Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

TEMYİZ EDENLER :I- DAVALILAR:1-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı - ANKARA

VEKİLİ : Av. K1-Aynı adreste

2-Çankaya Belediye Başkanlığı-ANKARA

VEKİLİ : Av. K2-Aynı adreste

II- DAVALI İDARELER YANINDA MÜDAHİL:F1 Eğitim ve Öğretim Tesisleri ve Orman Ürünleri İnşaat Taahüt A.Ş.

VEKİLLERİ : Av. K3, Av. K4

TEMYİZ EDEN (DAVACI): K5

VEKİLİ: Av. K6

İSTEMİN KONUSU :Ankara 8. İdare Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve E:2018/2559, K:2018/2523 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Ankara ili, Çankaya ilçesi, A2 mahallesi, 282 ada, 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak Çankaya Belediye Meclisinin 04/06/2014 tarih ve 325 sayılı kararıyla uygun bulunan ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 12/08/2014 tarih ve 1271 sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14/02/2014 tarih ve 341 sayılı kararınıniptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesinin 04/02/2016 tarih ve E:2015/38, K:2016/284 sayılı kararıyla;

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile Mahkemelerince taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden;

Dava konusu planlardaki kullanım alanlarında belirsizlik yaratıldığı, yapılan plan değişikliğinin ulaşım ve dolaşım sistemi üzerinde yapacağı olumsuz etkilerin gözardı edildiği, taşınmazın, dava konusu plan değişikliğinden önceki kullanımının eğitim tesis alanı olduğu göz önüne alındığında, ilgili kurum olan Milli Eğitim Bakanlığının plan değişikliğine dair görüşünün alınmamış olduğu, kaldırılan donatı alanı yerine eşdeğer alan ayrılmadığı, sosyal donatı alanının kaldırılmasında herhangi bir zorunluluğun bulunmadığı anlaşılmış olup, şehircilik ilke ve esaslarına, planlama tekniklerine, kamu yararına aykırı olduğu anlaşılan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulamalı imar planı değişikliği yapılmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 12/09/2018 tarih ve E:2018/1062, K:2018/6675 sayılı kararıyla;

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4577 sayılı Kanun'la değişik 2. maddesine yer verildikten sonra,

Her ne kadar, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacıyla kamu yararını yakından ilgilendiren konularda belde sakini olmak dava açmak için yeterli görülmüş ise de, bu kapsamda bulunmayan bir alanda, imar planının iptali istemiyle dava açabilmek için, komşu, bitişik parsel maliki ya da en azından mahalle sakini olmak gerektiği,

Davacının uyuşmazlık konusu parselin bulunduğu yerde veya civarında herhangi bir taşınmazı bulunmadığı gibi, A2 mahallesinde de ikamet etmediğinin görüldüğü,

Bu durumda, ikamet ettiği yere uzak bir bölgede yapılan plan değişikliğinde, adına kayıtlı taşınmazı bulunmayan, dolayısıyla işlem ile doğrudan hiç bir menfaat ilişkisi olmayan davacının, Ankara ilinde yaşayan bir kişi olarak imar planının iptali istemiyle açtığı bu davadaki istemi, çevre, tarihi, kültürel değerlerin korunması gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, açılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekirken işin esasına girilmek suretiyle verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak, Ankara 8. İdare Mahkemesinin 04/02/2016 tarih ve E:2015/38, K:2016/284sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: Ankara 8. İdare Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve E:2018/2559, K:2018/2523sayılı kararıyla;

2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davaların, iptal davaları olarak tanımlandığı, dolayısıyla, iptal davasının, gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerektiği,

Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin varlığının, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmediği, davacının idari işlemle ciddi ve makul bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılmasının, dava açma ehliyeti için yeterli sayıldığı,

Ayrıca, iptal davaları, idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece, idarenin hukuka bağlılığı belirlenerek, hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağladığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerektiği,

Bununla birlikte, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması amacına yönelik olarak, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda semt sakini olmanındava açmak için yeterli görüldüğü, büyük şehirlerde aynı ilçe sınırları içerisinde dava açma ehliyetinin, dava konusu alanla olabilecek etkileşim göz önüne alınarak her somut duruma göre değerlendirilmesi gerektiği ve planlardan etkilenebilme olasılığına göre plan değişikliklerine karşı dava açılabileceği gerekçesi eklenmek suretiyle dava konusu işlemlerin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :Davalı idareler ve davalı idareler yanında müdahil tarafından, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu taşınmaz A2 mahallesinde iken, davacının ikâmetinin Yıldızevler mahallesinde olduğu, davacı ile dava konusu taşınmaz arasında kilometrelerce mesafe bulunduğu, plan değişikliğine konu alanda ve yakın çevresinde davacının herhangi bir taşınmazının bulunmadığı,kendi menfaatinin hangi yönden ihlal edildiğine ilişkin somut bir neden ortaya koyamadığı ve davanın esasına yönelik itirazlar ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ K7'İN DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin reddi ile Ankara 8. İdare Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve E:2018/2559, K:2018/2523 sayılı kararının ısrara ilişkin kısmının onanarak, işin esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden, davalı idarelerden Çankaya Belediye Başkanlığı ile davalı idareler yanında müdahilin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Dava konusu uyuşmazlıkta ısrar hususu; teknik ve sosyal alt yapı alanının kaldırılmasına ilişkin imar planları değişikliğinin iptali istemiyle semt sakini olan davacı tarafından açılan davada, davacının dava açma ehliyetinin bulunduğuna ilişkindir.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın ısrara ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın ısrara ilişkin kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idareler ve davalı idareler yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,

2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Ankara 8. İdare Mahkemesinin temyize konu 11/12/2018 tarih ve E:2018/2559, K:2018/2523 sayılı kararının ısrara ilişkin kısmının ONANMASINA,

3. Kullanılmayan 73,10'ar TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idarelerden Çankaya Belediye Başkanlığı ile davalı idareler yanında müdahile iadesine,

4. Uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine,

5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2019 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞIOY

X- Ankara 8. İdare Mahkemesinin 11/12/2018 tarih ve E:2018/2559, K:2018/2523 sayılı ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 12/09/2018 tarih ve E:2018/1062, K:2018/6675 sayılı kararında yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.