Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İstemin Özeti : Davacı şirket, İzmir İli, Aliağa İlçesi, A1 Köyü,

A2 Mevkiinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyıdan dolgu suretiyle kazanılacak 126.785 metrekare yüzölçümlü deniz alanının "Ön izin Şartnamesi"ndeki şartlarla 2886 sayılı Yasanın 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulü ile ihaleye çıkarılmasına ilişkin maliye Bakanlığının 25.6.2005 tarih ve 23377 sayılı işlemi ile anılan işlemin dayanağı olan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 75. maddesinin (D) bendinin iptalini istemektedir.

D.Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği

düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince 2577 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü :

Dava, İzmir İli, Aliağa İlçesi, A1 Köyü, A2 Mevkiinde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyıdan dolgu suretiyle kazanılacak 126.785

metrekare yüzölçümlü deniz alanının "Ön izin Şartnamesi"ndeki şartlarla 2886 sayılı Yasanın 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulü ile ihaleye çıkarılmasına ilişkin maliye Bakanlığının 25.6.2005 tarih ve 23377 sayılı işlemi ile anılan işlemin dayanağı olan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 75. maddesinin (D) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasamızın "Yargı Yolu" başlıklı 125 inci maddesinde "....... idari işlemlere karşı

açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar.",2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8 inci maddesinde" .... süreler tebliğ, yayın

veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar" ve aynı Yasanın "Dava Açma Süresi" Başlıklı 7 inci maddesinin ilk fıkrasında "Dava açma süresi, Özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve Vergi Mahkemelerinde otuz gündür" 4. fıkrasında da, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilân tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Yukarıdaki Yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, düzenleyici işlemin ilânından sonra altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılabileceği gibi, bu sürenin geçmiş olması halinde, düzenleyici işlemin uygulanmasına ilişkin yeni bir işlem tesis edildiğinde ilgililerin işlemi veya dayanağı olan düzenleyici işlemi ayrı ayrı veya birlikte yine yasal süresi içinde dava konusu edebilecekleri, dava açma süresinin esas itibariyle tebliğ, yayın veya ilân tarihini izleyen günden başlayacağı sonucu çıkmaktadır.

Yasa koyucu, idari işlemlerin sürekli bir biçimde dava açma tehdidi altında kalmasını engelleyebilmek için, idari işlemlerin ilgililerince ve belli sürede dava konusu edilebileceğini öngörerek kamu hizmetinin hızlı ve etkin biçimde yürütülmesini sağlamak istemiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi idari işlemin tebliğ, yayın veya ilân tarihidir. Ancak yasada öngörülen bu durumların sözkonusu olmadığı hallerde, davacının dava konusu işlemi öğrenme tarihinin iyiniyet kuralları çerçevesinde, olayın özelliği ve niteliği gözönünde tutulmak suretiyle yargı organınca belirleneceği kuşkusuzdur.Başka bir anlatımla, yazılı bildirimle ilgililerin idari davaya konu edecekleri işlemden haberdar olmaları amaçlanmış olduğundan, yazılı bildirimin bulunmadığı hallerde dava açma süresinin, ilgililerin işlemden haberdar oldukları tarihten itibaren hesaplanması gerekmektedir. Nitekim 2577 sayılı Yasada ilgililerin idari işlemi öğrenmeleri üzerine dava açmalarını engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11 inci maddesinde

ise;

"1-İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

2-Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

3-İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır"; aynı Yasanın 12 nci maddesinde ise;"İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve yargı mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam vergi davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının iptalini istediği Yönetmelik hükmünün, 24.3.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa,

Kiraya Verme, Mülkiyetin gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğnde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik"in 2. maddesi ile "Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği"nin 75. maddesine eklendiği, yayın tarihine göre düzenleyici işleme karşı bir dava açılmadığı, anılan Yönetmeliğe göre tesis edilen ve iptali istenilen 25.6.2005 tarihli Maliye Bakanlığı işleminin ise, İzmir Valiliğine hitaben tesis edilmiş bir işlem olması nedeniyle, doğrudan davacıya tebliği gereken bir işlem niteliğinde olmadığı, ancak davacının haricen öğrendiği bu işlemi ilgi tutarak 8.7.2005 tarihinde Maliye Bakanlığına itirazda bulunduğu, yaptığı itirazın zımnen reddi üzerine de hem 25.6.2005 tarihli Maliye Bakanlığı işleminin hem de dayanağı Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle 25.11.2005 tarihinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar iptali istenilen 25.6.2005 tarihli Maliye Bakanlığı işlemi davacıya tebliğ edilmemiş ise de, davacının en geç, Maliye Bakanlığına itirazda bulunduğu 8.7.2005 tarihinde, anılan işlemden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu haliyle, davacının 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca 8.7.2005 tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine, engeç 5.11.2005 tarihinde davasını açması gerekirken, bu sürenin geçirilmesinden çok sonra 25.11.2005 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 31.1.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.