Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti, belli günde davacı vek. Av. K1 ve Av. K2 ile davalı vek. Av. K3'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :

Davacı vekili, davalı kurumun 4054 Sayılı Yasaya aykırı davranarak, sattığı üründe kendilerine rakiplerinden farklı fiyat uygulandığını, bu nedenle zarara uğradıklarını iddia ederek 82.221.229.000.-TL nın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, davacıya 1.1.1995 tarihinden beri sözleşmelere bağlı olarak mal satıldığını, satış fiyatının serbestçe belirlendiğini, kendilerine bağlı işletmelere gönderilen mal nedeniyle kesilen faturaların bilanço sistemi nedeniyle düzenlendiğini, bunun bir satış olarak nitelendirilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı işletmenin kendi bünyesindeki Bandırma müessesesine uyguladığı satış fiyatının 4054 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu nedenle anılan yasanın 6. maddesine aykırı davranılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması hakkındaki Kanununu 57. maddesinde ifadesini bulan hakim durumun kötüye kullanılması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemine ilişkindir.

Davada yer alan talebin açıklanan niteliği gözetilmediğinden tazminata karar verilebilmesi için öncelikle 4054 Sayılı Yasanın yetkili kıldığı "Rekabet Kurulu" tarafından hakim durumu kötüye kullanılmış olduğunun saptanması gerekir.

Mahkemece bu yön gözetilerek, davacı tarafın anılan yasa kapsamında Rekabet Kurumuna başvuruda bulunup bulunmadığının araştırılması, böyle bir müracaat yoksa, yapılacak başvurunun, ön mesele olarak sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 30.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine 1.11 gününde oybirliğiyle karar verildi.