Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının alt işveren şirket işyerine işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden alt işveren şirket ile asıl işveren belediyenin birlikte sorumluluğuna dair kararın davalı asıl işveren belediye vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.03.2014 gün ve 2013/10484 Esas, 2014/6774 Karar sayılı kararı ile “somut olayda davacının üst yönetimden izin almaksızın sorumluluğu altında bulunan öğrencileri dava dışı siyasi bir partinin il merkezine götürmesi eylemi, haklı nedenle iş akdinin feshedilmesini gerektirecek ağırlıkta olmasa dahi feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerektiği, bu itibarla davacının işe iade talebinin reddi gerekirken kabulünün isabetsiz olduğu” gerekçesi ile kararın bozulmasına ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca davanın kesin olarak reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili, kararın alt işveren tarafından temyiz edilmediğini, bu yönü ile kesinleştiği emsal Yargıtay 22. Hukuk Dairesinden geçen kararda alt işveren yönünden feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verildiğini, kararda maddi hata yapıldığını belirterek, maddi hataya dayalı Dairemiz kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasını talep etmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi I. L. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6-7 maddesi uyarınca “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde, sözleşmede taraf sıfat bulunmadığından, işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.

Diğer taraftan 6098 sayılı TBK.’un tesesül hükümlerini düzenleyen 162 ve devamı maddelerine göre “Müteselsil borçlulardan biri, alacaklıya karşı, ancak onunla kendi arasındaki kişisel ilişkilerden veya müteselsil borcun sebep ya da konusundan doğan def'i ve itirazları ileri sürebilir. Müteselsil borçlulardan biri ortak def'i ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olur(Mad. 164). Kanun veya sözleşme ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz(Mad. 165)”.

Asıl-alt işverenlerin işçilik alacaklarından sorumluluğu yasadan kaynaklanan müteselsil bir sorumluluktur. Asıl işverenin feshin geçersizliği ve işe iade yönünden yükümlülüğü yok ise de feshin geçersizliğine bağlı işçilik alacakları olan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağından sorumluluğu vardır. Alt işverenin açılan işe iade davasında feshin geçerli nedene dayandığını ileri sürmemesi veya bu yöndeki kararı temyiz etmemesi, işçilik alacakları yönünden borçlu olan asıl işverenin defi ve itirazlarını sürmesine engel değildir. Ancak bu savunma ve itiraz sadece asıl işverenin sorumluluğunu etkiler. Savunma ve itiraz etmeyen alt işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Somut uyuşmazlıkta mahkemece verilen feshin geçersizliği ve davacının işe alt işveren işyerine iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret ve alacaklarından asıl ve alt işverenin birlikte sorumluluğu yönünde verilen karar alt işveren tarafından temyiz edilmemiş, asıl işveren yönünden temyiz edilmiştir. Asıl işveren yönünden ise ileri sürdüğü feshin geçerli nedene dayandığı temyiz nedeni yerinde bulunmuş, ancak temyiz etmeyen davalı alt işveren yönünden de fesih geçerli nedene dayandığı kabul edilerek, yerel mahkemenin kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve kesin olarak davanın reddine karar verilmiştir. Yukarda açıklanan hukuki düzenlemeler karşısında temyiz etmeyen alt işveren yönünden davanın reddine karar verilmesi maddi hataya dayanmaktadır. Davacının bu yönde itirazı yerindedir.

Davalı asıl işveren savunmasında ve temyiz isteminde davacının iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedildiğini savunmuştur.

Dosya içeriğine göre davacının üst yönetimden izin almaksızın sorumluluğu altında bulunan öğrencileri dava dışı siyasi bir partinin il merkezine götürmesi eylemi, haklı nedenle iş akdinin feshedilmesini gerektirecek ağırlıkta olmasa dahi feshin geçerli nedene dayandığının kararı temyiz eden asıl işveren yönünden kabulü ve dolayısı ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağından sorumlu tutulmaması gerekir.

Alt işverenin kararı temyiz etmemesi karşısında taraflar arasında tam teselsül olmayıp, bozmanın kararı temyiz etmeyen alt işverene sirayet etmeyeceği dikkate alınarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1. Maddi hataya dayalı Dairemizin 03.03.2014 gün ve 2013/10484 Esas, 2014/6774 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Davanın davalı asıl işveren ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI yönünden REDDİNE,

4. Davacının Q. VE YAY. HİZ. TİC. LDT. ŞTİ. Ne yönelik davasının KABULÜ ile, davalı Q. VE YAY. HİZ. TİC. LDT. ŞTİ tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen şirkete İŞE İADESİNE,

5. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

6. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

7. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

8. Davacının yaptığı 472.35 TL yargılama giderinin davalı Şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalı Şirketin yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

9. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,- TL ücreti vekaletin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, ret nedeni ile 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı Belediye Başkanlığına verilmesine

10. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,

Kesin olarak 24.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.