Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesindeki şekil hükümlerinin kambiyo senedine yansıtılmasının ne gibi sonuçlar doğuracağı da şekle ilişkin bir husus olarak değerlendirilmelidir. Aval için eş rızasının aranacağının öngörülmesi durumunda, her şeyden önce aval veren kimsenin evli olup olmadığının senetten anlaşılması gerekir. Sonraki cirantaların avalin geçerli olup olmadığını bilebilmeleri ve senede güvenebilmeleri için bu şarttır. Avalistin nüfus bilgilerinin ve medeni halinin senede dere (derç)…
Şekle ilişkin bu sakınca, aval şerhi dışında eş rızasının ne surette kambiyo senedi üzerine konulacağı ve dolayısıyla avalin hukuki niteliği ve sorumluluk bakımından da kendisini göstermektedir. Avalin ön yüze konulması halinde eş rızasının da ön yüze konulacağı düşünülebilir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nun 701’inci maddesinin 3 numaralı bendinde ifade edilen “Muha Kefalet ile avalin her ikisinin de kişisel güvence sağladığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kefalete dair hükümler kefili alacaklıya karşı korurken avale ilişkin hükümlerin hamili, asıl borçlu ile müracaat borçlularına karşı koruduğunun gözden kaçırılmaması gerekir. Bu bakımdan kefalet ile aval hükümlerinin birbiriyle kıyaslanması normun koruma amacı ile de uygun düşmeyecektir”… Kararda avalde eş rızası aranmasının kanunların yürürlüğe giriş tarihleri bakımından… Kararda ayrıca ailenin ekonomik bütünlüğünün korunmasına ilişkin düşünceye yönelik… Netice olarak “kefalette eşin rızasına ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesindeki düzenlemenin aynı Kanunun 603’üncü maddesi uyarınca ‘aval’de uygulanmasının gerekmediği”…
Şekle ilişkin bu sakınca, aval şerhi dışında eş rızasının ne surette kambiyo senedi üzerine konulacağı ve dolayısıyla avalin hukuki niteliği ve sorumluluk bakımından da kendisini göstermektedir. Avalin ön yüze konulması halinde eş rızasının da ön yüze konulacağı düşünülebilir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nun 701’inci maddesinin 3 numaralı bendinde ifade edilen “Muha Kefalet ile avalin her ikisinin de kişisel güvence sağladığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kefalete dair hükümler kefili alacaklıya karşı korurken avale ilişkin hükümlerin hamili, asıl borçlu ile müracaat borçlularına karşı koruduğunun gözden kaçırılmaması gerekir. Bu bakımdan kefalet ile aval hükümlerinin birbiriyle kıyaslanması normun koruma amacı ile de uygun düşmeyecektir”… Kararda avalde eş rızası aranmasının kanunların yürürlüğe giriş tarihleri bakımından… Kararda ayrıca ailenin ekonomik bütünlüğünün korunmasına ilişkin düşünceye yönelik… Netice olarak “kefalette eşin rızasına ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesindeki düzenlemenin aynı Kanunun 603’üncü maddesi uyarınca ‘aval’de uygulanmasının gerekmediği”…
Şekle ilişkin bu sakınca, aval şerhi dışında eş rızasının ne surette kambiyo senedi üzerine konulacağı ve dolayısıyla avalin hukuki niteliği ve sorumluluk bakımından da kendisini göstermektedir. Avalin ön yüze konulması halinde eş rızasının da ön yüze konulacağı düşünülebilir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nun 701’inci maddesinin 3 numaralı bendinde ifade edilen “Muha
Kefalet ile avalin her ikisinin de kişisel güvence sağladığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak kefalete dair hükümler kefili alacaklıya karşı korurken avale ilişkin hükümlerin hamili, asıl borçlu ile müracaat borçlularına karşı koruduğunun gözden kaçırılmaması gerekir. Bu bakımdan kefalet ile aval hükümlerinin birbiriyle kıyaslanması normun koruma amacı ile de uygun düşmeyecektir”…
Netice olarak “kefalette eşin rızasına ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 584’üncü maddesindeki düzenlemenin aynı Kanunun 603’üncü maddesi uyarınca ‘aval’de uygulanmasının gerekmediği”…