Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2021/896

Karar No : 2023/93

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Teknik Soğutma ve Elektrik Malzemeleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına 2005, 2006 ve 2007 yıllarında tescilli 83 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin düşük beyan edildiğinden bahisle yapılan gümrük vergisi ve katma değer vergisi ek tahakkukları ile bu vergiler üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) işaretli bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Olayda, davalı tarafından dava konusu ek tahakkuk ve para cezalarının 2005, 2006 ve 2007 tarihli beyannamelerin tescil tarihinden itibaren üç yıllık süre dolduktan sonra düzenlendiği, fakat davacı şirket yetkilileri adına … Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde … esasına kayden ceza davasının açıldığı gerekçesiyle üç yıllık zamanaşımı süresinin değil, Türk Ceza Kanunu'ndaki ceza ve dava zamanaşımı süresinin uygulanacağı iddia edilmiştir. Dosyanın ve UYAP kayıtlarının birlikte incelenmesinden söz konusu ceza davasının 13/11/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda beyannamelerin tescil tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan ceza davasının bitmiş olan zamanaşımı süresini durdurması hukuken mümkün değildir.

Anılan nedenle zamanaşımı süresi dolduktan sonra 16/01/2014 tarihinde tesis edilen ek tahakkuk ve para cezası işlemlerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 06/12/2019 tarih ve E:2015/3437, K:2019/6463 sayılı kararı:

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 181. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin (1) numaralı fıkrasının (a) işaretli bendinde ithalatta gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girmesiyle doğacağı; (2) numaralı fıkrasında ise gümrük yükümlülüğünün söz konusu gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanun'un 74. maddesine göre Türkiye Gümrük Bölgesine gelen eşyanın serbest dolaşıma girişi; ticaret politikası önlemlerinin uygulanması, eşyanın ithali için öngörülen diğer işlemlerin tamamlanması ve kanunen ödenmesi gereken vergilerin tahsili ile mümkündür.

4458 sayılı Kanun'un 197. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan (1) numaralı fıkrasında gümrük vergilerinin tahakkukundan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edileceği, (2) numaralı fıkrasında ise yapılan denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen veya (1) numaralı fıkrada belirtilen şekilde tebliğ edilemeyen gümrük vergilerine ilişkin tebligatın gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde yapılacağı, şu kadar ki gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak dava açılmasının zamanaşımını durduracağı, (4) numaralı fıkrasında da gümrük vergileri alacaklarının ceza uygulanmasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve suçun zamanaşımı süresinin daha uzun bulunması halinde bu alacakların Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zamanaşımı sürelerinde kovuşturulup tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan aynı Kanun'un 234. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) işaretli bendinde kıymeti üzerinden gümrük vergisine tâbi eşyanın beyan edilen kıymetinin muayene ve denetleme sonucunda, bu Kanun'un 23 ila 31. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunması halinde noksanlığa ait vergiden başka bu vergi farkının üç katı para cezası alınacağı belirtilmiştir. Kanun'un 232. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan halinin (1) numaralı fıkrasında ise 234. madde hükümlerine göre alınacak para cezalarının itiraz olmaksızın vergi tahakkukunun kesinleşmesinden veya idari itirazın red kararı ile sonuçlanmasından sonra karara bağlanacağı, idari yargı mercilerine başvurulmasının gümrük idaresinin ceza uygulamasını engellemeyeceği, bu fıkraya göre karara bağlanacak para cezalarının zamanaşımı süresinin vergi tahakkukunun kesinleştiği tarihi takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş olup belirtilen maddenin (3) numaralı fıkrasında da (1) numaralı fıkrada belirtilen para cezalarının üç yıl içinde karara bağlanıp, tebliğ edilmediği takdirde zamanaşımına uğrayacağı hükmüne yer verilmiştir.

Gümrük vergisi ve katma değer vergisi ek tahakkukları yönünden yapılan inceleme:

Tescil tarihinden itibaren üç yıl içinde yükümlüsüne tebliğ edilmeyen ek tahakkuklar zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak, gümrük yükümlülüğünün doğduğu olayla ilgili olarak ceza davası açılması ve bu davanın sonucunda mahkumiyet kararı verilmesi halinde gümrük idaresi söz konusu eşyanın ithalinden doğan gümrük vergi ve resimlerini, suçun tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde tebliğ edeceği ek tahakkukla isteyebilecektir.

Olayda, davacı adına 2005 ila 2007 yıllarında tescilli beyannameler muhteviyatı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen vergilere ilişkin tebligat gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıllık süre geçirildikten sonra yapılmış olmakla birlikte davacı şirket yetkilisi hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin E:… esasına kayıtlı dosya ile ceza davası açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda davanın ek olarak tahakkuk ettirilen vergilere isabet eden kısmı hakkında karar verilebilmesi için söz konusu ceza davasının dava konusu işleme dayanak alınan serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile ilgisinin araştırılması ve ilgili bulunması halinde anılan davanın sonucunun beklenilmesi gerekmektedir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 234. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) işaretli bendi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezaları yönünden yapılan inceleme:

4458 sayılı Kanun'un 5911 sayılı Kanun ile değişik 07/10/2009 tarihinden sonra tescilli beyannamelere isabet eden para cezaları için uygulanabilecek nitelikteki 232. madde hükmü nedeniyle para cezası kararları vergilerle birlikte aynı zamanda alınmış ise de belirtilen tarihten önce tescilli beyannamelere isabet eden para cezası kararlarının vergi tahakkuklarının idari bakımdan kesinleşmesinden diğer bir ifadeyle vergilere vaki itirazın reddedilmesinden önce karara bağlanması ve vergiler açısından geçerli olan 197. maddenin (4) numaralı fıkrasında yer alan hükmün para cezalarında uygulanması olanaklı değildir. Para cezalarına ilişkin olarak 28/03/2013 tarihinde 6455 sayılı Kanun ile 4458 sayılı Kanun'un 231. maddesi değiştirilerek getirilen hükmün olay tarihinde uygulanma imkanı da bulunmamaktadır. Ancak, davaya konu para cezalarının Kanun'un 234. maddesi uyarınca alındığı ve dolayısıyla vergiye bağlı ceza niteliğinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda tahakkuk hakkında yapılacak değerlendirme sonucunda ulaşılan sonucun para cezasını da etkileyecek olması nedeniyle Mahkemece bozma üzerine verilecek kararda bu hususun da gözetileceği tabiidir.

Bu hukuki durum karşısında vergiler ve para cezaları için yukarıda yapılan açıklamalar gözetilmeksizin, ceza davasının üç yıl içerisinde açılmamış olmasına dayanılarak verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.

Karar sonucu:

Daire bu gerekçeyle Vergi Mahkemesi kararını bozmuş, davacının karar düzeltme talebini reddetmiştir.

... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ek tahakkuklar ile ek tahakkuklar üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarının davalıya süresinde tebliğ edildiği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/02/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 197. maddesinin (4) numaralı fıkrasında "Gümrük vergileri alacakları, ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması ve zamanaşımı daha uzun bulunan bir fiil nedeniyle ceza davası açılmış olması kaydıyla bu alacaklar Türk Ceza Kanunu'ndaki dava ve ceza zamanaşımı süreleri içerisinde kovuşturulup tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.

Belirtilen hüküm gereği gümrük vergisi tahsil işlemleri aynı zamanda suç teşkil eden yani ceza uygulamasını gerektiren bir fiile ilişkin olması halinde Türk Ceza Kanunu'nda belirlenen ceza ve dava zamanaşımı süreleri içinde yapılabilecektir. Diğer bir deyişle bu hüküm fiilin aynı zamanda suç teşkil ettiği durumlarda kanunen belirlenmiş olan vergi alacaklarına ilişkin zamanaşımının suça konu fiilin ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süresine tabi olduğunu bu işlemlerin bu süre zarfında yapılabileceğini öngören bir düzenlemedir. Bu açık düzenlemeden ceza yargılamasının neticesine göre verilecek hükme göre (beraat, mahkumiyet veya düşme) gümrük vergi işlemlerinin düzenleneceği zaman diliminin belirleneceği sonucunun doğmayacağı tabiidir.

Uzun süren ceza yargılaması sonucunun (karar kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden) beklenmesine yol açacak Kanun'la korunan hukuki yarara (amaca) aykırı bir yorumla zamanaşımını yıllar sonra geriye yönelik olarak tespit etmek hayatın olağan akışına aykırıdır.

4458 sayılı Kanun'un açık düzenlemesi karşısında açılmış olan bir ceza davası da mevcut olup Mahkemece cezayı gerektiren fiilin dava ve ceza zamanaşımı süreleri belirlenerek değerlendirilmesi gerektiğinden, ceza mahkemesince verilecek hükmün sonucuna bağlı olarak değerlendirme yapılması gerektiği yönündeki Kurul kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.