İstemin Özeti : Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin 18/04/2012 gün ve E:2011/1007, K:2012/744 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : K1
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, ticari taksi plakası sahibi olan davacı tarafından, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilindeki faal olmayan ticari taksi plakalarının aktifleştirilmesine ilişkin şartları belirleyen 08/12/2010 tarihli ve 2010/9-3 sayılı UKOME kararının, 21 T 0735 plaka sayılı taksi yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, ulaşım koordinasyon merkezinin, kendi belediyelerini ilgilendiren ve belediyelerinin yetki alanı içerisinde oluşan ve o belediyenin sınırları içerisinde başlayıp biten ulaşım konularında ilçe ve ilk kademe belediye başkanları veya görevlendirecekleri bir üyenin katılımından oluşması ve ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının temsilcilerinin de davet edilerek görüşlerinin alınması zorunlu bulunmasına rağmen, Ulaşım Koordinasyon Merkezinin davaya konu 8.12.2010 tarih ve 3 sayılı kararının alındığı toplantıya ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının temsilcilerinin davet edilmediği ve görüşleri alınmadığı gibi, büyükşehir belediyesi sınırları dâhilinde faaliyet gösteren ticari taksi plakalarının aktifleştirilmesinin belirlenmesi ve dolayısıyla ilgili belediyelerin sınırları içerisinde başlayıp biten ulaşım konusuna ilişkin bulunması nedeniyle hattın geçmekte bulunduğu ilgili ilçe ve ilk kademe belediye başkanları veya görevlendirecekleri bir üyenin de katılımının sağlanmadığıgerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 7. maddesinin (f) bendinde Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek Büyükşehir Belediyesinin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun'un "Ulaşım Hizmetleri" başlıklı 9. maddesinde "Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.
Bakanlar Kurulunun 10553 sayılı Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Kararının 1. maddesinde; bu kararın amacının, vatandaşın ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere toplu taşımacılığın geliştirilmesi ve disiplin altına alınması, korsan taşımacılığın önlenmesi ve fiilen çalışmakta olan şoför esnafının haklarının korunması maksadıyla taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını tespit etmek olduğu belirtilmiş ve 3. maddesinde ise; ticari plaka verilebilmesi için; taksi, dolmuş ve minibüslerde şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olduğunu ve sürekli olarak icra ettiğini beyan etmenin ve ilgili meslek odasına, ilgili meslek odasının bulunmadığı yerlerde ise şoförler odasına üye olmanın zorunlu olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce, Diyarbakır İli'nde mevcut olup faaliyet göstermeyen ticari taksi plakalarının iptal edilmesi amacıyla çalışma başlatıldığı, bu kapsamda davacıya ait taksi plakasının da aralarında bulunduğu faal durumda olmayan plakaların tespit edildiği, dava konusu UKOME kararı ile de faal durumda olmayan ticari taksi plakalarının aktifleştirilmesi için karar tarihi itibarıyla geçmiş 2 yıl içinde ticari taksi plakasının en az 6 ay faal halde bulundurulduğunun, kendisi tarafından işletildiğinin, vergi dairesi, trafik tescil şube müdürlüğü ve şoförler otomobilciler odası başkanlığı kayıtları ile belgelenmesi, ayrıca taksicilik işinin geçim kaynağı olarak seçildiğinin ve sürekli olarak icra edildiğinin beyan edilmesi gerektiğinin kararlaştırılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; ticari taksi sayısının ve ticari taksi plakalarının verilmesine ilişkin usul ve esasları belirleme görev ve yetkisinin büyükşehir belediyelerinin bünyesinde kurulmuş olan Ulaşım Koordinasyon Merkezlerine ait olduğu; Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının veya görevlendirecekleri bir üyenin kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılmaları gerektiği, bu halde alınacak kararın münhasıran bir veya birkaç ilçe sınırını ilgilendiren yetki kullanımına ilişkin olması gerektiği, büyükşehir belediyesi sınırlarının tamamını kapsayacak nitelikte olan kararlarda ise, büyükşehir sınırları içerindeki tüm ilçe ve ilk kademe belediyelerinin başkanlarının veya görevlendirecekleri bir üyenin katılımının zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, meslek kuruluşlarının ilgili toplantılara davet edilerek görüşlerinin alınması gerektiği açık olmakla birlikte, olayda; davaya konu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararının dayanağı niteliğinde olan ve davalı belediye başkanlığı ile meslek kuruluşlarının karşılıklı mütabakata vararak imzaladıkları protokolle bu zorunluluğun da karşılandığı anlaşıldığından, davaya konu işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bununla birlikte, ticari taksi plakası verilebilmesi için, Bakanlar Kurulunun yukarıda aktarılan kararında belirtilen, taksi, dolmuş ve minibüslerde şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçme ve sürekli olarak icra etme ile ilgili meslek odasına, ilgili meslek odasının bulunmadığı yerlerde ise şoförler odasına üye olma şartlarının taşınması gerekmektedir.
Plaka almaya hak kazanabilmek için sahip olunması gereken bu şartların plakaya bağlı olarak yürütülen faaliyete devam edildiği sürece taşınması gerekmektedir. Bu şartların taşınmaması halinde plakanın hukuki geçerliğini yitireceği açık olup bu sebeple plakaların iptal edilebileceği kuşkusuzdur.
Bu hale göre, davalı idare tarafından ilgili mevzuatta belirtilen esaslara uygun olarak faaliyette bulunmayan ticari taksi plakalarının aktifleştirilmesi için gerekli olan şartların belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta olup, işlemin şekil yönünden iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.