MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, dava dışı borçlu ...’ndan alacaklı olduğunu, Bakırköy 10.İcra Müdürlüğünün 2013/12130 E. sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2017 tarihli ve 2017/235 E. 2017/256 K. kararı ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verildiğini, dava dışı borçlunun maliki olduğu 13 parsel numaralı taşınmaza 2013 yılında ihtiyati haciz konulduğunu, taşınmazın hileli şekilde borçlunun kardeşi ...‘na devredildiğini, davalı bankanın taşınmaz üzerinde ipoteği bulunması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, davalı bankanın hukuka aykırı ve anlaşmalı şekilde ihaleye fesat ve hile karıştırılarak alacaklarının semeresiz bırakılmasının sağlandığını, ardından davalı bankanın alacağını diğer davalıya temlik ettiğini, davalıların dava dışı borçludan olan alacağını hileli işlemler neticesinde engel olduklarını ileri sürerek, İİK’nın 37 ve 177. maddeleri gereğince her iki davalının iflaslarına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, İİK’nın 177. maddesinin 4 bent olduğu, davacının davasında hangi bent ya da bentlere dayandığını kural olarak açıklaması ve incelemenin de bu çerçevede yapılması gerektiği, davacıya davasını açıklaması için HMK 119/ğ bendi gereğince kesin süre verildiği, ancak davacının davasını hangi bent ya da bentlere dayandığını açıklamadığı, kaldı ki doğrudan doğruya iflas davası açabilmesi için davacının alacaklı sıfatının bulunmasının şart olduğu, davacının dava dışı ...’ndan alacağı bulunduğunu iddia ettiği gerekçesiyle, davalı banka aleyhine açılan doğrudan iflas davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın ise dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacının tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.