İNCELENEN KARARIN
DAVACI : E.. S..
DAVALILAR : H.. T.. - R.. A..
Taraflar arasındaki davada Menderes 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 8. Tüketici Mahkemeleri tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, taşınmaz satışı vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu edilen dairelerin kat karşılığı inşaat sözleşmesinde geçmediğini, haricen yapılan sözleşme ile taşınmazların arsa sahibine geçirileceğinin taahhüt edildiğini, bu sebeple davacının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına uymadığı, söz konusu taşınmazları satmak, kiraya vermek, yatırım yapmak gibi amaçlarla edindiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bir hukukî işlemin sadece Tüketici Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı R.. A.. ile yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile oluşan ve başkası adına tapuda kayıtlı bulunan 3 adet dairenin tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı tarafından talep edilen taşınmaz sayısı gözönüne alındığında davacının konut edinmek amacından ziyade yatırım maksadıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık Tüketici Kanunu kapsamında kalmadığından, davanın HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.