Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi borcunu kapatmak amacıyla davalı bankaya başvurduğunda toplam borcunun 32.043,26 TL olduğunun, taksitlendirme yapılması halinde 34.700,00 TL ödeme yapması gerekeceğinin kendisine bildirildiğini, buna ilişkin 10/10/2011 tarihli protokolü imzalamak zorunda kaldığını, bankaya verdiği dilekçe ile 34.700,00 TL'nin detaylı olarak açıklanmasını talep ettiğini, davalı bankanın sadece %40,38 temerrüt faizi uygulandığını kendisine bildirdiğini, kredi borcunu 04/11/2011 tarihinde 32.500,00 TL ödeme yaparak kapattığını, ancak %40,38 faiz oranına göre hesaplama yapıldığında toplam borcun 30.388,30 TL olduğunu, merkez bankasınca uygulanan %29,17 faiz oranına göre hesaplama yapıldığında ise toplam borcun 29.180,48 TL olması gerektiğini, buna göre davalı bankanın kendisinden 3.319,00 TL fazla tahsilat yaptığını belirterek davalı bankadan kredi kullanırken banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkine, kendisinden fazla tahsil edilen meblağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili bankadan kullandığı kredinin ticari vasıflı bir kredi olan küçük işletme kredisi olduğunu, davacının protokol hükümlerini yerine getirmediğini, ticari temerrüt faiz oranı %80 olmasına rağmen davacının erken ödeme nedeniyle ve idari insiyatif ile müvekkili tarafından %40,38 faiz oranı üzerinden hesaplanan borcunu 04/11/2011 tarihinde defaten ve ihtirazi kayıt olmaksızın 31.000,00 TL ödeme yaparak kapattığını, ayrıca kredinin teminatı olarak verilen taşınmazın 3.kişiye satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; ipoteğe konu taşınmaz davacının annesi adına kayıtlı iken vefatı üzerine davacı ve diğer mirasçısına intikal ettiği, dava açılmadan önce ise dava dışı bir şahsa satıldığı, dolayısıyla ipoteğin fekki talebiyle ilgili olarak davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bunun yanında davacının kredi borcu ile ilgili olarak davalı bankadan bilgi istemesi üzerine kendisine temerrüt faiz oranının %80 yerine %40,38 olarak uygulandığının bildirildiği, buna göre davacının protokolde belirtilen 1.500,00 TL ödemeyi yaparak ayrıca 04/11/2011 tarihinde 31.000,00 TL ödeme yapmak suretiyle kredi borcunu kapattığı, ancak %80 olan temerrüt faizi oranının davalı banka tarafından %40,38 oranına indirilmiş olduğunun kabulünün gerektiği, buna göre davacının toplam 28.773,07 TL ödemesi gerekirken 31.000,00 TL ödediği, 2.266,93 TL fazla ödeme yaptığı gerekçesiyle davacının ipoteğin fekki yönündeki talebinin reddine, fazla ödemeye ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının erken ödeme talebi üzerine davalı banka tarafından ödenmesi gereken toplam borç miktarı davacıya bildirilmiş ve davacı da bildirilen bu borcu herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın ödemiştir. Taraflar tacir olup işlemlerinde basiretli davranmaları asıldır. Davacı tarafından ihtirazi kayıt konulmadan borcun ödenmiş olması nedeniyle sonradan fazla ödeme iddiasıyla alacak talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının bu yöndeki talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.