MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili; 01/03/2007 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralandığını ve pekçok tedavi gideri yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş görmezlik zararı yönünden 1.000,00 TL, kalıcı iş görmezlik zararı yönünden 1.000,00 TL ve ilaç-tedavi giderleri için 7.500,00 TL maddi tazminatın ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... vekili; davalıya ait minibüsün davalı ... tarafından kullanıldığı sırada park halinde iken çalınarak kullanılması ile olayın meydana geldiğinden davalının sorumluluğu bulunmadığını, davacıya tedavi giderleri kapsamında 6.250,00 TL ödeme yapıldığını, sürekli ve geçici iş görmezlik tazminat taleplerinin yerinde olmadığını ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; olayın davalının aracı kullandığı sırada değil aracı çalan şahsın kaçmaya çalışırken meydana geldiğini, bu nedenle davalıya husumet düşmeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...Ş. Vekili; davalının ZMSS poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, manevi zararların poliçe limiti dışında kaldığını ve çalıntı araçların verdiği zararların teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dahili davalı ... vekili; davacı ile kurum arasında hizmet akdi bulunmadığından kurumun oluşan kaza nedeniyle bir ilişkisi bulunmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi yönünden kendilerine husumet düşmeyeceğini, ayrıca davacının talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının maddi tazminat talepleri yönünden davalı ...Ş'nin 6111 sayılı yasa gereği sorumluluğu kalmadığından hakkında açılan davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının 1.000,00 TL ilaç ve tedavi giderleri, 1.000,00 TL geçici iş görmezlik zararı ki toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılar ..., ... ve Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; davacının manevi tazminat talebi yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve dahili davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin, davalı ... vekilinin ve dahili davalı SGK vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sorumlulukları devam etmektedir.Mahkemece konusunda uzman doktor bilirkişiden alınan asıl ve ek raporlarda; davacının tedavi amaçlı harcamaları tutarının 8.798,84 TL olduğu, bunun 6.500,00 TL'sinin 6111 sayılı yasa kapsamına giren acil tedavi harcaması niteliğinde olup, bakiye 2.298,84 TL'nin ise 6111 sayılı yasa kapsamına girmeyen tedavi harcaması olduğu tespit edilerek, 176 günlük iyileşme dönemi içindeki kazanç kaybının ise 1.298,61 TL olduğu belirlenmiştir.Mahkemece bu doğrultuda davacının iyileşme dönemi kazanç kaybı yönünden taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'nin, ilaç ve tedavi giderleri yönünden davalı ... tarafından yapılan masraflar indirilerek takdiren BK'nun 42 ve 43. maddeleri gözetilerek 1.000,00 TL'nin davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, 6111 sayılı yasa kapsamına giren acil tedavi giderleri yönünden davalı ... şirketinin sorumluluğu kalmadığından sigorta şirketi yönünden talep reddedilmek suretiyle SGK davaya dahil edilip davacının karşılanmayan maddi tazminat taleplerinden (tedavi gideri ve geçici işgöremezlik tazminatı) sorumluluğuna hükmedilmiştir.Davacının 8.798,84 TL tutarındaki tedavi amaçlı harcamalarının 6.500,00 TL'sinin 6111 sayılı yasa kapsamına giren acil tedavi harcaması ve bakiye 2.298,84 TL'nin ise 6111 sayılı yasa kapsamına girmeyen tedavi harcaması olduğu belirtilmesine, ayrıca ödeme yapıldığı iddia edilen hastane tarafından da kendilerine 13.846,92 TL ödeme yapıldığının bildirilmiş olmasına göre, davacının kabulündeki davalı ... tarafından yapılan 6.250,00 TL’lik ödemenin davacı tarafından yapıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilen 8.798,84 TL’lik harcamanın dışında olduğunun anlaşılmasına rağmen, davacının talebinin içeriğinde bulunmayıp farklı bir ödeme olan 6.250,00 TL'nin hesaplanan harcamadan mahsup edilerek takdiren hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.3-Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Ceza dosyasında yer alan 26/04/2007 tarihli adli tıp raporunda davacının yaralanması nedeniyle hayati tehlike geçirdiği, vücudunda bulunan pek çok kırığın müştekinin hayat fonksiyonlarını 5.ağır derecede etkilediği; kazanın oluşumundan 3.5 yıl sonra ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nca düzenlenen 05.07.2010 tarihli raporda sağ bacağın sol bacaktan 1,5 cm kısa olarak saptandığı ve buna rağmen yapılan pek çok tespit sonrasında davacının yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı, medial malleol kırığının iyileşme süresinin 1,5 ay, klavikula kırığının 1 ay olup şahsın tıbbi iyileşme süresinin 1,5 ay olduğu belirtilmiş, işbu rapora karşı davacı vekili tarafından itirazlar bildirilmiştir.
O halde tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve alınan raporlardaki maluliyet oranı ile iyileşme süresi konusundaki çelişkilerin de değerlendirilmesi amacıyla özellikle sağ bacağın sol bacaktan 1,5 cm kısa olarak saptanması karşısında bu hususların iş gücü kaybına neden olup olmadığı ve iyileşme süresi konusunda mahkemece, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'nden usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının, iyileşme süresinin belirlenmesi amacıyla Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine uygun olarak rapor alındıktan sonra aktüer hesabı yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ve ... vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
5-Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında her iki tarafa da kusur yüklendiği; ceza yargılaması sırasında alınan 19.03.2009 tarihli trafik bilirkişisi tarafından düzenlenmiş olan raporda davacının kusursuz olduğu; yine ceza yargılaması sırasında alınan 15.11.2009 tarihli ATK tarafından düzenlenmiş olan raporda davacının tali kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, mahkemece alınan 06.10.2008 tarihli makina mühendisi bilirkişisi raporunda ise davacının 3/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmesine karşılık mahkemece ... 1. Sulh Ceza Mahkemesi kararı gereğince davacının kusursuz bulunması nedeniyle davacı yönünden kusur indirimi yapılmamıştır.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. md.) gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.Bu nedenle mahkemece kusur konusunda alınan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu doğrultusunda davacının da 3/8 oranında tali kusuru dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken ceza dosyasında alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle kusur indirimi yapılmamış olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
6-Trafik kazası neticesi yaralanan ve geçici yada sürekli iş göremez hale gelen kişinin giderleri sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret değildir. Trafik kazası sonucu beden bütünlüğü zarara uğrayan kişi tedavi gördüğü süre ile iyileşeceği süre içinde işlerini göremeyeceği ve bu süre içinde normal hayatını sürdüremeyeceğinden bu dönem içinde tam iş göremez olarak kabul edilip buna göre tazminat hesabı yapılacaktır. Geçici işgöremezlik nedeniyle hükmedilecek tazminatın kusurlu sürücü ve işletenin yanında ZMSS poliçesini düzenleyen şirketin de sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerekirken dahili davalı SGK'nun sorumluluğuna hükmetmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, davalı ... vekilinin ve dahili davalı SGK vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; (3) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle, dahili davalı SGK vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olamdığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...'a geri verilmesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.