Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce bozmaya uyularak verilen 09.01.2015 tarih ve 2013/501.42 Esas sayılı karar, davalı ... şirketi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup dosya için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı ... şirketine müvekkiline ait emtiaların ... Nakliyat Sigorta Poliçesi kapsamında sözleşmede yazılı ülkelere ve bu ülkelerden Türkiye'ye yapılacak sevkiyatların teminat altına alındığını, poliçe gereği sigortalı emtiaların bahse konu rizikolar dolayısıyla uğrayacağı her türlü hasarın teminat kapsamında olduğunu ancak, müvekkiline ait emtianın bir kısmının gümrük işlemlerinin yapıldığı ve gümrük sahasındayken, bir kısmının da gemilere yüklenmişken varma limanı olan Libya'da çıkan olaylar nedeniyle sevkiyatların durdurulduğu ve yapılmak zorunda kalınan ardiye, liman, gümrük, demuraj, iç nakliye vs masrafların davalı ... şirketinden talep edilmesine rağmen davalı tarafça haksız olarak teminat harici olduğu gerekçesiyle talebin reddedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 63.500,00 TL'nin 23/07/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından poliçe genel ve özel şartları dahilinde taşıma sırasında meydana gelecek yalnızca yük hasarının teminat altına alındığını, davacı tarafca taşınan emtianın iç ayaklanma/savaş nedeniyle geri çekilmesi sebebi ile navlun, gümrük, liman ve ardiye masraflarının talep edildiğini, bu masrafların ise teminat haricinde olduğunu savunarak, talebin reddini istemiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu'nca bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, gerek abonman gerekse de spesifik poliçeler incelendiğinde, sigorta sözleşmesinin ... Nakliyat Sigortası Genel Şartları ve Institute Cargo Clauses A ( ICC A kloz-Bütün Rizikolar) uyarınca düzenlendiği ayrıca, Institute War Clauses ( Enstitü Savaş Klozları-Yük) ve Institute Strikes Clauses (Grev, terör, halk hareketleri) teminatlarının verildiği, ICC-A klozunun özelliği gereği klozda teminat harici olarak belirtilmeyen her tür rizikonun teminata dahil olduğu, ICC-A klozun 6. maddesi ile teminat harici bırakılan savaş rizikosunun, Institute War Clauses ( Enstitü Savaş Klozları-Yük) ek teminatı verilerek ve 7. maddesiyle teminat harici bırakılan grev, terör ve halk hareketleri ise, Institute Strikes Clauses (Grev, terör, halk hareketleri) ek teminatı verilerek sigorta kapsamına dahil edildiği, sigortacıya göre, Enstitü Savaş Klozları'nın 1. m.

emtiaların iade masrafının tanımlanmadığı, aynı klozun 3.7 m. ise, temiatın “sefer ya da yolculuğun engellenmesi veya zıyaına dayanan tazminat talepleri”'ni kapsamayacağı, bu nedenle talebin reddedildiği belirtilmiş ise de, sigortacı 6762 sayılı TTK'nın 1281/1 m. ile istisna olarak belirtilen harp teminatını ve ayrıca terör ve halk hareketleri teminatını özel kloz ile sigortalıya sağlamış olup, artık harp rizikosu da istisna olmayıp, sigortacının poliçe ile açıkça istisna edilmeyen tüm rizikolardan sorumlu olduğu, TTK'nın 1293. m. ile Institute Cargo Clauses A ( ICC A kloz-Bütün Rizikolar) klozunun 16., Institute War Clauses ( Enstitü Savaş Klozları-Yük) klozunun 11. m. uyarınca sigortalının zararı önleme ve azaltma amacıyla makul önlemleri alma, sigortacının da bu görevin yerine getirilmesi için yapılan makul ve uygun tüm masrafları, sigorta kapsamında tazmin edilecek bir zarara ek olarak sigortalıya ödeme yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle, talebin kabulü ile, 63.500,00 TL'nin 23/07/2012 tarihinden itibaren 3095 s. Yasa uyarınca TCMB tarafından belirlenen reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, dosya İtiraz Hakem Heyeti'ne gönderilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme neticesinde, Sigorta Tahkim Komisyonu'nun talebin teminat kapsamında bulunup bulunmadığına yönelik değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, talebin fahiş olduğuna yönelik itirazın, eksper raporunda belirlenen miktarların makul ve denetime elverişli olması nedeniyle yerinde olmadığı, faiz başlangıcının da, TTK'nın 1299/1 m. uyarınca sigorta şirketine bildirimin yapıldığı tarih olan 23/07/2012 tarihi olması gerektiği, kabul edilen kısım için başvuru sahibi lehine vekalet ücreti belirlenirken AAÜT'nin 13 ve 17. m. uyarınca karar tarihindeki tarife hükümlerinin aynen esas alınması gerektiği, bu yönden de bir yanılışlığın bulunmadığı gerekçesiyle, tüm itirazların reddine karar verilmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen kararın taraflara bildirildiği ve karar aslının dosya ile birlikte saklanmak üzere mahkemeye gönderildiği, mahkemece de, hakem kararının taraflara tebliğ edildiği anlaşıldığından hakem dava dosyasının HMK'nın 436/3 maddesi uyarınca mahkeme arşivinde saklanmasına karar verilmiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, Sigorta Tahkim Komisyonunca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2) Dava, emtia nakliyat sigorta poliçesi uyarınca zararın azaltılması için yapılan masrafın tahsili istemine ilişkindir. 6327 sayılı Kanunla Sigortacılık Kanunu'na eklenen 30/17. fıkrası uyarınca, talebi kısmen veya tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücretinin AAÜT'de belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i olacağı öngörülmüştür. Madde hükmünde sözkonusu olan talep, tahkim yargılamasında karşılıklı yer alan uyuşmazlık taraflarının talepleridir. Dolayısıyla maddedeki "talebi red olunanlar" ifadesi, hem sigorta sözleşmesinde menfaat sağlayanları hem de risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabını ifade eder. Zira, tahkimde uyuşmazlığın taraflarından her biri hakemden kendi lehine hüküm kurulmasını istemektedir. Diğer bir ifadeyle, sigorta sözleşmesiyle menfaat sağlayanlar kendi lehine ancak risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabına hüküm kurulmasını talep ederken risk üstlenen kuruluş ve güvence hesabı da haksız olduğu iddiası ile karşı tarafın talebinin reddedilerek, kendi lehine hüküm kurulmasını talep eder. Ayrıca tahkim yargılamasının çekişmeli yargı olduğu gözönünde bulundurularak hakem, uyuşmazlık taraflarından birisinin talebini kabul ettiği oranda diğer tarafın talebini de reddetmiş demektir.Bu noktada maddede geçen reddedilen kavramı sadece davacı konumundaki sigorta sözleşmesinden menfaaat sağlayanlara yönelik değildir.Diğer taraftan AAÜT'de belirlenen vekalet ücretinin 1/5'i olması ve hükmedilecek vekalet ücretinin her iki yan bakımından gözönüne alınması gereken bir ücret olup, bu nedenle karşı yan lehine belirlenen avukatlık ücretinin 1/5'ine hükmedilmesi gerekirken, tamamına hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.