T.C. Danıştay Başkanlığı - Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No.: 2022/914
Karar No.: 2023/1355
Karar tarihi: 22.11.2023
Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

T.C.

D A N I Ş T A Y

VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2022/914

Karar No : 2023/1355

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …

(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, … Hayvancılık Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 2008 ve 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait gelir stopaj, damga, katma değer vergileri ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı, … tarih ve …, … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Davacı, 06/02/2008 tarihli ortaklar kurulu kararıyla ... Hayvancılık Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine münferiden temsile yetkili genel müdür yardımcısı olarak atanmış, 25/03/2009 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirketteki görevinden ayrılmıştır.

Asıl borçlu şirketin 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirleri 2009 ve 2010 yıllarında tebliğ edilmiş, borcun ödenmemesi üzerine şirket hakkında mal varlığı araştırması yapılmıştır. Bu kapsamda şirketin 2008 yılında bir aracı, 2010 yılında taşınmazları ve menkul malları, 2011 yılında Ziraat Bankasında bulunan hesaplarındaki düşük miktarlardaki parası, 2014 yılında ise başka bir aracı haczedilmiştir. Şirketin iflas halinde, faal olduğu ve davalı idarenin oluşturulan iflas masasında beşinci sırasında alacaklı olarak yer aldığı, şirketin mal varlığının borcu karşılamaya yetmeyeceği gerekçesiyle borcun tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Olayda, davalı tarafından ... Hayvancılık Gıda Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması sonucu ödenmeyen borçların tahsili amacıyla şirketin kanuni temsilcisi sıfatı ile dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği belirtilmektedir. Ancak davacı adına takibe geçilmeden önce asıl borçlu şirket adına yapılan takibin tamamlanmadığı ve amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığı yönünde bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Asıl boçlu şirket adına yapılan takibin halen devam ettiği, şirketin haczedilen taşınır ve taşınmaz malları ile ilgili herhangi işlem yapılmadığı sonucuna varıldığından asıl borçlu şirket nezdinde yasal takip yolları tamamlanmadan şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde yasal isabet görülmemiştir.

Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu ödeme emirlerini iptal etmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/10/2020 tarih ve E:2016/16834, K:2020/3877 sayılı kararı:

Asıl borçlu şirketin 2008 ve 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğinin ardından yapılan mal varlığı araştırması neticesinde şirket adına kayıtlı birçok menkul ve gayrimenkul ile banka hesaplarına haciz konulmuştur. Şirketin iflas halinde olduğu ve oluşturulan iflas masasında davalı idarenin beşinci sırada alacaklı olarak yer aldığı anlaşıldığından anılan takibat işlemleri neticesinde amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığından bahisle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirleri düzenlenmiştir.

Olayda, dosyaya sunulan icra ve iflas müdürlüğü yazısından davalı idarenin iflas masasında beşinci sırada alacaklı olarak yer aldığı, ilk dört sırada bankalar ile Sosyal Güvenlik Kurumunun bulunduğu ve alacak miktarlarının yüksek olduğu, şirketin mal varlığının davalı idarenin alacağını karşılamaya yetmeyeceği görüldüğünden davacı adına "kanuni temsilci" sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini reddetmiştir.

… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğine rağmen ödenmeyen ve asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X -

KARŞI OY

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.