Murat KADEROĞLU: Zannediyorum Nomer Hoca’nın alanına giren bir soru sormak…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Temmuz 2021
Sayfa: 197 - 206
Baki İlkay Engin
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Prof. Dr. İlhan ULUSAN: Peki. Biz de çok teşekkür ederiz. Özellikle arkadaşlar…
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Kanaatimce, başta da belirtmiştim, derneklerin…
Murat KADEROĞLU: Müsaade ederseniz bir ikinci soru eklemek istiyorum. Öğleden önceki oturumda mütevelli heyeti kurucular kuruludur dolayısıyla dışarıdan mütevelli heyet yenilenebilir, başkaları gelebilir veya gelmeyebilir gibi iki görüş öne sürüldü. Şimdi mütevelli heyeti değişikliğine ilişkin bir hüküm yoksa yani bu konuya ilişkin, mütevelli heyete
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Öncelikle biz dedik ki “üyelik olmaz” ama organ…
Murat KADEROĞLU: Teşekkürler Hocam.…
Prof. Dr. İlhan ULUSAN: Teşekkür ederim. Başka söz almak isteyen var mı? Buyurun…
Prof. Dr. Gökhan ANTALYA: Sayın Hocam, Sayın başkanlar, değerli konuklar, öncelikle böyle güzel bir konunun, vakıflar ve dernekler, ideal amaçlı tüzel kişilerin gündeme getirilmesi ve tartışılmasını sağladığı için başta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Başkanı olmak üzere değerli tertip komitesine teşekkür ederim. Ama bu toplantıda tabii başka birinin bulunması ayrı bir önem taşıyor: Prof. Dr. Teoman Akünal’ın. Üçüncü Sektör Vakfı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne, bize, bir görev vermişti ve o görev kapsamında biz Üçüncü Sektör’e tüzel kişiler, gönüllü kuruluşlar dâhil olmak üzere, bir
Bu konuda çok söyleyecek lafım var ama ana başlıkları itibariyle söyleyeceğim. Özellikle…
Akbıyık Hocamız sahiden güzel bir soru sordu. Onda çok konuşulacak şey var ama…Özellikle…
Prof. Dr. İlhan ULUSAN: Sağ ol biz de seni gördüğümüz için sevinçliyiz. Sevgilerimizi,…
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin kararı var, bu bize uygun düşüyor dersek yani Anayasa Mahkemesi haklıdır dersek iptal hakkı tanıyalım. Fakat Anayasa Mahkemesi’nin kararının yerinde olduğunu düşünmüyorum. Vakıfta üyelik olmaz. İptal hakkı da üyeliğe bağlı, dolayısıyla vakıf kararlarının da iptali söz konusu olmaz. Ama gidiş o yönde değil, Yargıtay’ın gidişi. Adeta vakıflar, ne olmuş, kanunda hüküm olmayan özel bir dernek türü olmuş. Şimdi vakıf eşittir özel bir dernek türü dersek iptal de ederiz, üyeyi de… Her şeyi yapabiliriz yani diye düşünüyorum, bilmiyorum. Prof. Dr. Teoman AKÜNAL: Sevgili Hocam, bağışlayın. Vakıflarda geçersiz, kabil-i…
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Mahkeme tespit edecek.…
Prof. Dr. Teoman AKÜNAL: Biz memnunuz, mütevelliler heyetimiz var.…
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Ama re’sen de dikkate alabilir. Yani iptalden…
Prof. Dr. Teoman AKÜNAL: Biz memnunuz efendim. Cennet gibi yaşıyoruz. Mahkeme…
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Şimdi borçlandırıcı işlem de kesin hükümsüz olur…
Prof. Dr. Teoman AKÜNAL: Önüne gelirse alır. O nasıl önüne gelecek? Vakıflarda Vakıflar Genel Müdürlüğü devreye giriyor. “Senin yönetim kurulunun bu kararı kurucu iradeye aykırıdır. Şöyle şöyle değiştir” diyor efendim. Olmaz gibilerden. Şimdi, ne olur bağışlayın, Vakıflar Genel Müdürlüğü “Şu kararını böyle değiştir” dediği zaman -başıma geldi- gittim Sait Güran Hocam’dan mütalâa aldım. Burada, sizlere takdim edeceğim. Efendim, Vakıflar Genel Müdürlüğü nedir? Bir kamu makamıdır. Vakıflar üzerindeki yetkisi nedir? Üst denetim organıdır. Üst denetim organı olarak Vakıflar’a emrettiği -“üç ay içinde değiştir, aksi takdirde hepinizi görevden alırım” diyordu- bir idarî işlem midir? Böyle bir mütalâası var. Evet, biraz zorlanarak. Bana kalsa idari işlemdir. Bu idari işlem aleyhine gittim idare mahkemesinde dava açtım. İdare mahkemesi “Bu verilen karar aslında idari bir işlemin kesinliğini içermiyor, o sebepten dolayı kabil-i iptal değildir” dedi. Takdim edeceğim. Danıştay’a gönderdik. Danıştay dedi ki “Bu hususi hukuk ihtilafı. Hususi hukuk ihtilafında sen nasıl içeriye girip de denetim yaptın? Doğrudan görevsizlik kararı vermen gerekirdi”. Tashih-i kararda bulunduk. Döndü. Bu 2010’da başlayan bir süreç. 2017’de yine idare mahkemesi döndü, dedi ki: “Doğrudur,
Prof. Dr. Haluk Nami NOMER: Ama üye tam aksine üç ayla sınırlı olmadan bunun…
Prof. Dr. Teoman AKÜNAL: Yine mahkemeye gidecek. Ona bir itirazım yok pek…
Prof. Dr. İlhan ULUSAN: Ama enteresan söylediği.…
Prof. Dr. Turgut ÖZ: Ben şimdi bağdaştırılacak bir şeyi sorayım size, makul gelir mi diye. Vakıflarda tabii ki üyelik yok derneklerdeki anlamıyla fakat şöyle bir şey söyleyebiliriz. Vakıflarda bir yönetim organı öngörmüş kanun. Bu yönetim organının nasıl olacağını, bir veya fazla mı olacağını, nasıl çalışacağını vakfedenin iradesine bırakıyor ve senede bırakıyor. Şimdi bu senette bu yönetim organı karmaşık bir şekilde tayin edilip, işte, genel kurul, yönetim kurulu falan adıyla bu yönetim organlarının üyeleri olabilir. Üyelik bu anlamda herhalde kabul edilecek. Vakıf da diyecek ki şu yönetim organını tayin ettim, adı genel kurul veya adı bilmem ne ve şu kişiler şu şartlarla bu yönetim organına üye olur. Bu arada para falan da vermesi gerekir. Olabilir, mümkün, hukuka aykırı, ahlaka aykırı sayılmaz. Bu şekilde herhalde bunu kabul edeceğiz. Başka edilecek bir şey yok. Bu şekilde kabul ettikten sonra, derneklerle, boşluk doldurucu yorumla falan problemler çözülür de, vakfın niteliğine uygun düştüğü ölçüde. Şöyle denilebilir mi, bu 112’inci madde zaten son derece geniş bir düzenleme imkânı vermiş. İşte biliyorsunuz, diyor ki haklı sebepler varsa. Arkadaşımız da anlattı. Haklı sebep gayet geniş bir tabir. Gerek yönetim organının, birden çok yönetim organı varsa herhangi birinin demek ki veya denetim makamının -ki o Vakıflar- diyor ki diğerinin yazılı görüşünü aldıktan sonra örgütün, yönetimin işleyişini değiştirebilir diyor. Yani haklı sebep de çok genel bir ifade. Yani birisinin bildirmesi üzerine Vakıflar bunu mahkemeye, bence karar bu çerçevede, kararları