MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ilama dayalı alacaklarının tahsili amacıyla davalı şirket hakkında icra takibi başlattıklarını, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek, borcu ödemesi için davalıya depo emri çıkarılmasını, borç ödenmediği takdirde iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, İİK’nın 177/1-4. maddesi uyarınca, ilama dayalı alacak icra emri ile istenildiği halde ödenmemiş ise takip alacaklısının, borçlunun iflasını talep edebileceği, bu kapsamda açılan iflas davalarında usule ilişkin İİK’nın 181. maddesinde 158. maddeye atıf yapılmadığından, davalıya ayrıca depo emri tebliğine gerek bulunmadığı, takibin kesinleştiği ve davalının borcunu ödemediği, iflas için yasanın aradığı koşulların somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin 21.10.2015 tarihi itibariyle iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, İİK'nın 177/1-4. maddesi uyarınca doğrudan iflas istemine ilişkindir.
İİK'nın 177/1-4 bent 2. cümlesi, ''Türkiye'de yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.'' hükmünü içermektedir. Bu durumda mahkemece anılan madde uyarınca, davalı şirket temsilcisinin dinlenilmek üzere mahkemeye çağrılması için meşruhatlı davetiye çıkarılması, davetiyeye uyarak gelmesi halinde dinlenmesi gerekir. Bu hüküm emredici niteliktedir. Mahkemece, re'sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece davalı şirketi temsile yetkili kişi veya kişiler celbedilip, dinlenmeden ve böylece anılan Yasa'nın emredici hükmüne uyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.