Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Davanın Özeti : Davacı şirkete, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 2003/1 sayılı Rekabet Kurulu Tebliği uyarınca para cezası uygulanmasına ilişkin Rekabet Kurulu’nun 12.06.2003 tarih ve 03-42/483-M sayılı kararının iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu» davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi K2'nin Düşüncesi : Dava konusu Rekabet Kurulu kararında soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin yer alması, tarafsızlık ilkesinin ihlâline yol açtığından anılan kararın iptali gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı K1nuın Düşüncesi :Dava, davacı şirkete 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 15. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle idari para cezası verilmesine ilişkin 12.6.2003 günlü ve 03-42/483-M sayılı Rekabet Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; Kurul üyelerinden birinin başkanlığında yapılan soruşturma sonucunda hazırlanan raporda, davacı şirketin gerçekleştirdiği eylemlere yer verilip, elde edilen bilgi ve belgeler değerlendirilerek 4054 sayılı Kanunun 15. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılarak şirkete verilecek para cezası belirtilmiş olup, soruşturmacı Kurul üyesinin bu raporu Kurul Üyesi Soruşturma Heyeti Başkanı sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır.

Soruşturmacı Kurul üyesinin, soruşturma raporunun oluşturulması aşamasında bulunmak, raporu imzalamak suretiyle görüşünü önceden oluşturduğu ve açıkladığı dikkate alındığında, aynı üyenin soruşturma raporunun ve savunmanın objektif bir şekilde tartışılıp değerlendirilmesinin gerekli olduğu nihai kararın verileceği toplantıya katılıp oy kullanmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu kuşkusuzdur.

4054 sayılı Kanunun toplantı ve karar yeter sayısını belirleyen 51. maddesinde soruşturmacı Kurul üyesinin nihai karar toplantısına katılıp oy kullanması zorunlu görülmediği gibi, soruşturmacı üyenin nihai karar toplantısına katılmaması halinde, Kanunda öngörülen toplanma ve karar yeter sayısının oluşmaması durumu da söz konusu değildir.

Bu durumda, soruşturmacı Kurul üyesinin, nihai karar toplantısına katılarak oy kullandığı dava konusu Rekabet Kurulu Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlede dava konusu Rekabet Kurulu Kararının iptali gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 14.03.2006 tarihinde, davacı vekili Av. K3 ile davalı idare vekili Av. K4'nun geldikleri, Danıştay Savcısı'nın hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı'nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenip, gereği görüşüldü.

Dava, Rekabet Kurulu'nun 12.06.2003 tarih ve 03-42/483-M sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 20. maddesinde, mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün ve gelişmesinin temini ile bu Kanunun uygulanmasını gözetmek ve Kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere kamu tüzel kişiliğini haiz İdarî ve malî özerkliğe sahip Rekabet Kurumu’nun teşkil edildiği, Kurum'un görevini yaparken bağımsız olduğu ve hiçbir organ, makam, merci ve kişinin Kurumun nihaî kararını etkilemek amacıyla emir ve talimat veremeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanun'un 21. maddesinde Rekabet Kurumu'nun; Rekabet Kurulu, Başkanlık ve Hizmet Birimlerinden oluştuğu, işlem tarihinde yürürlükte bulunan 22. maddesinde de Rekabet Kurulu'nun 11 üyeden teşekkül ettiği belirtilerek, Kanun'un daha sonraki maddelerinde, üyelerin atanma şartlarına, görev sürelerine ilişkin hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kanun'un 27. maddesinin (a) fıkrasında ise, bu Kanun'da yasaklanan faaliyetler ve hukukî işlemler hakkında, başvuru üzerine veya re'sen inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak, Kanunda düzenlenen hükümlerin ihlâl edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlâllere son verilmesi için gerekli tedbirleri alıp bundan sorumlu olanlara idarî para cezalan uygulamak Rekabet Kurulu'nun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.

Kanun'un yukarıda içeriği yazılı hükümleri ve dava konusu Rekabet Kurulu kararı birlikte değerlendirildiğinde; Rekabet Kurulu'nun ilgili mal ve hizmet piyasasında 4054 sayılı Kanun'da öngörülen kurallara göre hem rekabetin ihlâl edilip edilmediğini belirleyen hem de bu belirlemeye göre kişiler üzerinde önemli sonuçlara yol açan İdarî yaptırımlar uygulayan bir kurul olduğu görülmektedir. Belirtilen nitelikteki bu Kurul'un, yerine getirdiği görevle ve kullandığı yetkilerle orantılı olarak bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine göre faaliyette bulunması Kanun'un ye hukukun genel ilkeleri gereğidir.

Kanun'un 40. maddesinde, Kumlun re'sen veya başvuru üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verebileceği, olay tarihinde yürürlükte bulunan 43. maddesinde, Rekabet Kurulu’nun soruşturma yapılmasına karar verdikten sonra, görevli raportör veya raportörlerle birlikte soruşturmayı yürütecek Kurul üyesi veya üyelerini de belirleyeceği, 44. maddesinde, Kurul adına hareket eden ve Kurul tarafından belirlenip görevlendirilen Kurul üyesi ve raportörlerden oluşan bir heyetin, soruşturma safhasında bu Kanunun 14. maddesinde düzenlenen bilgi isteme ve 15. maddesinde düzenlenen yerinde inceleme yetkilerini kullanabileceği ve 45. maddesinde ise, soruşturma safhası sonunda hazırlanan raporun tüm Kurul üyeleri ile ilgili taraflara tebliğ edileceği, Kanunu ihlâl ettiği belirlenenlere yazılı savunmalarını 30 gün içinde Kurul'a göndermelerinin bildirileceği, tarafların gönderecekleri savunmalarına karşı soruşturmayı yürütmekle görevlendirilenlerin 15 gün içinde ek yazılı görüş hazırlayacakları ve bu görüşün de tüm Kurul üyelerine ve ilgili taraflara bildirileceği öngörülmüştür.

Yukarıda belirtilen hükümlerin birlikte irdelenmesinden, soruşturma aşamasında görevlendirilen Kurul üyesi ve raportörlerden oluşan heyet, Kanun’un ihlâli iddiasıyla ilgili her türlü bilgi ve belgeyi toplayıp, bunları değerlendirerek soruşturma raporu hazırlamakta ve ayrıca tarafların bu rapora karşı gönderecekleri savunma üzerine de ek yazılı görüş hazırlayarak Kurul üyelerine ve ilgili taraflara bildirmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Kurul üyelerinden birinin başkanlığında yapılan soruşturma heyetinin görüşünü belirten raporda, davacı şirket tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülen 03.06.2003 tarihinde yapılan yerinde incelemenin engellenmesi eylemine yer verilip, elde edilen bilgi ve belgeler değerlendirilerek 4054 sayılı Kanunun 15. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılarak şirkete verilecek para cezası belirtilmiş olup, soruşturmacı Kurul üyesinin bu raporu Kurul Üyesi Soruşturma Heyeti Başkanı sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin, davacı şirkete verilmesi gereken cezayı içeren raporu imzalamak suretiyle görüşünü önceden oluşturduğu ve açıkladığı dikkate alındığında, aynı üyenin raporun objektif bir şekilde tartışılıp değerlendirilmesinin gerekli olduğu nihaî kararın verileceği toplantıya katılıp oy kullanmasının tarafsızlık ilkesine aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.

Dolayısıyla, soruşturmayı yürüten Kurul üyesinin, nihaî karar toplantısına katılarak oy kullandığı dava konusu Rekabet Kumlu kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu Rekabet Kurulu kararının iptaline, aşağıda dökümü yapılan 75.90.-YTL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 900.00.-YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 14.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.