Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.

D A N I Ş T A Y

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/632

Karar No : 2022/1084

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı

VEKİLİ : ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: İstanbul ili, Bakırköy ilçesinde bulunan ... Camii avlusundaki tente çatı iskeletinin 10/01/2017 tarihinde çökmesi üzerine yaralanan davacının, olay nedeniyle uğradığı iddia edilen 98.845,49 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 198.845,49 TL tutarındaki tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;

Davacının bir yakınının cenazesine katılmak amacıyla 10/01/2017 tarihinde İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, ... Camiine gittiği, caminin bahçesindeki tentenin üzerinde kar birikmesi nedeniyle çökmesi sonucu yaralandığı, cenaze namazını kıldıran imamların çökme riskini bilmelerine ve uyarılmalarına rağmen cemaati tente altına çağırdıkları, cami imamlarının ise yoğun kar yağışı olacağının bilinmesine rağmen tentenin kapatılmasını sağlamayarak kar birikmesine sebep oldukları, cami avlusunda gerekli kontrolleri yapmamaları sonucu vatandaşların tente altına girmesini engellemedikleri, davalı idare ve elemanlarının Diyanet İşleri Başkanlığı Görev ve Çalışma Yönetmeliği'nde belirtilen görevlerini yerine getirmedikleri, bu nedenle davalı idare ve personelinin söz konusu olayda hizmet kusurunun bulunduğu, bu durumda idare elemanlarının hatalı ve kusurlu davranışları nedeniyle davacının yapmış olduğu 98.845,49 TL hastane masrafları toplamının (maddi tazminat) idare tarafından karşılanması gerektiğinin açık olduğu,

Davacının dava konusu olayla en temel hak olan yaşam hakkının tehlikeye girmiş olduğu, çeşitli ameliyat ve tedaviler uygulandığı, tedavi için 20 gün hastanede kaldığı, bu durum nedeniyle büyük bir ızdırap ve elem duyduğunun kabulü gerektiği, davalı idarenin olaydaki hizmet kusuru dikkate alınarak manevi tazminatın manevi tatmin aracı olma niteliği de göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının duyduğu acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesi amacıyla takdiren 50.000,00 TL manevi zararın tazmini gerektiği gerekçeleriyle, dava konusu maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne, kısmen reddine, 98.845,49 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu ... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2019/1053, K:2020/4260 sayılı kararıyla;

Maddi Tazminat İstemi Yönünden;

Temyizen incelenen kararın davacının maddi tazminat isteminin kabulü yönünden davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idarenin dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği,

Manevi Tazminat İstemi Yönünden;

Manevi zararın, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ızdırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade ettiği, fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğunun kabul edildiği,

Manevi tazminatın, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmadığı, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracı olduğu, manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışının manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kıldığı, manevi tazminatın, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi ve manevi huzuru sağlamayı amaçladığı, bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği,

Cami avlusundaki tentenin davacının üzerinde yıkılması ve yaralanması nedeniyle hastane tarafından düzenlenen epikriz raporundan; davacının T12 fraktörü ve T3-T4'de yükseklik kaybı ve her iki ayak bileği dorsofleksiyonunda zaafiyet bulunduğu klinik tespitleri uyarınca ameliyat edilerek 28/01/2017 tarihinde taburcu edilmek suretiyle hastaneden çıkışının yapıldığının anlaşıldığı, davacı vekilinin de dava dosyasındaki beyanlarında davacının bel omurları ve boyun altından yaralandığını, bir dizi ameliyat geçirerek hastaneden taburcu edildiğini beyan ettiğinin görüldüğü,

Bu durumda, davacının mevcut yaralanması ve geçirdiği ameliyat dikkate alındığında temyize konu Mahkeme kararında idarenin hizmet kusuruna dayanan sorumluluğu uyarınca davalı idare aleyhine hükmedilen 50.000,00 TL manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak miktarda fahiş olduğunun görüldüğü, bu çerçevede manevi tazminatın, amaç ve niteliği ile aynı olaydan dolayı Dairelerinin 27/10/2020 tarih ve E:2020/1271, K:2020/4259 sayılı onama kararı da dikkate alınarak yukarıda belirtilen ölçütlere göre yeniden belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararının davalı idarenin bu kısma yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının maddi tazminat yönünden onanmasına, manevi tazminat yönünden ise bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla;

Cami avlusunda meydana gelen kaza neticesinde yaralanan davacının olay tarihinde 74 yaşında olduğu, acil olarak kaldırıldığı, hastanede yapılan tetkilerde, T12 Fraktürü (omurga kırığı) ve T3-T4'de yükseklik kaybı, her iki ayak bileğinde dorsofleksiyonunda zafiyet bulunması nedeniyle acil olarak ameliyata alındığı, 18 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildiği,

Bu durumda, olay tarihinde 74 yaşında olan davacının, yaralanmaya bağlı omurgasında oluşan kırıklar nedeniyle, kendisinden daha genç bir kişiye kıyasla daha fazla acı ve üzüntü duyacağı, yaşam kalitesinin ve sevincinin azalacağı, günlük işlerini yapmakta zorlanacağı nazara alındığında, İdare Mahkemesince 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi eklenmek suretiyle, bozulan kısım yönünden ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarelerinin davaya konu olayda herhangi bir hizmeti kusuru ya da ihmalinin bulunmadığı, anılan camide olay günü görev yapan cami görevlilerinin cenaze namazlarının tente altında kalınmasının riskli olduğu hususunun orada bulunan vatandaşlara bildirildiği, gerekli uyarı ve anonsların yapıldığı, buna rağmen cenaze namazını kıldırmakla görevli Büyükşehir Belediyesi kadrosundaki imamların daveti üzerine cemaatin cenaze namazı kılmak üzere tentenin altına girdiği, olay yerini gören kamera kayıtları incelendiğinde cami görevlilerinin cemaati tenteden uzaklaştırmak için gerekli çabayı gösterdiğinin görüleceği, çöken tentenin cami avlusuna Bakırköy Belediyesince monte edildiği, tentedeki arızanın giderilmesi için Bakırköy Belediyesine müracaat edildiği, ancak anılan Belediyece problemin giderilmesi için müdahalede bulunulmadığı, olay nedeniyle yürütülen ceza soruşturması kapsamında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda, Müftülüğün meydana gelen olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, İstanbul ili genelinde cenaze işlerinin Belediyece yürütüldüğü, cenaze namazlarının da Belediye imamlarınca kıldırıldığı, tentenin bakımından, tenteyi monte ettiren Bakırköy Belediyesinin sorumlu olduğu, olay günü kar yağışı nedeniyle tentenin cami görevlilerince kapatılmak istendiği, ancak mekanizmasının bozuk olması nedeniyle kapatılamadığı, Mahkemece Bakırköy Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesinin kusuru gözetilmeksizin hüküm kurulduğu, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ek 2. maddesi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7. maddesi ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun'un ilgili hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, idarelerinin cami ve mescitlerin açılmasına izin vermek ve cami görevlilerini atamak dışında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, cami ve mescit yapmak veya yaptırmak görevinin bulunmadığı, Danıştayın yerleşik içtihatlarına göre idarenin manevi tazminatla yükümlü kılınabilmesi için ağır hizmet kusurunun bulunması gerektiği, somut olayda idarelerinin herhangi bir hizmet ve ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarının zenginleşme vasıtası olarak değerlendirilmemesi gerektiği, aynı olay nedeniyle açılan başka bir tazminat davasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin %70, Bakırköy Belediyesinin %20 ve idarelerinin %10 kusurlu kabul edildiği belirtilerek, ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Uyuşmazlıkta ısrar kararı davaya konu olay nedeniyle davacı lehine hükmedilen 50.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın hukuka ve hakkaniyete uygun olduğuna ilişkindir.

Temyizen incelenen ısrar kararı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2.... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu .. tarih ve E:... , K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

3.Kesin olarak, 30/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.