İSTİNAF KARARI
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/463 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda, 06/04/2017 tarih, 2016/463 Esas, 2017/222 Karar no ile sanığın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olup, Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilmekle;
Dairemizce yapılan açık duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12/08/2016 tarih, 2016/1421 soruşturma, 2016/736 Esas, 2016/734 nolu iddianamesi ile sanığın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet suçundan eylemine uyan 2863 S.Y.nın 9.madde delaletiyle 65/1, TCK 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinde Yapılan Yargılamada İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında :
Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığının 12/08/2016 tarih ve 2016/736 E. sayılı iddianamesiyle, Çeşme Müze Müdürlüğü görevlileri tarafından, yapılan ihbar üzerine 04/05/2016 tarihinde gerçekleştirilen inceleme neticesinde düzenlenen 23/05/2016 tarihli raporda, Çeşme ilçesi A1 Mahallesi A2 mevkisi L16-B15-B4, 166 ada, 3 parselde bulunan ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararının 2. Maddesi uyarınca 2. Derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde olan arazide yer alan F1 Cafe isimli iş yerine, iş yeri yetkilisi olan şüpheli tarafından bahçe kısmına yaklaşık 5x1,5 metre ölçülerinde beton duvar inşa etmek ve anılan duvarın yan kısmına tuğla ile ocak yapmak ve yine duvar örmek suretiyle inşai ve fiziki müdahalede bulunulduğunun belirtildiği, şüphelinin alınan savunmasında suça konu arazinin sit alanı içerisinde olduğunu bilmediğini beyan ederek üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği ve sanığın isnat edilen suçu işlediği iddiasıyla K1'nin 2863 sayılı kanunun 65/1, 5237 sayılı yasanın 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmıştır.
Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesinde yürütülen yargılama neticesinde verilen 06/04/2017 tarih ve 2016/463 E 2017/222 K. sayılı kararı ile K1'nin 2863 sayılı kanun 65/1 maddesi, TCK. nun 62/2, 52/2 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; Sanık hakkında Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 05/11/1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararının 2. Maddesi uyarınca 2. Derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde olan arazide izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu iddiası ile kamu davası açıldığı, sanığın yaptığının suç olduğunu bilmediğini, A1'nın arkeolojik sit alanı olduğunu bildiğini beyan ettiği; mahallinde mahkememizce mimar ve arkeolog bilirkişi eşliğinde keşif yapıldığı, raporda özetle; dava konusu edilen yerin İzmir I Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararı ile II Derece Arkeolojik sit alan olduğunun, sanığa ait işletmede 5x1,5 metre ölçülerinde beton duvar inşa edildiğinin ve anılan duvarın yan kısmına tuğla ile ocak yapıldığının, daha sonra bu yapıların yıkıldığının, bu uygulamaların inşa-i ve fiziki bir müdahale olarak değerlendirildiğinin ve bu bakımdan 2863 sayılı yasaya aykırı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle ve alınan bilirkişi raporları uyarınca; sanığın arkeolojik sit alanı olduğunu bildiği A1 Mahallesindeki işletmesine gerekli izinleri almaksızın inşai ve fiziki müdahale olarak kabul edilebilecek uygulamaları yaptırdığı mahkememizce sabit görülmekle, sanığın eylemine uyan 2863 sayılı yasanın 65/1 maddesi uyarınca hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmuş olmasına ve takdir olunan cezanın miktarına göre; şartları oluşmadığından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme ve seçenek yaptırımlara çevirme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair mahkememizde oluşan tam ve tarafız vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle, sanığın cezalandırılması yönünde hüküm kurulmuştur.
Çeşme Müze Müdürlüğünün suç duyuruları ve ekindeki raporlara göre, sanığın Çeşme A2 Mevkiinde F1 Cafe isimli işyerini çalıştırdığı, sit alanında 5x1,5 metre ölçülerinde beton duvar inşa ettiği, bu duvarın yan kısmına tuğla ocak yaptığı, yine yan kısmınında çimentoyla duvar örülüp kapatıldığı iddia edilmiştir.
Sanık kovuşturma safahatında alınan savunmasında; önceki beyanlarını tekrar ettiğini, yaptığının suç olduğunu bilmediğini, ocağı yaklaşık 3 sene önce duvarları ise bu sene yaptırdığını, köyü arkeolojik sit alanı içerisinde olduğunu bildiğini beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince mahallinde bilirkişi marifetiyle keşif yapılmış, bilirkişiler tarafından düzenlenen 12/12/2016 tarihli raporda sanığın F1 Kafe adlı işletmedeki uygulamaların 2863 sayılı yasaya aykırı eylemler olduğunu, yapılan eylemlerin inşai ve fiziki müdahale olarak değerlendirildiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Karara karşı sanık vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Talebi inceleyen 6.Ceza Dairesince kararda hukuka aykırı yönler bulunduğu gerekçesiyle, duruşma açılmasına karar verilmiştir.
6.Ceza Dairesince açılan duruşma doğrultusunda, eski hale getirme iddiası doğrultusunda yeniden mahallinde keşif yapılıp bilirkişi raporu alınması istenilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 19/04/2018 tarihli raporda; suça konu Çeşme İlçesi, Iğdır Mah. A2 Mevkii, 166 ada, 3 parsel sayılı yer 2. derece Arkeolojik sit alanı içerisinde, koruma Bölge Kuruluna danışmaksızın 658 ve 775 nolu ilke kararlarında tescilsiz yapılarla ilgili inşai ve fiziki eylemleri düzenleyen adımların sanık tarafından takip edilmediği, 2 . Derece arkeolojik sit alanı doğal yapı olarak değerlendirilemeyeceği için inşai ve fiziki müdahalelerin Yargıtay 12. Ceza Dairesinin kararında doğal yapının eski hale getirilmesinden dolayı atılı suçun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesine, isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir. İfadesi kapsamında görülmesi bir uyumsuzluk yaratmaktadır. Mevzuat inşai ve fiziki müdahalelerin teşebbüs dahi önlemeye yönelik olduğu için gerçekleştirilen eylemlerden dolayı sit alanına geri dönüşümsüz şekilde tespitinin yapılmasını mümkün olmadığı, toprağın altındaki kültür varlıklarının yer üstündeki inşayı ve fiziki faaliyetlerden zarar görüp görmediğinin ancak bilimsel kazılarla tespit edilebileceği, 13/04/2018 tarihinde yapılan 2. keşif esnasında dava konusu inşai ve fiziki müdahalelerin kaldırılmış olduğu tespit edildiği yönünde görüş bildirmiştir.
Sanığa açılan duruşma doğrultusunda alınan beyanında; taşınmaza kalıcı zarar vermediğini, yapmış olduğu yapıları yıktığını bu nedenle beraatine karar verilmesi talep etmiştir.
Öncelikle Çeşme Müze Müdürlüğüne müzekkere yazılarak,izinsiz inşai ve fiziki müdahelenin yapıldığı alanda, korunması gerekli, arkeolojik, kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığı ve var ise bunlara geri dönüşü olmayan şekilde zarar verilip verilmediğinin tespitinin istenilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başk. İmar Denetim Daire Başk. 28/03/2018 tarih ve 79559 sayılı cevabi yazılarında Mayıs 2016 tarihi itibariyle Belediyeleri bünyesinde kurulmuş bir KUDEB bulunmadığı anlaşılmıştır.
Çeşme Müze Müdürlüğünün suç duyuruları, Çeşme Müze Müdürlüğünün görevlilerince düzenlenen rapor, olay yeri fotoğrafları, iddianame, sanık savunmaları, bilirkişi raporları, duruşma tutanakları, ilk derece mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre;
Sanığın ikinci derece Arkeoljik sit alanı içerisinde yer alan Çeşme, A1 Mah., A2 mevkii, 166 ada, 3 nolu parselde F1 Cafe isimli iş yeri çalıştırdığı, işletmenin bahçe kısmına 5*1,5 metre ölçülerinde beton duvar inşa edildiği, bu duvarın yan kısmına tuğla ile ocak yapıldığı ve yine yan kısmına çimento ile duvar örüp kapatmak suretiyle sit alanında izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu, yargılama safahatında kamu davasına konu aykırılıkları giderdiği dosya kapsamına göre sabittir,
Sanığın yaptığı izinsiz inşai ve fiziki müdahale ile Arkeolojik sit alanına geri dönüşümsüz ve kalıcı zarar vermediği, yargılama safahatında kamu davasına konu aykırılıkları giderdiği, sanığın sit alananı zarar verme kastıyla hareket ettiğine dair savunmasına aksine delil bulunmadığı, Yargıtay Ceza Dairesi içtihatlarınında kalıcı ve geri dönüşümsüz zarar verilmemesi ve aykırılığın giderilmesi durumunda sanığın beraatine yönelik hüküm kurulması yönünde olduğu, ilk derece mahkemesince sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle;
1) Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2017 tarih ve 2016/463 esas 2017/222 Karar sayılı kararının CMK.nun 280/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2) Sanık K1'nin atılı suçtan CMK.nun 223/2.a maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi,
3) Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa etmiştir.
SAVUNMA:
Sanık K1 Soruşturma Aşamasında ve ilk derece mahkemesince alınan Savunmasında; "Ben bu konu hakkında daha önce ifade vermiştim, oradaki beyanlarım doğrudur,tekrar ederim. O ifademe ekleyecek bir husus yoktur.Ben yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum. Ocağı yaklaşık 3 sene önce duvarları ise bu sene içinde yaptırdım. Ben köyün arkeolojik sit alanı olduğunu biliyordum. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum, mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını isterim" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık K1 Bölge Adliye Mahkemesince talimat yoluyla alınan savunmasında:"Taşınmaza kalıcı bir zarar vermedim. Yapmış olduğumuz yapıları yıktık. Beraatimi talep ediyorum, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda lehe olan kanun maddelerinin uygulanmasını talep ederim, hakkımda mahkumiyet kararı verilmesi ve şartların oluşması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul ederim, uygulanmasını talep ederim" şeklinde savunmada bulunmuştur.
DELİLLER:
1-)Çeşme Müze Müdürlüğünün 23/05/2016 tarihli rapor ve ekindeki fotoğraflar
2-)Taşınmaza ait tapu kayıtları
3-)Keşif ve bilirkişi raporları
4-)Sanık savunması
5-)Sanğın nüfus ve adli sicil kaydı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Sanık hakkında Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12/08/2016 tarihli iddianamesi ile sanığın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa muhalefet suçundan eylemine uyan 2863 Sayılı Yasanın 9.madde delaletiyle 65/1, TCK'nın 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılamasında sanığın mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın sanık vekili tarafından istinaf edildiği, Yerel Mahkemece verilen hükümde hukuka aykırılık nedeni tespit edilmekle istinaf talebinin kabulü ile duruşma açılmasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KABULÜ:
Olay tarihinde Çeşme ilçesi, A1 Mahallesi, A2 Mevkii, 166 ada, 3 parsel sayılı 2.derece arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde kalan sanığa ait F1 Cafe isimli iş yeri olarak kullanılan taşınmazın bahçe kısmına 5x1,5 m.ölçüsünde duvar örmek ve duvarın yan kısmına tuğla ile ocak yapmak suretiyle izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunulduğundan bahisle sanığın 2863 sayılı yasanın 65/1, TCK'nun 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
Yerel mahkemece yapılan keşif sırasında alınan bilirkişi raporu içeriğine göre yapılan 5x1,5m.ebatlarındaki duvarın tamamen yıkıldığı, inşa edilen ocağın da alt kısmının yıktırıldığı, eylemin izinsiz inşai ve fiziki müdahale niteliğinde bulunduğu belirtilmiş ve olay mahallini gösterir fotoğraflar mahkemeye rapor ile birlikte sunulmıuştur.
Sanık alınan savunmasında ise suç konusu teşkil eden yapıları tamamen yıktıklarını beyan ettiği, ancak yerel mahkemece bu durumun daha sonra araştırılmadığı ve sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğundan bahisle eylemine uyan 2863 sayılı yasanın 65/1,TCK'nun 62/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80.TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Sanığın suç unsuru teşkil eden yapıları yıkarak doğal yapının eski hale getirilmesi nedeni ile atılı suçun unsurları itibariyle oluşmayacağı bu hususa ilişkin Yargıtay 12.Ceza Dairesinin birçok kararının bulunduğu nazara alınarak sanığın savunması doğrultusunda duruşma açılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce yapılan duruşma ve taşınmaz üzerinde bilirkişi marifetiyle yeniden yaptırılan inceleme sonucunda; arkeolog, mimar ve fen bilirkişilerinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan raporlara ve ekindeki fotoğraflara göre, suç unsuru teşkil eden 5x1,5m.ebatlarındaki duvar ve yanındaki ocağın tamamen yıkılıp kaldırıldığı, sit alanına geri dönüşümsüz şekilde zarar verilip verilmediğinin, toprağın altındaki kültür varlıklarının yer üstündeki inşai ve fiziki faaliyetlerde zarar görüp görmediğinin ancak bilimsel kazılarla tespit edilebileceği, bu nedenle bu yönde tespit yapılmasının mümkün bulunmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu duvar ve tuğla ocağın kamu davası açıldıktan sonra sanık tarafından yıkılarak tamamen kaldırıldığı, sit alanına kalıcı ve geri dönüşümsüz olarak zarar verildiğine ilişkin herhangi bir delil de elde edilemediği, bu nedenle sanığın beraatine karar verildiği, Yargıtay 12.Ceza Dairesinin istikrar kazanmış kararlarının da bu yönde bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmıştır.
YEREL MAHKEMENİN KARARINDAKİ HUKUKA AYKIRILIK:
Yerel mahkemece yapılan keşif ve sanık savunalarına göre inşai ve fiziki müdahale olarak kabul edilen yapıların yıkıldığı halde farklı düşünceyle sanığın mahkumiyetine yönelik vermiş olduğu kararın Dairemizin kabul kısmında açıklanan nedenlerle hukuka aykırılık oluşturduğu ve hukuka aykırılığın duruşma açılmak suretiyle giderimesi gerektiği kanaatine varılarak duruşma açılmış ve yapılan yargılama, yaptırılan bilirkişi incelemelerine göre sanığın suç kastının varlığından söz edilemeyeceği değerlendirilerek beraatine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Sanığın beraatine ilişkin iddia makamının mütalaasına uygun olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Sanık K1 hakkında Çeşme 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/04/2017 tarih 2016/463 Esas 2017/222 Karar sayılı kararıyla 2863 sayılı yasanın 65/1, TCK'nun 62/1 maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis ve 80.TL adli para cezasına ilişkin sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile CMK'nun 280/2.maddesi uyarınca hükümlerin KALDIRILMASINA,
2-)Sanık K1'nin suç kastının bulunmayışı nedeni ile CMK'nun 223/2-c maddesi uyarınca BERAATİNE,
3-)Sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2180.TL vekalet ücreti ile Mahkemizdeki vekalet görevi nedeni ile 1090.TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin kamu üzerine bırakılmasına,
Dair; sanık müdafiinin yüzüne karşı, katılan idare ve vekilinin yokluğunda, sanık müdafii açısından tefhim tarihinden itibaren, katılan vekili açısından tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Dairemize verilecek dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek kaydıyla zabıt kâtibine yapılacak beyanla veya bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla veya ceza evinde bulunması halinde ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererekTEMYİZyoluna başvurabileceği, temyiz etmemesi halinde kararın kesinleşeceği ihtarı ile Yargıtay yolu açık olmak üzere Cumhuriyet Savcısı Erol Bingöl'ün huzuru ile mütalaaya uygun olarak oybirliği ile karar verildi. 27/06/2018