Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

TEMYİZEDEN(DAVALI): Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı-ANKARA

(Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğü)

KARŞITARAF(DAVACI): F1 Eğitim Taşımacılık Turizm Petrol Ürünleri

Mefruşat İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : Ankara 2. Vergi Mahkemesinin, 18/10/2017 tarih ve E:2017/1255, K:2017/1414sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, 2009 takvim yılı yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle re'sen tarh edilen 2009/Ocak ila Aralık dönemleri katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle üç kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

Ankara 2. Vergi Mahkemesinin, 27/02/2013 tarih ve E:2012/2114, K:2013/389 sayılıkararı:

Davacı tarafından, dava dosyasına Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2009 yılı defter ve belgelerinin hırsızlık olayı nedeniyle çalınması sonucunda zayi olduğuna ve zayi belgesi verilmesine ilişkin 20/09/2011 tarih E:2010/32, K:2011/147 sayılı kararı sunulmuş, 2009 yılına ait defter ve belgelerin bu nedenle incelemeye ibraz edilemediği belirtilmiştir. Ayrıca, 2009 yılına ilişkin olarak 6111 sayılı Kanunun 7. maddesinde yer alan düzenlemeden yararlanılarak matrah artırımında bulunulduğundan haklarında bu yıla ilişkin olarak vergi incelemesi yapılmasının da mümkün olmadığı ileri sürülmüştür.

Davalı idarece, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmekten kaçınan davacının 6111 sayılı Kanunun 9. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca aynı Kanunun 7. maddesinden yararlandırılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

6111 sayılı Kanunun 7. maddesinde, katma değer vergisi mükelleflerinin her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) beyannamelerde hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için %3, 2007 yılı için % 2,5, 2008 yılı için % 2 ve 2009 yılı için % 1,5 oranına göre belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı kurala bağlanmıştır.

Davacı şirket 31/05/2011 tarih ve 2011/32 sayılı tahakkuk fişiyle 6111 sayılı Kanunun 7. maddesindeki düzenlemeden yararlanarak 2009 yılına ilişkin katma değer vergisi matrah artırımında bulunmuştur.

Davalı idarece, davacının 2009 yılı defter ve belgelerini ibrazdan kaçındığından, 6111 sayılı Kanunun 9. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7. maddesinde yer alan düzenlemeden yararlandırılmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de, davacı şirketin 2009 yılı defter ve belgelerinin hırsızlık sonucunda zayi olduğu, Sincan Asliye Ticaret Mahkemesince de 2009 yılı defter ve belgelerinin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmiş olduğu hususları göz önüne alındığında, davacının 6111 sayılı Kanunun 9. maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme uyarınca matrah artırımından yararlandırılmayarak hakkında 2009 yılına ilişkin vergi incelemesi yapılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi, bu gerekçeyle cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir.

Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin, 14/06/2017 tarih ve E:2013/5315, K:2017/5269 sayılı kararı:

Usulüne uygun olarak tebliğ edilen 29/01/2010 tarihli yazı ile davacı şirketin 2009 yılına ilişkin defter ve belgelerinin onbeş gün içerisinde ibrazı istenilmesine rağmen süresi içerisinde ibraz edilmemesi üzerine ilgili dönem katma değer vergisi beyannamelerinde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddi suretiyle yapılancezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

Ankara 2. Vergi Mahkemesinin, 18/10/2017 tarih ve E:2017/1255, K:2017/1414 sayılıkararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :6111 sayılı Kanunun 9. maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme sebebiyle davacının anılan Kanundan faydalanması mümkün olmadığından aksi yönde verilen ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Cevapverilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ K1'NİN DÜŞÜNCESİ :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- Ankara 2. Vergi Mahkemesinin, 18/10/2017 tarih ve E:2017/1255, K:2017/1414 sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2019tarihinde oybirliğiyle karar verildi.