Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

12.5.2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları hakkında Yönetmeliğin dava dilekçesinde belirtilen maddelerinin ve Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönergenin tamamının iptali istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Erkan Yılmaz

Düşüncesi: Davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin yazılı ve sözlü düşüncesi alındıktan sonra gereği düşünüldü:

Dava, 12.5.2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Güzellik ve Estetik Amaçlı Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin dava dilekçesinde belirtilen maddelerinin ve Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönergenin tamamının iptali istenilmektedir.

Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125 inci maddesinde, "... idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar."; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8 inci maddesinin birinci bendinde, " ... süreler tebliğ, yayın veya ilân tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar" ve aynı Kanunun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7 inci maddesinin birinci bendinde, "Dava açma süresi, Özel Kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve İdare Mahkemelerinde altmış ve Vergi Mahkemelerinde otuz gündür"; 4. bendinde de, "ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresi, ilân tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak, bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler." hükümlerine yer verilmiştir.

Yukarıdaki Yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; düzenleyici işlemin ilânından sonra altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılabileceği gibi, bu sürenin geçmiş olması halinde, düzenleyici işlemin uygulanmasına ilişkin yeni bir işlem tesis edildiğinde ilgililerin işlemi veya dayanağı olan düzenleyici işlemi ayrı ayrı veya birlikte yine yasal süresi içinde dava konusu edebilecekleri, dava açma süresinin esas itibariyle tebliğ, yayın veya ilân tarihini izleyen günden başlayacağı sonucu çıkmaktadır.

Yasa koyucu, idari işlemlerin sürekli bir biçimde dava açma tehdidi altında kalmasını önlemek için, idari işlemlerin ilgililerince ve belli sürede dava konusu edilebileceğini öngörerek kamu hizmetinin hızlı ve etkin biçimde yürütülmesini sağlamak istemiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere, idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi idari işlemin tebliğ, yayın veya ilân tarihidir. Ancak, yazılı bildirimle ilgililerin idari davaya konu edecekleri işlemden haberdar olmaları amaçlanmış olduğundan, yazılı bildirimin bulunmadığı hallerde dava açma süresinin, ilgililerin işlemden haberdar oldukları tarihten itibaren hesaplanması gerekmektedir. Nitekim, 2577 sayılı Yasada ilgililerin idari işlemi öğrenmeleri üzerine dava açmalarını engelleyen bir hüküm de bulunmamaktadır.

Dava konusu Yönetmeliğin 12.5.2003 tarih ve 25106 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle aynı tarihte yürürlüğe girdiği, ancak söz konusu Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan Güzellik Merkezlerinde Yapılacak Tıbbi Uygulamalar İle İlgili Sertifika Eğitimi ve Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönergenin tebliğ, yayın veya ilân tarihi belli olmamakla birlikte adı geçen Genelgenin iptali istemiyle Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği tarafından 8.12.2004 tarihinde Dairemizin 2004/13345 sayılı esasına kayıtlı bulunan davada, 9.9.2005 tarihinde yürütmenin durdurulması yönünde karar verildiği, bu itibarla Genelgenin en geç 9.9.2005 tarihi itibariyle yürürlükte bulunduğu ve ilgili gerçek veya tüzel kişilerce öğrenildiği anlaşıldığından ve davacı ile ilgili herhangi bir uygulama işlemi de olmaması nedeniyle dava konusu Yönetmelik ve Genelgenin iptali istemiyle 15.5.2006 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı açıktır.

Öte yandan, dava açma süresinin tüzel kişiler yönünden, tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihten itibaren başlatılamayacağı açık olup, tüzel kişiliğin kazanıldığı tarih, sadece fiil ehliyetinin kazanıldığı tarihtir. Tüzel kişiliğin kazanılması, idari düzenlemelere karşı yeniden dava açma süresinin başlatılması sonucunu doğurmaz. Esasen belirtilen durumdaki tüzel kişiliğin, uygulama işlemleri üzerine idari düzenlemelere karşı 2577 sayılı Yasanın 7/4. maddesi uyarınca dava açabilmesi mümkündür.

Açıklanan nedenlerle, süre aşımı nedeniyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakımasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacı derneğe iadesine, 29.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.