Toplam: 16.680
Elif Ağca, Doktora Tezi, 2021
görülmesi gerekmektedir. Bu da ancak ve ancak karşı dava ile mümkündür. Milletlerarası ticarî tahkimde böyle işlevsel olan karşı davayı incelediğimiz bu tez çalışması üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, genel olarak karşı dava kavramı, yakın kavramlarla olan benzerlik ve farkları ile devlet yargısında karşı davayı düzenleyen bazı ulusal hukuk düzenlemeleri incelenmiştir. Ayrıca milletlerarası tahkim hukukunda karşı davanın zorlu kabul süreci üzerinde de durulmuştur. İkinci bölümde, milletlerarası ticarî tahkimi düzenleyen bazı tahkim merkezlerinin kuralları ile UNCITRAL Tahkim Kuralları eşliğinde karşı dava
Tuğçe Arslanpınar, Yüksek Lisans Tezi, 2015
İnceleme konumuzu "Medeni Usul Hukukunda Karşı Dava" oluşturmaktadır. Karşı dava, derdest bir davanın davalısının, asıl davanın davacısına karşı aynı ... olarak tanımlanabilir. Çalışmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. Buna göre ilk bölümü, iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, genel olarak karşı dava kavramı ve önemi üzerinde durulmuştur. İkinci kısımda ise, karşı davanın kanundan doğan şartları ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmamızın ikinci bölümünde, karşı davanın kanunda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte görülebilmesi için var olması gereken diğer şartları üzerinde durulmuştur. Bu
Çiğdem Yazıcı / On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
SONUÇ Davacı ile davalının karşılıklı taleplerinin aynı hâkim tarafından karara bağlanması amacıyla kabul edilen karşı davanın kökleri Roma hukukuna kadar uzanmaktadır. Birbiriyle bağlantılı iki davanın basit, ucuz ve hızlı şekilde çözülmesine imkân tanıdığından karşı dava öncelikle usûl ekonomisine ... kararlar verilmesini de önleyecektir. O bakımından karşı dava hukukî güvenlik ilkesinin ve bu sayede hukukî barışın gerçekleşmesine katkıda bulunmaktadır. Karşı dava, silahların eşitliği ilkesinin de bir gereğidir. Nasıl ki davacı, koşulları varsa objektif dava birleşmesi yoluyla davalıdan olan birden fazla
Çiğdem Yazıcı / On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
2. Asıl Davanın Tarafı Olmayan Kişilerin Karşı Dava Yetkisi Hakkında Doktrinde İleri Sürülen Görüşler Alman Usûl Kanunu’nda karşı dava yetkisi açıkça düzenlememiş olmakla birlikte kural olarak asıl davanın davacısı ile davalısına tanınan aktif ve pasif karşı dava yetkisinin Alman Federal Mahkeme kararları ile davada taraf olmayan üçüncü kişiler bakımından da genişletilmesine şüpheyle yaklaşılmıştır. Üçüncü kişilerin karşı davada taraf olmasının önünü açan yüksek mahkeme yaklaşımları üzerine doktrinde üçüncü kişinin karşı davadaki taraf rolü bakımından ortaya atılan olasılıklar üzerine tartışma daha da
Çiğdem Yazıcı / On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
B. Karşı Davanın Terditli Olarak Açılmasının (Yardımcı Karşı Davanın) Caiz Olup Olmadığı Terditli karşı davaya ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ... formüle edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu örnekte karşı davada biri asıl diğeri yardımcı olmak üzere iki talep vardır. Bu iki talep birbiri ile terdit ... talep ise asıl davanın kabulü halinde dikkate alınacak şekilde ileri sürülmüştür. Kanaatimizce böyle bir örnekte terditli karşı davanın caiz olduğunda tereddüt etmemek gerekir. Zira bu şekilde iki karşı dava talebinin terdit ilişkisine sokulmasına izin verilmesi özellikle de usûl ekonomisi ve silahların
İnci Ataman Figanmeşe / DergiPark, 2020, Cilt 40, Sayı 2
: 29.12.2020 ARAŞTIRMA MAKALESİ / RESEARCH ARTICLE Milletlerarası Yatırım Tahkiminde Karşı Davalar Counterclaims in the Realm of Investment Arbitration İnci ... alan tahkim klozlarına istinat etmek suretiyle karşı dava açma olanağına sahip oldukları teorik olarak ortaya konmuş olsa da, karşı davaların hükme ... henüz netleşmiş standartlar oluşturulamamıştır. Meselâ karşı davanın, tarafların tahkim rızasının kapsamı içinde olup olmadığının belirlenmesi konusunda ... açacağı karşı davaları da tahkim rızasının kapsamına dahil etmiş kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Diğer yandan, YTKS'ler genellikle
On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
BİRİNCİ BÖLÜM KARŞI DAVANIN HUKUKÎ TEMELLERİ VE TÜRLERİ §1. KARŞI DAVA HAKKINDA GENEL BİLGİLER I. Karşı Davanın Tanımı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda (m. 203 vd.) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (m. 132 vd.) karşı davanın koşulları, açılması ve tâbi olduğu hükümler düzenlenmiş, ancak bir tanımı yapılmamıştır(99). Benzer şekilde Alman Usûl Kanunu (§33) ile İsviçre Federal Usûl Kanunu’nda da (Art. 224) karşı davaya ilişkin düzenlemelerde karşı davanın ... kararlarındaki karşı davaya ilişkin tanımlar, bu kurumun ortaya çıkmasındaki tarihsel temeller ve pozitif düzenlemelerin ratio legisi dikkate alınarak
Çiğdem Yazıcı / On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
V. Türk Hukukunda Karşı Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda da karşı dava Yazılı Yargılama Usûlü başlıklı Üçüncü Kısmın Cevap Dilekçesi Başlıklı İkinci Bölümünde 132 ilâ 135. maddeleri arasında düzenlenmiştir(155). Dolayısıyla karşı davanın koşullarına ilişkin hükümler kanun sistematiği içerisinde ... görülmekte olması, karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin yahut bu davalar arasında bağlantının bulunması olarak düzenlenmiştir (HMK m. 132, 1, a ve b). Karşı davanın esasa ilişkin bu koşulları Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile aynıdır
On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
V. Asıl Dava ile Karşı Dava Arasında Yakın İlişki Bulunması Karşı dava açılabilmesi için karşı davanın usulî birtakım koşullarının yanı sıra asıl dava ile karşı dava arasında yakın bir ilişki bulunması gerekir(585). Bu yakın ilişki iki şekilde söz konusu olabilir. Bunlardan birincisi asıl davada ileri sürülen taleple, karşı davada ileri sürülmek istenen talep arasında bir takas veya mahsup ilişkisinin bulunması; ikincisi ise asıl dava ile karşı dava arasında bağlantı bulunmasıdır (HMK m. 132, 1, b). Buradaki bağlantıdan anlaşılması gereken, asıl davada ve karşı davada ileri sürülen talebin, aynı
Çiğdem Yazıcı / On İki Levha Yayıncılık, Mayıs 2021
I. Karşı Davanın Açıldığı Anda Asıl Davanın Derdest Olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 132. maddesinde karşı davanın şartlarından birisi “asıl davanın açılmış ve görülmekte olması” olarak belirlenmiştir (m. 132/1, a)(397). Davalının davacıdan olan taleplerinin karşı dava niteliğinde ileri sürülebilmesi, asıl davanın görüldüğü mahkemede ve asıl dava dosyası üzerinden yapılmasına bağlıdır. Davalının asıl dava dosyası üzerinden davacıya karşı dava açabilmesi için, asıl davanın derdest olması gerekir(398). Asıl davanın olmadığı yerde karşı dava da olmaz, ancak bağımsız bir davadan söz edilebilir(399