2872 sayılı Çevre Kanununun amaç maddesi olan 1. maddesine göre, “Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır.”…
Çevresel konularda kamu yararının tespiti, mahkeme kararlarında teknik ve bilimsel…
Dava dilekçesinde, 14/2/2019 tarihli ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda…
29.12.2010 günlü, 6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi…
Buna karşın bir başka kararında AYM, “Çevre mevzuatına ilişkin kurallar esas olarak 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda yer almaktadır. 2872 sayılı Kanun’un amacı, Kanun’un 1. maddesinde, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamak olduğu ifade edilmiştir. Anılan Kanun’un 2. maddesinde ise sürdürülebilir çevre ‘Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda (sosyal, ekonomik, fizikî vb.) ıslahı, korunması ve geliştirilmesi sürecini ifade eder.’; sürdürülebilir kalkınma ise ‘Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı bir çevrede yaşamasını güvence altına alan çevresel, ekonomik ve sosyal hedefler arasında denge kurulması esasına dayalı kalkınma ve gelişmeyi ifade eder.’ biçiminde tanımlanmıştır.…
Buna göre sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin içeriği itibarıyla hem bugünün hem de gelecek kuşakların çevresini oluşturan
AYM, 5403 sayılı Arazi Kullanımı ve Toprak Koruma Kanununun değişik 8. maddesinin…
Ancak toprağın korunması amacıyla arazinin daha küçük parçalara bölünmemesi konusunda…
AYM, Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin…
Kamu yararı ve ekolojik denge örtüşmesini gözardı ettiği bir başka kararında AYM,…
Ancak bu noktada Mahkemenin vermiş olduğu bir karar her yönüyle bir ayrıklık oluşturmaktadır.…
“Tarih, kültür ve doğa varlıklarının zenginliği açısından dünyada özel bir yere sahip olan ülkemizde, medeniyetlerin beşiği bir kent olan İstanbul’un ayrıcalıklı bir yeri bulunmaktadır. İstanbul Boğaziçi Alanı ise içerdiği doğal güzellikler, tarihî, kültür ve tabiat varlıklarıyla önemli bir değer olup bu alana tarihin her döneminde büyük önem atfedilmiştir. Bu eşsiz bölge doğal güzelliğinin yanı sıra millî tarih ve kültür açısından da çok önemli eser ve değerler barındırmaktadır. Türkiye’de en çok kayıtlı tescilli kültür varlığı bulunan şehir olan İstanbul’da Boğaziçi, tescilli binaların en yaygın bulunduğu bölgelerin başında gelmektedir. Bölge, insanlığın ortak mirasını oluşturan önemli kültür ve tabiat varlıklarına sahiptir. Bundan dolayı Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinin korunması, hayatta olan bireylerin yanı sıra gelecek kuşakları da ilgilendirmektedir. Bütün bu nedenlerle Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinin doğal güzellikleri ile kültürel ve tarihî değerlerinin korunması ve geliştirilmesinde önemli bir kamu yararının bulunduğu aşikârdır.…
Bu çerçevede kurallarla öngörülen şehirlerin yeniden inşası ve imarı açısından kaynak temininin başka yöntemlerle de elde edilmesinin mümkün olduğu, bunun için ender bir doğal güzellik ile tarihi ve kültürel değerlere sahip olan Boğaziçi Alanının korunmasıyla bağdaşmayacak düzenlemeler
Görüldüğü üzere AYM kararlarında çevresel kamu yararı ve ekonomik kamu yararı arasındaki…