TEMYİZEDEN(DAVALI): İstanbul Valiliği / İSTANBUL
VEKİLİ :Av. K1 (Aynı adreste)
KARŞITARAF(DAVACI): K2
İSTEMİN KONUSU :İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 27/04/2016 tarihli ve E:2016/251, K:2016/797sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:İstanbul İli, Şişli İlçesi, İMKB Halk Eğitim Merkezi'nde müdür olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 14/12/2015 tarihli ve 12818286 sayılı işleminiptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:Her ne kadar dava konusu olayda, davacıya gerçeğe aykırı rapor veya belge düzenlediği iddiasıyla ceza öngörülmekte ise de, davacının gerçeğe aykırı belge düzenlediğine ilişkin kurumda çalışan personelin ifadeleri dışında başkaca somut tespit, bilgi ve belge olmadığı, dolayısıyla eksik yürütülen soruşturmaya dayanılarak disiplin cezası verildiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından, davacının eylemi sübuta erdiğinden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :K3
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul İli, Şişli İlçesi, İMKB Halk Eğitim Merkezi'nde müdür olarak görev yapan davacının, kurumda sözleşmeli ücretli olarak çalışan N.K.'nın kuruma verdiği 19/03/2014 tarihli dilekçesinin yerine, yazısını ve imzasını taklit ederek başka bir istifa dilekçesi hazırlamak suretiyle Kaymakamlık Makamından istifa onayı alarak gerçeğe aykırı belge düzenlediği iddiasıyladavacı hakkında yapılan soruşturma sonucu düzenlenen raporda; davacının üzerine atılı fiili işlediği sübuta erdiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (f) alt bendi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir.
Getirilen bu teklif doğrultusunda İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu'nun 28/05/2015 tarihli ve 281 sayılı kararıyla teklifin uygunluğuna ve 657 sayılı Kanun'un 126. maddesi gereği dosyanın Valilik makamına sunulmasına karar verildiği, Valilik Makamının 09/06/2015 tarihli ve 5883487 sayılı işlemiyle disiplin kurulu kararı dikkate alınarak, davacının 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (f) alt bendi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına, öğrenim durumu nedeniyle yükselebileceği kadronun son kademesinde bulunması nedeniyle brüt aylığının 1/4 oranında kesilmesi şeklinde anılan cezanın uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından bu cezaya itiraz edilmiş olup, Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 09/12/2015 tarihli ve 12667981 sayılı kararıyla "isnat olunan fiilin doğruluk kazandığı ve verilen cezanın uygun olduğu konusunda yeterli kanaat oluşmadığı" belirtilerek itirazın kabulüne karar verilmesinden sonra, disiplin amiri tarafından bir alt ceza uygulanarak davacının 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (f) alt bendinde; "Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek" kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun'un 126. maddesinde ise; "uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verileceği, Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı, cezayı kabul veya reddedeceği, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest oldukları hükme bağlanmıştır.
Yine, 657 sayılı Kanun'un 135. maddesinin dördüncü fıkrasında; disiplin cezasına karşı yapılan itirazın kabulü halinde, disiplin amirlerinin kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilecekleri veya tamamen kaldırabilecekleri düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin cezası verilmesine dayanak teşkil eden eylemin tereddüde yer bırakmayacak şekilde delilleriyle ortaya konulması, bu eylemlerin disiplin cezası gerektiren ve 657 sayılı Devlet Kanun'un 125. maddesinde sayılan hangi fiil ve haller kapsamında görüldüğünün belirtilmesi disiplin hukukunun esasına ilişkin en temel iki öge olup, ancak bu iki verinin davalı idarece işlemin tesisinde açıkça ortaya konulması durumunda, gerek eylemin sübut bulup bulmadığı, gerekse sübut bulan eylemin ceza verilmesini gerektirir fiil veya hal kapsamında olup olmadığı yargı merciince incelenerek hukukilik denetimi yapılabilecektir.
Uyuşmazlık konusu olayda; İl Disiplin Kurulunca, teklif edilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının kabulüne karar verildiği, davacının yasal süresi içinde yaptığı itirazın Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunca kabulü üzerine davacı hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 135. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından 1/30 oranında aylıktan kesme cezasına ilişkin işlemin tesis edildiği ancak; dava konusu işlemde davacıya isnat edilen fiilin, aylıktan kesme cezasını gerektiren ve 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin alt bentlerinde sayılan fiill ve hallerden hangisine uyduğunun belirtilmediği, hangi fiil veya hale ilişkin bent kapsamında olduğunun ifade edilmediği, hukuki gerekçesinin belirtilmediği görülmekte olup, disiplin cezasını gerektirir fiil ve halin mevzuatta tek tek sayılan bentlerden hangisi kapsamında olduğu açıkça ortaya konulmadan disiplin cezası verilmesi durumunda gerçekleştirilen eylemin hangi bent çerçevesinde değerlendirileceği belirtilmemiş olacağından, böyle bir durumun işlemin hukukilik denetimini varsayımsal hale getireceği ve bunun da hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayacağı açıktır.
Bu durumda, davacıya isnat edilen eyleme karşılık gelen aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve halin 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin alt bentlerinde yer alan hangi tanıma uyduğunun açıkça ortaya konulması ve hukuki gerekçesinin belirtilmesi gerekirken, herhangi bir madde ve bent belirtilmeksizin ve hukuki gerekçesini ortaya koymaksızın "aylıktan kesme" cezası verilmesine ilişkin işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda; İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen 27/04/2016 tarihli ve E:2016/251, K:2016/797 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile SONUCU İTİBARIYLAONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.