Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

İNCELENEN KARARIN

TARİHİ : 17.10.2018

HÜKÜM/KARAR : Davanın Usulden Reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/243 E., 2021/356 K.

Taraflar arasında iflas davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya borç verdiğini, davalının borcunu ödememek için elinden geleni yaptığını, sahte belge ve hileli davranışları sebebiyle ciddi maddi kayıplara uğradığını, alacağının sürüncemede bırakıldığını, davalının hileli davranışları sebebiyle doğrudan doğruya iflasının istenebileceğini ileri sürerek davalının İİK'nın 177. maddesi uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin iflasa tâbi kişilerden olmadığını, müvekkili yönünden Kanunda aranan iflas koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, gelen yazı cevaplarına göre davalının tacir olmadığı, TOBB internet sitesi üzerinden yapılan incelemede de davalının, yönetici veya ortak sıfatının bulunduğu fakat gerçek kişi tacir sıfatının bulunmadığı, ayrıca tacirler hakkındaki hükümlere tabi olduğunun iddia ve ispat edilemediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 10/06/2021 tarihli tavzih kararı ile; davalı yararına 4.080,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ve tavzih kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının tacir sıfatının bulunduğunu, bir çok şirket sahibi olduğunu, 8 ayrı şirketin etkili ortaklarından olduğunu, müvekkiline borcu olduğunu, hileli işlemlerde bulunduğunu, davanın reddinin hatalı olduğunu, ayrıca tavzih kararı ile müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirmenin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin 24/07/2021 tarihli tavzih kararına karşı istinaf başvurusunun kabulü ile, vekalet ücretinin tavzih ya da tashihe konu olamayacağı,bu nedenle tavzih kararı ile bu hususta karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesince re'sen verilen tavzih kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 177. maddesi uyarınca iflas istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 177. ve 43. maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.