Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Mahkemesi : Erzurum 2. Asliye Hukuk Hakimliği

Tarihi : 27.01.2015

Numarası : 2014/749-2015/82

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Davacı taşeron tarafından açılan davada yapılan iş bedelinden bakiye alacağın tahsili talep edilmiş, davalı tarafından süresinde verilen cevap layihası ile yetki, görev ve tahkim itirazında bulunulmuş, mahkemece sözleşmenin 32. maddesinde tahkim şartı yer aldığından HMK'nın 413/1. maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki taşoren sözleşmesinin ihtilafların çözülmesi başlıklı 32. maddesinde aynen "Doğacak anlaşmazlıklardan ihtilaf vukuunda işverenin kayıtları münhasır delil niteliğinde olacaktır. Tahkim şartıyla ilgili ihtilaflarda Ankara mahkemeleri ve icra dairesi yetkili olacaktır ve bu münhasıran bu şartla ilgili olması nedeniyle tahkim şartının geçersizliği nedeni olarak yorumlanmayacaktır" hükmüne yer verilmiştir.

Kural olarak hukuki uyuşmazlıkların çözüm yeri mahkemelerdir. Ancak sözleşmenin tarafları kamu düzenini ilgilendirmeyen ve arzularına bağlı olan konularda aralarında çıkacak uyuşmazlıkların halli için tahkim yolunu seçebilirler. Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenebilmesi için taraflar arasında geçerli olarak yapılmış bir tahkim anlaşmasının varlığı zorunludur. Tahkim anlaşmasının kurucu unsuru uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin irade açıklaması olup, tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Uyuşmazlığın çözümlenmesinde hem mahkemeden hem tahkimden söz edilmesi halinde tahkim sözleşmesi geçerli sayılamaz. Somut olayda, sözleşmenin 32. maddesinde düzenlenen tahkim şartı aynı zamanda Ankara mahkemelerinden söz edilmesi nedeniyle geçerli değildir. Nitekim tahkim ilk itirazında bulunan davalı dahi cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü yetki itirazında taşeron sözleşmesinin "ihtilafların çözülmesi" başlıklı 32. maddesinde Ankara mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını ileri sürmüştür. Bu itibarla geçerli tahkim şartı bulunmadığından mahkemece davalının tahkim ilk itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tahkim şartı geçerli kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.