Dava dilekçesinde 154.350.000 lira için yapılan ilamsız takibe vaki haksız itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde, davalı kiracının kira paralarını geç ödemesi nedeniyle 154.350.000 lira cezai şartın tahsili için yapılan ilamsız takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatının tahsili istenilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Cezai şart; bir borcun ifa edilmemesi veya eksik ifa edilmesi halinde ödenmesi gerekli, parasal değer taşıyan ve hukuki işlemle kararlaştırılmış bir edimdir.
Kural olarak, 6570 sayılı Yasanın kapsamında da kalsa kira sözleşmesine konulmuş olan ve kira parasının zamanında ödenmemesi halinde kiracının ödemeyi kabul ettiği cezai şart geçerlidir. Zira, buradaki ceza koşulunun amacı kira parasının zamanında ve tam olarak ödenmesini temin etmektir.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 1.2.1995 tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin 3. maddesinde; "işbu kira sözleşmesi gereğince kiracı tarafından verilmesi lazım gelipte vaktinde ödenmeyen meblağlar için, tediye anına kadar geçecek sürelere aylık % 10 oranında cezai müeyyide uygulanır" düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davalı (kiracının) altı aylık kira parasını 12.7.2002 tarihinde ödediği anlaşılmaktadır.
Belirtilen nedenlerle (sözleşmeye konulmuş bulunan cezai şart tarafları bağlayacağından) mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak istenebilecek cezai şartın miktarı saptanmalı ve davalıdan tahsili cihetine gidilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 8.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.