Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.D A N I Ş T A Y

MÜCBİR SEBEBLER

SÜREYE İLİŞKİN ŞARTLAR

YARGILAMA USULÜ

2003 yılına ilişkin işlemleri incelenen davacı adına, düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak re'sen alınan vergi ziyaı cezalı gelir vergisini; vergi ziyaı cezasının verginin üç katını aşan kısmını kaldırmak suretiyle değiştiren Aydın Vergi Mahkemesinin 19.4.2006 gün ve E:2005/862, K:2006/341 sayılı kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz başvurusunu; temyize konu kararın 23.6.2006 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesine karşın 2577 sayılı Kanun'un 46'ncı maddesinin 2'nci fıkrasında öngörülen 30 günlük temyiz başvuru süresi geçirilerek 22.8.2006 tarihinde İzmir Vergi Mahkemesi Başkanlığı kayıtlarına giren dilekçe ile yapılan başvurunun süresinde olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Kanun'un 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrası uyarınca süreaşımı nedeniyle reddeden Aydın Vergi Mahkemesinin 6.9.2006 gün ve E:2005/862, K:2006/341, T:2006/544 sayılı kararının, mücbir sebeplerden olan hastalık nedeniyle almış olduğu raporlar göz önüne alındığında temyiz isteminin süresinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Savcı: …

Düşüncesi:

Davacının uyuşmazlık dönemine ait işlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak adına resen yapılan cezalı tarhiyata karşı açılan davayı kısmen kabul eden mahkeme kararının temyizi istemini süre aşımı yönünden reddi yolundaki mahkeme kararı temyiz edilmiştir.

Aydın Vergi Mahkemesinin 19.4.2006 gün ve K:2006/335 sayılı kararının davacı vekiline 23.6.2006 gününde tebliğ edildiği, bu kararın temyizen incelenmesi için Danıştaya gönderilmek üzere İzmir Vergi Mahkemesi Başkanlık kaydına giren dilekçenin ise 22.8.2006 tarihinde verildiğinden temyiz isteminin 6.9.2006 gün ve 2006/549 temyiz nolu kararla mahkemece süre aşımından reddedildiği çekişmesizdir.

Davacı vekili Sağlık Bakanlığı Bayındır Devlet Hastanesi Baştabipliğinden alınan sağlık raporlarında verilen yirmişer günlük iki istirahat raporlarını dayanak göstererek temyiz isteminin süresinde olduğu, bu halin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda yer alan eski hale getirmede geçerli sebep olarak kabulünü istemekte ise de; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda hastalık halinde dava açma ve temyiz sürelerinin duracağı yolunda bir düzenlemede bulunmadığı gibi ayni kanunun 31. maddesinde göndermede bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Eski Hale Getirme Müessesine yer verilmediğinden temyize konu süre ret kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekilinin "Bizzat" açıklamasıyla 23.6.2006 tarihinde tebellüğ ettiği vergi mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusuna ilişkin dilekçenin kayda geçtiği 22.8.2006 tarihine göre temyiz süresinin geçirildiğini saptayan vergi mahkemesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrası uyarınca verilen temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin karar, temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bayındır Devlet Hastanesinden 23.6.2006 tarihinde verilen sağlık raporuyla, "Piyolonefrit" tanısıyla 20 gün istirahat önerildiğini 13.7.2006 tarihinde ise "Üriner Enfeksiyonu ve Renal Kolik" tanısıyla yeniden 20 gün istirahat önerilmesi nedeniyle vergi mahkemesi kararının yasal sürede temyiz edilemediğini ileri sürerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 167'nci maddesinin 2'nci fıkrası uyarınca eski hale getirme hükmünün uygulanmasını ve temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki vergi mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

Müvekkili adına yapılan vergilendirmeye karşı açılan davayı sonuçlandıran ve vergilendirmeyi değiştiren kararın davacı vekiline tebliğ edildiği tarihe göre en geç 23.7.2006 tarihinde temyiz edilmesi gerekirken, bu sürenin geçirildiğinde ihtilaf bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin 2577 sayılı Yasanın 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrası uyarınca verdiği temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki kararına karşı yapılan ve incelenmekte olan temyiz başvurusunun; davacı vekilinin iddiaları doğrultusunda incelenmesi ve avukat olan vekilin sağlık nedeniyle geçici iş göremezliğinin, temyiz süresine etkisi değerlendirildikten sonra karara bağlanması gerekmektedir.

İdari davaların açılması, izlenmesi, incelenmesi ve sonuçlandırılması ile kanun yollarına başvurulması, İdari Yargılama Usulü Kanununa tabidir. İdari Yargılama Usulü Kanununa tabi olan idari davalarda ve kanun yollarına başvurulmasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun hangi düzenlemelerinin uygulanabileceği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31'inci maddesinin l'inci fıkrasında gösterilmiştir. Sözü edilen kuralda; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun süreleri öngören bölümünde ve 166-174'üncü maddelerinde düzenlenen eski hale getirmeye yapılmış bir gönderme bulunmadığı gibi eski hale getirme, sadece Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda yazılı sürelerin geçirilmesi halinde istenebilir. Bu nedenle, davacı vekilinin eski hale getirme istemi, vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmemektedir.

İdari davaların açılması ve kanun yollarına başvurulmasında geçerli kılınan süreler ve bu sürelerin başlaması, durması ve uzaması İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenmiştir. Yasanın 31'inci maddesinin 2'nci fıkrasında; 2577 sayılı Yasa ile maddenin yukarıda değinilen l'inci fıkrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan gönderme uyarınca uygulanması gereken kurallar saklı tutularak, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağını öngören düzenlemesi de vergi ödevi olmayan ve dava açma hakkının kullanılmasının uzantısı olan temyiz yoluna başvurmada, Vergi Usul Kanununun, vergi ödevinin zamanında yerine getirilmesini engelleyen zorlayıcı nedenlerin varlığında sürelerin işlemeyeceğine ilişkin 15'inci maddesinin uygulanmasına olanak bulunmamaktadır.

Davacı vekilinin temyiz iddiası; müvekkiline vekaleten açılan davayı sonuçlandıran vergi mahkemesi kararının tebliğ edildiği tarihte Bayındır Devlet Hastanesinden kendisine verilen iki raporla yirmişer gün istirahat önerisi nedeniyle temyiz dilekçesinin 23.7.2006 tarihine kadar verilememesi, dolayısıyla bu tarihte iradesi dışında geçici iş göremezliğidir.

Vekalet görevinin yürütülmesi sırasında ve vekilin geçici iş göremezliği halinde kanuni sürelerin, ilgililerin istemi üzerine baro başkanı tarafından işleri geçici olarak takibetmek ve yürütmek için görevlendirilen avukata dosyaların devir ve teslimine kadar ve üç ayı geçmemek üzere işlemeyeceği, Avukatlık Kanununun 42'nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında kurala bağlanmıştır. Davacı vekili tarafından bu yol izlenmediği gibi Kuşadası İkinci Noterliğince 15.9.2005 tarihinde 13752 yevmiye sayısıyla düzenlenen ve onaylı örneği dosyada bulunan vekaletnamesinden kendisine, münferiden başkalarını tevkil yetkisi tanınmasına karşın, bu yetki de kullanılmadığından, ileri sürülen iddialar isteme konu yapılan kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, davacıdan, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca 27.00 YTL maktu harç alınmasına 2.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.