İSTİNAF KARARI (ERTELİ)
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/395 Esasında yapılan yargılama sonunda,14/06/2017 tarih, 2015/395 Esas, 2017/217 K. sayılı kararı ile sanığın 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan beraatine karar verilmiş olup, Dairemizce yapılan istinaf inceleme sonucunda CMK'nun 280/1-e maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesine karar verilmekle;
Dairemizce yapılan açık duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Datça Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 06/10/2015 tarih, 2015/316 soruşturma, 2015/326 Esas, 2015/324 nolu iddianamesi ile sanığın 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan aynı yasanın 65/1, TCK'nun 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Datça Asliye Ceza Mahkemesi'ne kamu davası açılmıştır.
Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; sanık K1'un 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan açılan kamu davasında beraatine karar verildiği, verilen kararın Cumhuriyet Savcısının tarafından istinaf edilmesi üzerine dava dosyası Dairemize gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinde Yapılan Yargılamada İddia Makamı Esas Hakkındaki Mütalaasında :"Datça Cumhuriyet Başsavcılığının 06/10/2015 tarih 2015/326 Esas sayılı iddianamesi ile Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüpheli K1'un mülkiyetinde bulunan Datça ilçesi, A1 Mahallesi, A2 Mevkii 101 ada 131 parsel nolu taşınmaz üzerinde, taşınmazın dosyada mübrez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 18/03/2015 tarihli yazısında belirtildiği üzere, II. Derece Doğal Sit Alanı olduğu halde, şüpheli tarafından, toplamda 355 metrekare olan kapalı alanlı zemin katta 177,50 metrekarelik ve birinci katta 177,50 metrekarelik 151,12 metrekarelik çatısının ahşap üzeri kiremit ile örtülmüş olan iki katlı konutta izinsiz inşai ve fiziki faaliyette bulunulduğunun tespit edildiği,
Şüpheli K1'un 09/09/2015 tarihli tutanakta da belirtildiği üzere ikamet adresinin Almanya olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle savunmasının alınamadığı, savunmasının toplanması zorunlu esaslı delillerden olmadığı,
Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma neticesinde dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında; şüpheli K1 söz konusu taşınmazda inşai ve fiziki müdahaleler yaptığının tespit edildiği ve şüphelinin herhangi bir başvuru yapmadan gerekli izinleri almadan, projelendirme yapmadan ev üzerinde fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu anılan taşınmazın II. Derece Doğal Sit alanında kaldığının dosya içerisinde mübrez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 18/03/2015 tarihli yazısı ile anlaşıldığı, bu suretle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varıldığı iddiası ve sanık K1'un Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 65/1-2.cümle, TCK nun 53/1 maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
Datça Asliye Ceza Mahkemesince yürütülen yargılama neticesinde verilen 14/06/2017 tarih 2015/395 Esas 2017/217 Karar sayılı kararı ile sanığın suç işlemek kastıyla hareket etmediği anlaşıldığından CMK nun 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, sanıklar savunması, bilirkişi raporları, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ,Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne ,Datça Belediye Başkanlığı'na, Datça Kadastro Birimine ,Datça Tapu Sicil Müdürlüğü'ne , Datça İlçe Jandarma Komutanlığı'na ,mahalle muhtarlığına yazılan müzekkere cevapları, nüfus kayıt örnekleri, adli sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Sanık K1'un mülkiyetinde bulunan Datça ilçesi, A1 Mahallesi, A2 Mevkii 101 ada 131 parsel nolu taşınmaz üzerinde, taşınmazın dosyada mübrez Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 18/03/2015 tarihli yazısında belirtildiği üzere, II. Derece Doğal Sit Alanı olduğu halde, sanık tarafından, toplamda 355 metrekare olan kapalı alanlı zemin katta 177,50 metrekarelik ve birinci katta 177,50 metrekarelik 151,12 metrekarelik çatısının ahşsağ üzeri kiremit ile örtülmüş olan iki katlı konutta izinsiz inşai ve fiziki faaliyette bulunulduğunun tespit edildiği, K1 söz konusu taşınmazda inşai ve fiziki müdahaleler yaptığının tespit edildiği ve herhangi bir başvuru yapmadan gerekli izinleri almadan, projelendirme yapmadan ev üzerinde fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak;
Datça Tapu Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere cevabına göre mahkememize gönderilerek incelenen tapu kaydında söz konusu taşınmaz üzerinde sit alanı olduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığı tespit edilmiştir.
İlçe Jandarma Komutanlığının araştırma tutanağına göre sanığın suça konu yerde ilan yapılmadığı ve çevrenin sit alanı olarak bilmediği, sanığın söz konusu yerde hiç ikamet etmediği yaklaşık 10 yıldır sanığın Almanya da bulunduğu bildirilmiştir.
Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısında suça konu yerin 2. Derece doğal sit alanında kaldığı belirtilmiş olup herhangi bir ilan yada tebligat bildirilmemiştir.
Datça Belediyesi Başkanlığı İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Şube Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere cevabında suça konu yerinde koruma, uygulama ve denetim bürosu bulunmadığı bildirilmiştir.
A1 Mahalle Muhtarlığına yazılan müzekkere cevabında suça konu yerin sit alanında kaldığına dair herhangi bir ilan yapılmadığı bildirilmiştir.
Sanık istinabe suretiyle alınan savunmasında ;Almanya da diyaliz hastası olarak tedavi gördüğüm için uzun yıllardır Türkiye'ye seyahat etmediğini, dava konusu yerde ev inşa edemeyeceğini bilmediğini 2013 yılında evi yaptırdığını ancak evde bizzat hiç bulunmadığını ,evi yaptığı dönemdeki bilgisine göre burada ev yapılabileceğini bildiğini beyan etmiştir.
Datça İlçesi A1 Mahalle Muhtarlığının yazısında, suça konu yerin sit alanında kaldığına dair herhangi bir ilan yapılmadığı belirtildiği mahallinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapılmadığının anlaşıldığı,Datça Tapu Müdürlüğü'nce gönderilerek incelenen tapu kaydında söz konusu taşınmaz üzerinde sit alanı olduğuna dair herhangi bir şerhin bulunmadığı, sanığın yurtdışında da yaşadığı dikkate alındığında bu durumu bilebilecek durumda olmadığı, böylece sanığın, bahse konu yerin 2. derece doğal sit alanı vasfında olduğunu ve burada ev yapılacağını bilmediğine ilişkin savunmasının aksine herhangi bir delilin bulunamadığı gözetilerek, tüm bu nedenlerle mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle sanığın beraati yönünde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı Datça Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6. Ceza Dairesince kararda hukuka aykırı yönler bulunduğu gerekçesiyle duruşma açılmasına karar verilmiştir.
Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün suç duyurular, Muğla 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun kararı tespit tutanaklarına göre sanığın Datça A1 Mahallesi A2 Mevkiinde mülga Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 21/07/2011 tarih ve 7377 sayılı kararı ile 2.derece doğal sit alanı olarak tescil edilmiş olarak 101 ada 131 parsel üzerinde izinsiz ve ruhsatsız inşai faaliyet yürüttüğünün tespit edildiği, düzenlenen yapı tatil zaptında da binanın kapı pencereleri takılı elektrik su ve klima tesisatları takılı, bina için ahşap parke döşenmekte, komple taş kaplama bina 2.derece doğal sit alanı sınırlarında kaldığı, yapı tatil zaptı düzenlenerek yapının durdurulduğu anlaşılmıştır.
Sanık yurtdışı talimat yoluyla alınan savunmasında , diyaliz tedavisi gördüğü için 2007 yılında buyana Türkiye'ye seyahat etmediğini, 2015 yılında böbrek nakli olduğunu, oraya ev inşaat edemeyeceğini bilmediğini evi neredeyse 2013 yılı sonunda yaptırdığını, bizzat hiçbir zaman evde bulunmadığını, o zamanki malumata göre orada ev yapılabildiğini beyan etmiştir.
Açılan duruşma doğrultusunda eksik görülen hususlara ilişkin ilgili kurumlara müzekkere yazılarak bilgi istenilmiştir.
Sanık yurt dışında yaşadığından yurtdışı istinabe suretiyle savunmasının tespit edilmesi gerekmektedir.
Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 11/04/2018 tarihli cevabi yazılarında kamu davasına konu yeri de kapsayan alanla ilgili olarak SİT tescil kararının mutad vasıtalarla ilan edildiği anlaşılmıştır.
Yurt dışı çıkış kayıtlarına göre de sanığın 22/08/2010 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanından yurt dışına çıkış yaptığı anlaşılmıştır.
Suç duyurusu, koruma bölge komisyonu kararı, tespit tutanakları, yapı tatil zaptı, bina fotoğrafları, iddianame, sanığın tüm aşamalardaki savunmaları, kurumların cevabi yazıları, istinaf dilekçesi ve tüm dosya kapsamına göre sanığın 2.derece doğal sit alanı olan Muğla Datça A1 Mahallesi A2 Mevkiinde 21/07/2011 tarihinde 2.derece sit alanı olarak tescil ve ilan edilen tapunun 101 Ada 131 Parselinde kayıtlı yerde izinsiz bina yapmak suretiyle izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu, müsnet suçu işlediğinin sübuta erdiği, sanığın atılı suçtan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 65/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken dosya ve delil durumuna aykırı olarak yazılı gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
1- Datça Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2017 tarih 2015/395 Esas 2017/217 Karar sayılı kararının CMK nun 280/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2- Sanık K1'un 2.derece sit alanında bina yapmak suretiyle izinsiz inşai ve fiziki müdahale eylemi nedeniyle 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 65/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına,
3- Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gözetilerek sanık hakkında TCK nun 53/1-2.maddelerinin tatbik edilmesine,
4- Yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa"etmiştir.
SAVUNMA:
Sanık K1 soruşturma ve ilk derece mahkemesinde alınan savunmasında:"Almanya'da diyaliz hastası olarak tedavi gördüğüm için (2007 yılından beri) uzun yıllardır Türkiye'de seyahat edemedim, 2015 senesinde böbrek nakli yapıldı. Buna bağlı olarak herhangi bir enfeksiyon tehlikesine karşı yurtdışına seyahat etmem yasaklanmıştı. Bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar alıyorum. Bu nedenle Türkiye'de bu davayla da ilgilenemedim. Ben orada ev inşa edemeyeceğini bilmiyordum. Evi neredeyse 2013 yılının sonunda yaptırdım ve bizzat hiçbir zaman evde bulunmadım. O zamanki malumatıma göre de orada ev yapılabilirdi" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık K1 İzmir Bölge Adliye Mahkemesince talimatla alınan savunmasında:"Türkiye'de bir avukat görevlendirdim. Kendisi bu dava ile ilgilenecek. Avukat K3 benim avukatım. Ben bugün burada Almanya'da birşey söylemek istemiyorum. Bunun yerine Türkiye'deki avukatım ifade verecektir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
1-)23/07/2014 tarihli yapı tatil zaptı
2-) Datça Belediyesi Encümen Kararları
3-) Muğla 1 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 25/01/2012 tarihli kararı
4-)İzmir 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğünün 14/02/1996
5-)Hoparlör ilan tutanağı
6-) Muğla Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısı
7-)Keşif ve alınan bilirkişi raporu
8-) Sanık savunması
9-) Sanığın nüfus ve adli sicil kaydı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Sanık K1'un suç tarihinde Datça ilçesi, A1 Mahallesi, A2 mevkiinde bulunan tapunun 101 ada, 131 parseldeki taşınmaz üzerinde bu taşınmazın 2.derece doğal sit alanı olduğu halde izinsiz inşai fiziki müdahalede bulunduğundan bahisle hakkında Datça Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2863 sayılı yasanın 65/1-2.cümle uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış olup, Datça Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda sanığın eyleminin atılı suçun unsurlarını oluşturmadığından CMK'nun 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
Verilen kararın katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizce duruşma açılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yönüne gidilmiştir.
DAİREMİZİN KABULÜ:
Sanığın 23/07/2014 tarihli yapı tatil zaptına göre, Muğla ili, Datça ilçesi, A1 Mah., A2 mevkiinde bulunan 2.derece doğal sit sınırı içerisinde 9.07x17.70 ebatlarında 2 katlı taş ev yaptırdığı sabittir.
Sanığın yapmış olduğu konut nedeni ile gerekli idari işlem başlatılmış, idari cezalar uygulanmakla hakkında iş bu dava açılmış olup, davamızda çözümlenmesi gereken olayın sanığın suça konu taşınmazı yaptırdığı mahallin 2.derece doğal sit olduğunu bilip bilmediği noktasında toplanmaktadır.
Taşınmazın bulunduğu Datça ilçesi, A1 Mah. Hayıtbükü mevkiinin İzmir 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğünün 14/02/1996 tarihli kararı ile 2.derece doğal sit alanı olarak koruma altına alındığı ve bu kararın mahallinde mutat vasıtalarla 38 gün süre ile ilan edildiği, buna ilişkin tutanak ve kararların Dairemizce ilgili yerlerden celbedildiği, tapu kaydında şerh olmamakla birlikte bölgenin doğal ve coğrafi yapısı, Datça ilçesinin niteliği de nazara alındığında; sanığın yurt dışında yaşadığı kabul edilse dahi bölgenin koruma altına alınan yerlerden olduğunu bilmesi gerektiği, bu nedenle taşınmazın bulunduğu alanın koruma altına alınan yerlerden olduğunu bilmiyordum şeklindeki savunmasının inandırıcılıktan uzak ve kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu değerlendirilmiştir.
YEREL MAHKEMENİN KARARINDAKİ HUKUKA AYKIRILIK:
Yerel mahkemece sanığın savunmasına itibar edilerek hakkında beraat kararı verilmiş olması Dairemizce hukuka aykırı bulunmuş, bu nedenle kaldırılarak sanığın sorumluluğu yönüne gidilmiş, yapılan 2 katlı taş yapının 2.derece doğal sit alanına zarar verdiği de nazara alınarak, sanık hakkında 2863 sayılı yasanın 65/1 maddesinden hareketle hüküm kurulmuştur.
SONUÇ:
Sanığın 2863 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlediği sübut bulduğundan iddia makamının mütalaasına uygun olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Sanık K1 hakkında Datça Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14/06/2017 tarih 2015/395 Esas-2017/217 Karar sayılı kararıyla 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilmiş CMK'nun 223/2-c maddesi uyarınca sanığın beraatine ilişkin karara yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile CMK'nun 280/2.maddesi uyarınca hükümlerin KALDIRILMASINA,
2-)Sanık K1'un üzerine atılı 2863 sayılı yasaya muhalefet suçunu işlediği anlaşılmakla; 2863 sayılı yasanın 65/1-1.cümle maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınarak takdiren alt sınırdan ceza tayini ile 2 yıl hapis cezası ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın duruşmalardaki saygılı davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasının 5237 sayılı TCK nun 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın1 YIL 8 AY HAPİS CEZASI VE 4 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen adli para cezasının TCK 52/2 maddesi uyarınca behergün sanığın kişiliği ve ekonomik ve sosyal durumu nazara alınarak 20 TL hesabı ile SANIĞIN 80 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Miktar itibari ile taksitlendirmeye takdiren yer olmadığına,
Sanık hakkında 24/11/2015 Tarihli ve 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan T.C. Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 Tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararındaki iptal edilen hususlar gözetilerek 5237 Sayılı TCK'nun 53/1-2-3 Maddesi fıkralarınınTATBÎKİNE,
Sanığın eylemi ile kültür varlığı niteliğinde bulunan taşınmaza zarar vermiş bulunması ve zararın giderilmemiş olması nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından hakkında HAGB'nın geri bırakılmasına ilişkin CMK 231/5 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
Sanığın bu suçtan önce herhangi bir sabıkasının bulunmaması, cezasının ertelenmesi halinde ileride suç işlemekten çekineceğine ilişkin mahkemeye olumlu kanaat geldiğinden, TCK'nun 51/1 Maddesi gereğince sanığa verilen cezanın ERTELENMESİNE,
TCK'nın 51/3 Maddesi uyarınca sanığın1 YIL 8 AY DENETİM SÜRESİNE TABİ TUTULMASINA,
TCK'nun 51/7 maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlemesi hâlinde ertelenen cezasının aynen infazına karar verileceğinin sanığa ihtarına,
Cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 51/8 Maddesi uyarınca denetim süresini iyi hâlli olarak geçirdiği takdirde cezanın infâz edilmiş sayılacağına,
Katılan kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ilk derece mahkemesinde sanığın beraatine karar verilip katılanın istinaf talebi sonucunda Dairemizce sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olması nazara alınarak AAÜT uyarınca ilk derece mahkemesi aşamasına ilişkin 1980.TL ve istinaf aşamasına ilişkin 2725.TL vekalet ücretlerinin sanıktan alınarak katılana verilmesine,
Aşağıda dökümü yapılan (1.323,00.TL) yargılama giderinin sanıktan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair; sanık, sanık müdafi ve katılan vekilinin yokluklarında, yokluklarında karar verilenler yönünden kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Dairemize verilecek dilekçe ile veya tutanağa geçirilmek kaydıyla zabıt kâtibine yapılacak beyanla veya bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla veya ceza evinde bulunması halinde ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek TEMYİZyoluna başvurabileceği, temyiz etmemesi halinde kararın kesinleşeceği ihtarı ile Yargıtay yolu açık olmak üzere Cumhuriyet Savcısı K2'ün huzuru ile mütalaaya uygun olarak oybirliği ile karar verildi.12/03/2019