Dava dilekçesinde 1.400 YTL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı kiracı dilekçesinde, davalının maliki olduğu dairede 10.06.2003 tarihli kira sözleşmesine dayanarak oturduğu ve 02.10.2004 tarihinde tahliye etmesine rağmen 1.400,00 YTL depozito alacağının iade edilmediğini ileri sürerek tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı, davacının 05.10.2004 tarihinde evi tahliye ettiğini kabul etmekle birlikte Eylül 2004 ayı kira parası ile kablo TV, su, Çevre Temizlik Vergisi vs. borçlarını ödemediği gibi evi hasarlı olarak teslim ettiğini ileri sürerek bunların depozito bedelinden mahsup edilmesini ve borcu kalmayacağı için davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşme koşulları gereğince davanın kabulüne, karşı dava açılmaması nedeni ile takas ve mahsup talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kira depozitosu bir miktar para ise (güvence parası), mülkiyetin intikali konusunda taraflar arasında bir anlaşma olmasa dahi kiraya verenin mal varlığına dahil olur. Kiralayan kira sözleşmesi sona erdiğinde alacağını güvence parasından mahsup eder. Kalanın kiracıya iadesi zorunludur.
Nitekim kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 13.maddesinde " kontratın yapılması sırasında 1400 YTL depozito alınmıştır. İş bu depozit kiracı mecuru tamamen borçsuz olarak tahliye ettiği taktirde depozit kendisine faizsiz olarak iade edilecektir." hükmü yer almaktadır. O nedenle karşı davaya lüzum olmaksızın alacağın varlığının kiraya veren tarafından ispat edilmesi halinde alacak mahsup edilerek artan miktarın iadesine karar verilmelidir.
Bundan ayrı olarak ta, takip talebinde %42 oranında faiz talep edilmiş bulunmasına göre, mahkemece, nedenleri açıklanmadan ve taraflar arasındaki sözleşmede depozito bedelinin iadesine ilişkin özel madde değerlendirilmeden davanın kabulüne ve takibin devamına denilmek suretiyle faiz oranının aynen devamına ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.