MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/02/2015 tarih ve 2014/1659-2015/120 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkili şirketlerin ortağı olan ...'nın hisselerini devir ile şirketlerden ayrılarak aynı sektörede faaliyet gösteren davalı şirketi kurduğunu, diğer davalıların kısa aralıklarla müvekkili şirketlerden ayrılıp davalı şirkette çalışmaya başladığını, davalıların şirket içinde edindikleri üretim ve ticaret sırlarını haksız olarak kullanmayı ve bundan yararlanarak haksız kazanç elde etmeyi amaçlamış olduklarını, bu nedenle planlı ve organize bir şekilde işten ayrıldıklarını, davalıların şirket içindeki görevleri nedeniyle üretilen ürünlerin satış ve pazarlamasının yapıldığı bireysel ve kurumsal müşteri portföyü hakkında detaylı bilgi sahibi oldukları gibi işyerinin çalışma sistemleri, pazarlama ve satış stratejilerini, finansal durumunu teknik destek ve yapılan işin ekonomik boyutu gibi ticari sır ve teknik bilgilere vakıf bulunduklarını, davalıların şirketin çıkarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunduğunu, TTK 56 maddesi ile aldatıcı hareket ve hüsniniyet kaidelerine aykırı suretlerle iktisadi rekabetin suistimalinin haksız rekabet olarak tanımlandığını, normal olarak müvekkilinin elde edeceği karı davalıların elde ettiğini, ayrıca müvekkili şirketin prestij kaybına neden olduğunu ve müvekkillerinin aynı zamanda manevi olarak da kayıplar yaşadıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir müvekkili şirket için ayrı ayrı olmak üzere 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminat ile her bir davacı şirket için 500'er TL olmak üzere toplam 1.000 TL kar mahrumiyeti dahil maddi zararın ticari faizi ile birlikte tazmini ile BK'nın 455/2. maddesi gereğince yapılan işlerin müvekkili şirket hesabına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... Ltd Şti ile ... vekilleri ve davalı ... vekili; haksız davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı gerçek kişilerin davacılarla hizmet akdiyle çalışmalarından sonra işten ayrıldıkları ve yeni bir şirket kurdukları, hizmet akdi ile çalıştıkları dönemdeki edindikleri teknik bilgiyi, iyiniyet kurallarına aykırı biçimde kurdukları şirkette kullanarak haksız kazanç elde ettikleri ve benzeri iddialarda bulundukları, hizmet akdi sona ermiş olsa bile bu dönem için görevli mahkemenin davacılar ile davalılar arasında hizmet akdi bulunduğundan iş mahkemesi olacağı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine, dosyanın talep halinde görevli ... İş Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıların davacı şirketlerdeki hizmet ilişkisi sona erdikten sonraki dönem için haksız rekabeti bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece taraflar arasında iş sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş aktinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş aktinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise, buna dayalı olarak açılacak dava niteliği itibariyle 6098 sayılı TBK'nın 444. maddesi kapsamına girmekle ve bu kapsamdaki davalar TTK'nın 4/1-3 maddesinin açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticari davalardan olup, bu tür davalar ticaret mahkemelerinde incelenip karara bağlanır (HGK'nın 29.02.2012 tarih ve 2011/11-781 Esas, 2012/109 karar sayılı kararı). Bu durumda, mutlak ticari dava niteliğindeki eldeki davaya bakma görevi de ticaret mahkemesine ait olduğundan, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, iş mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.