Dosya olarak kaydet: PDF - TIFF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması, tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.4.2006 gün ve 2005/1163-2006/624 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 8.6.2006 gün ve 2006/4540-6539 sayılı ilamı ile,(...Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.

Mahkemece istemin kısmen kabulü ile takibe konu alacağın yargılama aşamasında tamamen ödenmiş olduğundan takip masrafları ve faiz yönünden takibin devamına, tahliye talebinin ise reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından tahliye talebinin reddine yönelik olarak temyiz edilmiştir.

Davaya ve takibe dayanak yapılan 15.05.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 2.maddesinde her ayın kirasının ayın 20. gününde ödeneceği, 3.maddesinde ise bir aylık kiranın ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar kira bedellerinin muaccel hale geleceği kararlaştırılmıştır. Bu koşullar geçerli olup tarafları bağlar. Davacı 2005/Mayıs ayı kirasının sözleşmede kararlaştırılan sürede ödenmemesi nedeniyle 24.05.2005'te başlatmış olduğu icra takibinde 2005/Mayıs ayı ile dönem sonuna kadar olan 11 aylık kira paralarının tahsilini istemiştir. Yasal içerikli ödeme emri davalıya 27.05.2005 tarihinde tebliğ edilmiş olup, her ne kadar takibe konu 2005/Mayıs ayı kirası 27.05.2005 tarihinde yasal süresi içerisinde ödenmiş ise de Mayıs ayı kirasının kararlaştırılan günde ödenmemesi nedeni ile sözleşmenin 3.maddesinde öngörülen muacceliyet koşulu gerçekleştiğinden Mayıs ayı dışında kalan diğer ayların kiraları da istenebilir hale gelmiş olup, yasal süre içerisinde ödenmediğinden temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Mahkemece Mayıs ayı dışındaki diğer ayların kira paraları yönünden temerrüt gerçekleşmiş olduğundan takip tarihinden sonra yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; taraflar arasındaki kira sözleşmesinde her bir ayın kira parasının ait olduğu ayın 20’sinde peşin ödeneceğinin, herhangi bir ayın kira parası zamanında ödenmediği takdirde, dönem sonuna kadar geçecek diğer aylara ait kira paralarının da muaccel hale geleceğinin açıkça belirtilmiş olmasına, tacir olan davalı/borçlu kiracının 2005 yılı Mayıs ayı kira parasını 20.05.2005 tarihinde ödemediğinin çekişmesiz bulunmasına; bu durumda, sözleşmedeki muacceliyet hükmü gereğince, dönem sonuna kadarki tüm ayların kira paralarının muacceliyet kazanmış ve takip talepnamesinde, 2005 yılı Mayıs ayı kirasıyla birlikte, muaccel hale gelen kira paralarının da ödenmesinin istenilmiş olmasına; ödeme emrinde verilen 30 günlük yasal süre içerisinde salt anılan aya ait kira parasını ödemesinin davalıyı temerrüde düşmekten kurtarmaya yeterli bulunmamasına, muacceliyet kazanan kira paralarını söz konusu yasal süre içerisinde ödememesi nedeniyle temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulünde zorunluluk bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.