları ve faizleri ile birlikte çok yüksek tutarlara ulaşmış bulunduğunu, bu borçların firma bünyesi üzerinde büyük baskı yarattığını, yeni yatırımlar ve iş imkanları yaratma konusunda sıkıntılara neden olmakta olduğunu, kamu borçlarının ödenebilmesi için şirketin faaliyetlerini iflas, haciz ve cebri icra baskısı olmadan devam etmesinin zaruri hale geldiğini, müvekkillerinin tenzilat talebinde bulunmadığını, ana paraya ilave olarak da faiz ödemeyi teklif ettiklerini, müvekkillerinin talebinin vadeye ilişkin olduğunu ileri sürerek öncelikle müvekkilleri hakkında geçici mühlet, daha sonra kesin mühlet verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde de konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden verilen kararda özetle; Mahkemenin ... E. sayılı dosyası üzerinden talep eden borçlular ... Ltd. Şti. ile . ... A.Ş. yönünden konkordato istemi ile açılan davada 15/11/2024 tarihli tensip zaptının (5) nolu ara kararı ile konkordato talep eden borçlu . ... A.Ş. yönünden verilen tefrik ara kararı gereğince dosyanın eldeki esası aldığı, 2004 sayılı İİK'nun 285. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 154. maddesi uyarınca konkordato taleplerinde yetkili ve görevli mahkemenin borçlunun muamale merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olup bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu, somut olayda konkordato talep eden ... A.Ş.'nin Manisa Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı olduğu ve Ticaret Sicildeki kayıtlı adresinin "..." olduğu, bu şirket hakkında Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinde konkordatoya ilişkin görülen... E. sayılı davanın derdest olduğu gerekçesiyle; konkordato talep eden borçlu ... A.Ş.'nin talebinin 6100 sayılı HMK'nun 114(1)-ç ve 115/2. maddeleri gereğince kesin yetki nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; öncelikle dosyanın istinaf incelemesi süresince davacı şirketin mevcut durumu gereği ve davanın konusunun konkordato istemli olması nedeniyle 2004 sayılı İİK m. 286 hükmüne göre konkordato talebinin içermesi gereken konkordato ön projesi ile diğer tüm belgelerin davamız ekinde ekinde eksiksiz olarak sunulduğu dikkate alınarak, 2004 sayılı İİK m. 287 hükmü uyarınca müvekkili şirkete (gerekirse müvekkil şirketlerin ya da geçici komiserin talebi ile iki ay uzatılmak kaydıyla) ara karar verilerek, tensiple birlikte derhal 3 aylık süre ile geçici mühlet ve tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, İlk Derece Mahkemesinde tek dava dilekçesiyle birlikte adi konkordato talep eden davacı müvekkili şirketlerin pay defterleri, ticaret sicil kayıtları ve konkordato projelerinden açıkça anlaşılacağı üzere davacı şirketlerin grup şirketi olduğunu, adi konkordato istemleri projeleri, borç sorumlulukları ve proje başarıları ile projeye somut katkıları birbirine sıkı sıkıya bağlı olan grup şirketlerinin konkordato davalarının tek bir dilekçe ile aynı mahkemede görülmesinin gerek usul ekonomisi gerekse de projenin başarıya ulaşması bakımından elzem olduğunu, mevcut yargı içtihatları gözetildiğinde yasal ve usul bir engel olmadığının da açık olduğunu, zira konkordato projelerinin ve şirket faaliyetlerinin tek bir mahkemece ve aynı komiser heyetince denetlenmesinde de fayda olduğunun açık olduğunu, zaten mevcut Yargıtay uygulamasında da olası iflas durumunda borca batıklık hesaplarının ve konkordato oylamalarının da grup şirketlerinde bir bütün olarak yapıldığını, işbu halde davacıların Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde tek bir dava dilekçesi ile adi konkordato talep etmelerinin mümkün olduğunu, bu halde İlk Derece Mahkemesince verilen yetkisizlik ve tefrik kararının konkordatonun amacı ve mevcut uygulamalarla bağdaşır nitelikte olduğunun söylenemeyeceğini, davacılardan .... A.Ş.'nin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen derdest olduğu öne sürülen davasının 2004 sayılı İİK m. 309/A uyarınca görülen malvarlığının terkin suretiyle konkordato olup Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde talep edilen konkordatonun ise 2004 sayılı İİK m. 285'ten kaynaklı adi konkordato talebi olduğunu, bu nedenle davanın konusu, sebebi ve talep sonuçları itibariyle tamamen birbirinden farklı olduğu, ilaveten davacı ... A.Ş.'nin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesindeki davadan feragati bulunmakta olup davacı şirketin borca batık olmadığının da nihai komiser raporu ile tespit edilmiş bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesi dosyasında da bu evrakların celp edildiğini, hakim ortak ve hakim şirket olan.. Tic. Ltd. Şti.'nin merkezinin bulunduğu yer olan Diyarbakır ilinde bu davanın açılmasının uygun olacağını, dosyanın istinaf incelemesi süresince davacı şirketin mevcut durumu gereği ve davanın konusunun konkordato istemli olması nedeniyle ara karar verilerek tensiple birlikte derhal tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, konkordato ön projesi ile diğer tüm belgelerin dosyada eksiksiz olarak sunulduğu dikkate alınarak 2004 sayılı İİK m. 287 uyarınca müvekkili şirkete (gerekirse müvekkili şirketlerin ya da geçici komiserin talebi ile iki ay uzatılmak kaydıyla) derhal 3 aylık süre ile geçici mühlet verilmesini talep ettiklerini, tefrik kararı verilen dosyadaki davacı şirketler arasında ortaklık yapıları itibariyle organik bağ olduğundan ve bu nedenle de davalarının ihtiyari dava arkadaşlığı kuralları gereği birleştirilebileceği, birlikte görülebileceğinden ortaklık yapıları benzerlik gösteren aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık, kefalet, çapraz kefalet ya da sebep-sonuç ilişkileri bulunan davacı iki şirketin dava dosyalarındaki tefrik kararından dönülmesini ve yetkili olan Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde dosyanın devam etmesi yönünde karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda;
Talep, borçlu şirket hakkında, 2004 sayılı İİK'nın 285 vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Dosya kapsamının incelenmesinden; İlk Derece Mahkemesinin ...E. sayılı dosyasında 13/11/2024 tarihinde verilen dilekçe ile borçlular ... Ltd. Şti. ile S... A.Ş. tarafından birlikte konkordato talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince ... A.Ş. yönünden davanın tefrik edilip işbu ... E. sırasına kaydedilerek dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda kesin yetkili mahkemenin Manisa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile davanın yetki dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre; davacı .... A.Ş. ünvanlı şirketin Manisa Ticaret Sicili Müdürlüğünün....sicil numarasında kayıtlı olduğu ve ticaret sicilindeki adresinin "..." olduğu, dava ve istinaf dilekçesinde davacı şirketin %79,11 oranında pay sahibinin ve hâkim ortağının, hakkındaki dava tefrik edilen .... Ltd. Şti. olduğu, bu dosyada davacı olan şirketin, hâkim ortağı vasıtası ile Diyarbakır'dan yönetildiği, dolayısıyla davacı şirketin fiili idare merkezinin Diyarbakır olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin muamele merkezinin neresi olduğu ve eldeki davada yetkili yer mahkemesinin hangi yer mahkemesi olduğu noktasındadır.
2004 sayılı İİK'nın 285'inci maddesine göre konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için talep edebileceği kolektif bir tasfiye biçimidir. 2004 sayılı İİK'nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflâsa tabi olan borçlu için İİK'nın 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir.
2004 sayılı İİK'nın 285. maddesi atfı ile aynı Kanunun 154. maddesi uyarınca; konkordato taleplerinde yetkili ve görevli mahkeme, borçlunun muamale merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olup bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin ve kesindir. Konkordato talebinde bulunan şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa davanın da bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. Muamele merkezinden kasıt, borçlunun ticarethanesinin olduğu yer olmayıp; borçlunun, ticaret yaptığı kişilere yönelik olarak işlerini takip ettiği yerdir. Gerçek veya tüzel kişi tacir birden fazla yerde ticari faaliyetlerde bulunuyor; ancak, bu işletmelerden birinde yoğun şekilde ticari faaliyetler yürütüyor ve tüm ticari işletmesini buradan idare ediyor ise muamele merkezi, ticari faaliyetlerin idare edildiği yer olarak vasıflandırılmaktadır (Baki Kuru, İflâs ve Konkordato Hukuku, Alfa Basım ve Dağıtım, Ankara 1988, s. 53.)
Öte yandan iflası istenen kişinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de, ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğu kanıtlanırsa iflas davasının bu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir (Yargıtay HGK'nın 20/02/2023 tarih ve 2012/19-643 E., 2013/256 K. sayılı kararı). Aynı kural konkordato davaları için de geçerli bulunmaktadır.
Eldeki uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davacı şirketin kayıtlı sicil adresinin Manisa ili olduğu gerekçesi ile davanın kesin yetki kuralı gereğince usulden reddine karar verilmiş ise de kararın eksik inceleme sonucu verilmiş olması nedeni ile usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır.
İlk olarak, yukarıda ayrıntısı ile açıklandığı üzere, yetki kuralının uygulanabilmesi için şirketin "kayıtlı sicil adresinin" değil "muamele merkezi"nin esas alınması gerekmektedir. Şirketlerin ticaret sicillerinde kayıtlı adresleri muamele merkezi yönünden karine oluştursa da bazen muamele merkezi şirketin sicilde kayıtlı adresinden farklı olması olanaklıdır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince; bu konuda gerekli araştırma yapılarak, davacı şirketin faaliyetleri yürüttüğü fiili muamele merkezinin neresi olduğu, dava ve istinaf dilekçesinde bahsedildiği gibi davacı şirketin hâkim ortağı vasıtası ile Diyarbakır'dan yönetilip yönetilmediği hususunun, davacının bu konudaki savunması alınıp delilleri toplandıktan ve re'sen toplanması gereken deliller de toplandıktan sonra gerektiğinde konkordato komiserinden rapor da alınmak suretiyle tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, hâsıl olacak sonuca göre davacı şirketin fiili muamele merkezin belirlenip yetkili Mahkemenin buna göre tespiti, şirketin muamele merkezinin Diyarbakır olduğu tespit edilir ise davaya bakmaya devam edilmesi, aksi durumda 6100 sayılı HMK m. 114(1)-ç ve 115(2) maddelerindeki kesin yetkiye ilişkin dava şartının değerlendirilmesi gerekirken, bu konuda araştırma yapılmadan dosya üzerinden inceleme ile yetinilerek karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Diğer yandan 2004 sayılı İİK'nın 287/1 maddesinde; "Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286'ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir..." düzenlemesi mevcut olup, Dairemizce dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından 2004 sayılı İİK'nın 286. maddesinde belirtilen belgelerin sunulmuş olduğu anlaşıldığından davacıya 3 aylık geçici mühlet verilmesine karar verilmiştir (Aynı yönde bkz. Sakarya BAM 7. HD'nin 06/11/2024 tarih ve 2024/1970 E., 2024/1536 K. sayılı; yine Sakarya BAM 7. HD'nin 12/07/2021 tarih ve 2021/1155 E., 2021/1292 K. sayılı karaları).
Açıklanan nedenlerle, 7251 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 sayılı HMK'nın m. 353(1)-a-3-6 hükmü uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda anılan kararının 6100 sayılı HMK'nın m. 353(1)-a-3-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Manisa Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde ...sicil numarasında siciline kayıtlı (Mersis No:...) ..'ne 2004 sayılı İİK'nun 287. maddesi gereğince, 25/11/2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 3 AYLIK GEÇİCİ MÜHLET VERİLMESİNE,
3-) 2004 sayılı İİK'nın 287. maddesi gereğince, komiserin görevlendirilmesi de dâhil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi, gerekli tedbir kararlarının verilmesi ve gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-) 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, peşin alınan istinaf karar ve ilâm harcının davacı tarafa İADESİNE,
5-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince hükümle birlikte DEĞERLENDİRİLMESİNE,
6-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından ve dava niteliği gereği hasımsız olması nedeniyle vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-) 6100 sayılı HMK'nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359(4) maddesi uyarınca Dairemiz kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353(1)-a ve 362(1)-c-g hükümleri gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/11/2024