Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2020/484

Karar No : 2021/1504

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. ….

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı tarafından, adına tarh edilen vergi ve kesilen cezaların 6111 sayılı Kanun kapsamında ödenen kısımlarının vergilendirme hatası kapsamında iadesi için yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödenen tutarların faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Davacı adına tarh edilen vergi ve cezalar düzeltme fişiyle terkin edilmiş ve 6111 sayılı Kanun kapsamında ödenen tutarlar davacıya iade edilmiştir. Ancak tahsil edilen tutarlara ilişkin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak faizin ödendiğine dair herhangi bir belge davalı tarafından sunulmamıştır.

Dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlem ve bu işleme konu ana paranın iade istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

Öte yandan, davacıdan tahsil edilen tutarların tahsil tarihinden itibaren tecil faizi oranında hesaplanacak faiz tutarının davalı idareden alınarak davacıya verilmesi gerekmektedir.

Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlem ve bu işleme konu iade istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacıdan tahsil edilen tutarların tahsil tarihinden itibaren tecil faiziyle iadesine, … TL vekalet ücretinin dava açılmasına sebebiyet veren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 12/02/2018 tarih ve E:2014/713, K:2018/470 sayılı kararıyla temyiz istemini reddetmiştir.

Davalının karar düzeltme istemini kısmen kabul ederek önceki kararını kısmen kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği Danıştay Üçüncü Dairesinin 13/06/2019 tarih ve E:2019/1164, K:2019/4231 sayılı kararı:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, yargılama giderleri ile ilgili olarak bu Kanun'da hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447. maddesinde mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerinin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış, 326. maddesinde ise Kanu'nda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her birinin kısmen haklı çıkması durumunda, mahkemece, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı kuralına yer verilmiştir.

29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, 15. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay’da ilk derecede veya duruşmalı olarak temyiz yoluyla görülen dava ve işlerde, idari ve vergi dava daireleri genel kurulları ile dava dairelerinde, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde birinci savunma dilekçesi süresinin bitimine kadar anlaşmazlığın feragat ya da kabul nedenleriyle ortadan kalkması veya bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, diğer durumlarda tamamına hükmedileceği belirtilmiştir.

Anılan tarifenin İkinci Kısmının İkinci Bölümünde düzenlenen ve yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki yardımlara ödenecek ücret başlıklı bölümün 15 numaralı kısmında da vergi mahkemelerinde takip edilen davalar için ödenecek ücretin duruşmasız işlerde 660,00 TL olacağı kurala bağlanmıştır.

Davalının 25/03/2013 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesine karşı 17/04/2013 tarihinde birinci savunma süresinin bitiminden önce verdiği savunma dilekçesinde, dava konusu edilen davacı adına tarh edilen vergi ve cezaların düzeltme fişiyle terkin edildiği, 6111 sayılı Kanun kapsamında ödenen tutarların davacıya iade edildiği bildirilmiştir. Vergi Mahkemesince konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dikkate alınarak, Tarifenin İkinci Kısmının İkinci Bölümünde yazılı miktarın yarısı olan … TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tarifede yazılı tutarın tamamına hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle mahkeme kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz istemini ise reddetmiştir.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Davanın konusu, düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesi olmak üzere iki istemden oluşmaktadır.

Dava konusu düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlem ve bu işleme konu iade istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle birlikte, dava konusu faiz istemi hakkında davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu husus dikkate alındığında dava dosyası kapsamında anlaşmazlığın davacı istemleri yönünden bir bütün olarak ortadan kalktığından ve davaya konu faiz istemi yönünden de davanın konusuz kaldığından söz edilemez.

Bu nedenle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yazılı tutarın tamamı tutarında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle kararın bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava açılmasına idarenin sebebiyet vermemesi nedeniyle aleyhe yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.