Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLAMI

MAHKEMESİ : GAZİANTEP 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACI : K1

VEK. AV. K2

DAVALI : K3 VEK. AV. K4

İHBAR OLUNANLAR: 1 - K5

2-K6

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanım yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı, 17/10/2017 tarihinde Gaziantep 1. Noterliğinin 23544 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile N1 plakalı aracı davalıdan 31.750,00-TL ye satın aldığını, ödemeyi de elden davalıya yaptığını, aracı satın aldığı gün F1 oto ekspertize götürdüğünü, aracın burada gözle görülebilen kontrollerden geçtiğini, aracın kilometresinin 136.168 olarak, yazıldığını, aracın muayene süresi geldiğinde aracı F2 araç muayene istasyonuna götürdüğünü, aracın muayenesinde aracın kilometresinin bir önceki kilometreye göre düşürüldüğünü öğrendiğini, aracı aldıktan sonra 684,40 TL enjektör ayan, 400 TL araç lastiği, 508,47 TL debriyaj seti, 296,61 TL debriyaj üst merkezi, 254,24 TL hidrolik debriyaj rulmanı, 84,75 TL şanzıman yağı, 21.1,86 TL motor yağı, 237,29 TL yağ bakımı, 211,86 TL triger seti, 220,34 TL alt tabla, 237,29 TL ön teker onarım, 76,27 TL aks mil rulman, 169,49 TL ön fren disk, 59,33 TL ön fren balatası, 1,900 TL tamir onarım bedeli ve KDV dahil toplamda 5.114,40 TL masraf yaptığını, davaya konu araç üzerinde yapılan bu onarım ve değişikliklerin davalının satış yaptığı kilometrede olan araçlarda değil çok daha ileri kilometre yapmış araçlarda ortaya çıkan amalar olduğunu, satın alınan arabanın kilometresi ile oynanmasının araç üzerinde piyasa koşullarına göre çok ciddi değer kaybına sebep olduğunu belirterek N1 plakalı aracın satış fiyatında ayıp oranında indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak koşuluyla 1.000,00 TL zararın satış tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ve 31.01.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 3.917,67-TL artırarak toplam 4.917,67-TL istemiştir.

Davalı, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, aracı sahibinden.com sitesi üzerinden bularak 26/09/2017 tarihinde K5'in noter satış vekili ve aynı zamanda babası olan K6'den ekspertizini yaptırmak suretiyle 135 bin küsür kilometrede satın aldığını, 17/10/2017 tarihinde K1 isimli şahsa 136 bin küsür kilometrede yine ekspertizi yapılarak sattığını, kilometre düşürme konusuyla alakalı ilgisinin olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının Gaziantep 12. Noterliğinin 17/10/2017 tarih ve 23544 yevmiye nolu araç satış sözleşmesiyle N1 aracı davacıya sattığı, davalının bahsi geçen aracı ayıplı olarak davacıya sattığı, aracın daha önce kilometre bilgisinin düşürüldüğü, ancak davalının aracın kilometre bilgisinin düşürüldüğünü davacıya bildirmediği, yapılan işlemin gizli ayıp niteliğinde olduğu ve satıcının satılanı ayıplı olarak devretmekte gizlenmiş ayıp olması nedeniyle ağır kusurlu olduğu ve bu nedenle davalı tarafından yapılan zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre araçtaki satıştan önce olan bu ayıpların davacı tarafından bilinebilecek ayıplar olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığının 01/11/2022 tarihli yazısında; davacı vekili tarafından ibraz edilen 31.01.2022 tarihli ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğine ilişkin e-tebliğ mazbatasına göre 07.03.2022 tarihinde muhatabın elektronik tebligat adresine ulaşmış olup, elektronik yolla tebligat muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağından, mahkemece 11.03.2022 tarihinde yargılamaya son verilmesi, davalı tarafa ıslah dilekçesine karşı iki haftalık süre içinde itiraz hakkı tanıyan 6100 sayılı Kanunun 317 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 319 uncu maddesinin birinci fıkrasına aykırı ve davalının hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Dava, davaya konu aracın kilometresi ile oynanmasından kaynaklı ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalıya yasal olarak tebliğ edildiği tarihten önce karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usûlî işlemi tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Diğer taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği karşı tarafa bildirilmelidir (HMK'nın 172/3. maddesi). Islahla istem sonucunun artırılması hâlinde, bu talep karşı tarafa tebliğ edilmeli ve davacının yeni talebine karşı davalıya cevap verme hakkı tanınmalıdır. Islah dilekçesinin karşı yana tebliğinden itibaren esasa cevap süresinin işletilmeli, cevap süresi geçtikten sonra varılacak sonuca göre istem konusunda hüküm kurulmalıdır (HMK'nın 317/2. maddesi).

Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkım kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz.

Söz konusu düzenlemeler somut olay özelinde değerlendirildiğinde; davacı vekilinin 31.01.2022 tarihli ıslah dilekçesinin davalı vekiline elektronik tebligat yoluyla Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9/2. Maddesi gereğince 12.03.2022 tarihinde tebliğinin yapıldığının kabulü gerektiği, mahkemece kararın 11.03.2022 tarihinde verildiği, davalı vekiline ıslah dilekçesine karşı cevap verme imkanı tanınmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler değerlendirilerek davalı tarafa ıslah dilekçesine karşı iki haftalık cevap süresi tanınmadan hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 12.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.