Erol Kesgin Başvurusu’nda başvurucu, şirketin takibe konu prim borçlarını karşılayacak malvarlığı bulunmasına rağmen şirkete başvurulmaksızın doğrudan kendisinin takip edilmiş olmasının mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmektedir. AYM, sigorta borçlarının tahsiline ilişkin SSGSSK’nın AATUHK ve VUK’a kıyasla daha özel bir kanun olduğundan bahisle, şirketten tahsil edilememe şartı aranmaksızın söz konusu borçlar yönünden şirket temsilcilerinin şahsi sorumluluğuna gidilebileceğini kabul etmiştir(169).…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Ağustos 2024
Sayfa: 1646 - 1649
Pınar Başak Coşkun
Editör:Ece Özden, Pınar Başak Coşkun, Gülce Korkmaz, Korkut Özkorkut, Gökhan Aydoğan, Zeynep Özkan
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
E.Fer’i Sorumluluğa İlişkin Değerlendirilme
AYM nezdindeki bireysel başvuruların dayanağı olan bir diğer husus da kamu alacağının…
Öte yandan, karşı oy gerekçelerinde de haklı olarak belirtildiği gibi, şirket borçları…
AYM, yine sigorta primi borcuna ilişkin olan Arslan Gedik Başvurusu’nda, başvurucunun şirketin malvarlığı mevcut olduğu hâlde doğrudan kendisine başvurulduğu yönündeki iddialarının ispat edilememiş olması hususunu değerlendirmeye almış olup borçlu şirkette yapılan haciz sonucunda yeterli malın haczedilememiş olmasından dolayı söz konusu iddiaları reddetmiştir(174).…
Mehmet Ali Erdaş Başvurusu’nda ise, başvurucunun pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete ait vergi borçlarından dolayı doğrudan
Benzer ve daha yeni tarihli Osman Yıldırım Başvurusu’na konu olayda da başvurucu, şirkete ait vergi borcunun tahsili amacıyla şirket hakkında usulüne uygun takip yapılmaksızın ve şirketin malvarlığı araştırılmaksızın doğrudan kendisine başvurulmasının mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. AYM, bu başvuruda da önceki kararlarından ayrılmayı gerektirecek bir durum olmadığını ifade ederek mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının dayanaktan yoksun olduğuna karar vermiştir. Öte yandan, prim borçlarına ilişkin SSGSSK hükmünden farklı olarak, vergi borçlarına ilişkin VUK m. 10’da kanuni temsilcinin sorumluluğu açıkça ikincil sorumluluk olarak düzenlenmiş olup asıl vergi borçlusu olan şirkete başvurulmaksızın kanuni temsilciye başvurulması mümkün değildir. Karşı oy gerekçesinde de isabetli olarak ifade edildiği gibi, şirkete VUK’taki tebligat hükümlerine uygun bir tebligat yapılmadan, şirketin borcu ödeyebilecek malvarlığı bulunup bulunmadığı ve şirkete gönderilen tebligatın usulüne uygun olup olmadığı tespit edilmeden ve böylece vergi borcunun şirketten tahsili için gerekli yollar tüketilmeden şirketin kanuni temsilcisine başvurulması mümkün değildir(177). Bahse konu kararlarda ulaşılan sonuç, VUK m. 10’da benimsenen sorumluluğun fer’iliği…