Tebliğname No : 11 - 2011/75369
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK'nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi,basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanıklardan A.. Y..'ın Kurtuluş Savaşı ... Dergisi'nin satış temsilcisi, M.. K..'ın ise çalışanı olduğu, sanık A.. Y..'ın şikayetçi U.. B..'i telefonla arayarak Gaziler Derneği'ne yardım topladıklarını söyleyip 200 TL para istediği, şikayetçinin yardım etmeyi kabul etmesi üzerine sanık Ahmet'in elemanlarından birini gönderdiğini söyleyerek sanık M.. K..'ı şikayetçinin işyerine gönderdiği, şikayetçinin dolandırılabileceğini düşünerek polise haber verdiği, sanık Mustafa işyerine gittiğinde sivil polislerin yardım toplama izin belgelerini istediği ancak sanığın panikleyerek herhangi bir belge ibraz edemediği ve yakalandığı, böylece eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı; sanıkların aynı yöntemle şikayetçi H. Ö..'ı da arayıp ...Derneği'ne yardım topladıklarını belirterek 150 TL parayı alıp adı geçen dergiye ait fatura kestiklerinin iddia edildiği olayda,
1-5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde öngörülen “kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunun oluşabilmesi için kamu kurumunun isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının da kullanılması gerektiği, somut olayda ise sanıkların sadece ... Derneği'ne yardım topladıklarını söyleyerek menfaat temin etmiş olmaları, derneğin maddi varlığı olarak nitelendirilebilecek kimlik, yazı, belge ya da basılı bir evrakın kullanılmaması karşısında, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık ve basit dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
2-Kabule göre de, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.