Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVALI): Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı

UETS Kodu : K1 (E- Tebligat)

VEKİLİ: Av. K2

2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL): Sağlık Bakanlığı

VEKİLİ: Av. K3

KARŞI TARAF (DAVACI): F1 Derneği

VEKİLİ: Av. K4

UETS Kodu:N1(E-Tebligat)

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/03/2019 tarih ve E:2016/5249, K:2019/2020 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem:Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 24/02/2016 tarihli toplantısında alınan; psikolog unvanını kullanan Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü mezunlarının "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılmamalarına ilişkin kararın iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/03/2019 tarih ve E:2016/5249, K:2019/2020 sayılıkararıyla;

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43/b maddesine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin III. bendindeki düzenlemeye yer verildikten sonra,

Dairelerinin 11/10/2016 tarihli ara kararı ile davalı idareden, "Üniversite programlarından mezun olanların "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılıp sayılmayacağının belirlenmesi sırasında hangi esaslara göre hareket edildiğinin, Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü mezunlarının "sağlık bilimi lisansiyeri" sayıldığına ilişkin daha önceden alınan bir kararın olup olmadığının, Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü mezunlarının "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılmayacağına ilişkin kararın gerekçesinin sorulduğu ve konuya ilişkin bilgi-belgelerinistenildiği,

Davalı idare tarafından ara karara ilişkin sunulan cevap yazısında; Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne hitaben yazdığı 23/10/1990 tarih ve 27495 sayılı yazıda; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 06/05/1987 tarih ve E.Ö./07/07.002/1785-9447 sayılı ve 13/02/1985 tarih ve E.Ö./07.07.002/588-2265 sayılı yazılarında, üniversitelerin Edebiyat veya Fen Edebiyat Fakültelerinin Psikoloji Bölümü mezunlarının "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılmaları gerekeceğinin bildirilmesi üzerine, kişilerin "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılma hususunda belirli bir hizmet sınıfında görev alma şartının aranmamış olması karşısında öğrenimlerine göre tespit edilen giriş derece ve kademelerine bir derece eklenmek suretiyle bulunacak derece ve kademelerden hizmete alınmalarının gerektiğinin bildirildiği; Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının Milli Eğitim Bakanlığına hitaben yazdığı "sağlık bilimleri lisansiyeri" konulu 26/02/2014 tarih ve 698 sayılı yazısında; değişik tarihlerde yapılan başvurular üzerine bazı bölümler ile ilgili "sağlık bilimi lisansiyeri" sayma ve saymama konusunda verilen kararların belirtildiğinin görüldüğü,

Bu durumda; 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinin III. bendindeki hükmü ve psikologların, idarenin istikrar kazanmış uygulamalarıyla, yıllardır sağlık bilimi lisansiyeri olarak kabul edildiği hususları da dikkate alındığında, sağlık bilimi lisansiyeri olduklarında tereddüt bulunmayan psikolog unvanlı personelin Yükseköğretim Yürütme Kurulunca "sağlık bilimi lisansiyeri" sayılmamalarına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :Davalı idare tarafından, 2547 sayılı Kanun'un 43/b maddesi uyarınca yükseköğretim görenlerin kazandıkları unvanların ve elde edilen hakların eşdeğer sayılıp sayılmaması konusunda idarelerinin yetkili olduğu, 26/02/2014 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararında psikologlara yer verilmemiş olduğundan dava konusu karar ile psikoloji mezunlarının sağlık bilimi lisansiyeri sayılmamasına karar verildiği, dava konusu işlemin usul ve hukuka uygun olduğuileri sürülmektedir.

Davalı idare yanında müdahil Sağlık Bakanlığı tarafından,Bakanlıkları tarafından yapılan sınavlarda başarılı olan psikologlara tıbbi uygulamalarda görev alma yetkisi verildiği, psikolog meslek tanımının 1219 sayılı Kanun'da tanımlanan sağlık meslekleri arasında yer almadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K5'IN DÜŞÜNCESİ :Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idare ile davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 20/03/2019 tarih ve E:2016/5249, K:2019/2020 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 18/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.