Davacılar A.. Ö.. ve diğerleri vekili Avukat Mustafa tarafından, davalılar H.. K.. ve diğerleri aleyhine 13/08/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosya kapsamından; tazminat davası sona ermeden önce davalı H.. K.. hakkında Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/119 sayılı ilamı ile bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesine dair hükmün Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2012/6110-2013/3031 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı yasal kısıtlılık altına girmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 43. ve 513. maddeleri hükümlerine göre aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekalet, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulur. Böylece avukatının ceza kararının kesinleşmesinden itibaren yasal kısıtlı olan davalıyı temsil hakkı kalmamıştır. Bu nedenle yasal kısıtlı olan davalıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği, Türk Medeni Kanunu’nun 471. maddesi uyarınca “Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar” hükmü uyarınca şartla tahliye olup olmadığı araştırılmalı, kısıtlılık halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda bir vasi tayin edilmemişse öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı ve sonra kararı temyiz eden avukatın davalının vasisinden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse, mahkeme ilamı vasiye “kanuni süre içinde vasinin mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılan temyize icazet (onay) vermiş sayılacağı; temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
2- Yerel mahkemedeki yargılama süresince her üç davalıyı da Avukat Burhan temsil etmiştir. Ancak gerekçeli kararı davalılar vekili olarak Avukat Hasan temyiz etmiş olup davalılar Ö.. K.. ve Mehmet Karadağ tarafından adı geçen avukata verilmiş usulünce düzenlenmiş bir vekaletname ya da yetki belgesi de dosya içinde bulunmadığından adı geçen davalıların usulüne göre düzenlenmiş Avukat Hasan Demir'e verecekleri vekaletin dosya içine alınması gerekmektedir.
Şu halde; belirtilen eksikliklerin tamamlanması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.