Bu görüşlerin benzeri, Temsilciler Meclisi üyesi Mehmet Altınsoy tarafından da savunulmuştur.…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Haziran 2024
Sayfa: 44 - 49
Tolga Şirin
Editör:Fatmagül Yazıcı, Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
2.Devrim
İnkılap kavramı, 1930’lu yıllardan itibaren “devrim” olarak ifade edilmeye başlanmıştır.…
Bu yeni anlam, “ıslahat”, “ihtilal” ve “inkılap” sözcüklerinin arasındaki kavramsal…
“Tasarıda yeni Türkçe terim kullanmak merakı birçok mefhumların ters mânaya gelmesine sebep olmaktadır ki, dil bakımından en vahim olan husus kanaatimizce budur. Bir misâl: İnkılâp karşılığı devrim, kullanılmıştır ki, fahiş hata olduğu kanaatindeyim. Devrim uydurmacasının hangi asıldan geldiğini bilmemekle beraber öz Türkçe diye uydurulduğuna göre devirmek mastarı ile alâkalı olduğunu tahmin edelim. Eğer öyle ise Fransızca (evolution) karşılığı, inkılâbın (revolution) karşılığı ihtilâl ile aynı mânaya gelmek gibi bir bahtsızlığa uğradığını ifade etmemek elde değildir.”(17)…
Bu yaklaşımın aksi yönündeki yazarların sayısı ise hiç de az değildir. Örneğin Erdoğan…
Anılan tartışmanın karşılıkları, Almanca perspektifinden de benzerdir. Örneğin Yavuz…
“Devrim kavramı, çağdaşı olan Ekim Devrimine, Fransız Devrimine veya Kemalist reform hareketinin karakterine yine hiçbir şekilde uymayan 1848 devrim girişimlerine bir benzerliği çağrıştırmaktadır. İnkılapçılık (devrimcilik) anlamını kaybetmiştir. Değişimin dinamizmi – ki bu nitelemeyi hak etmektedir-, 1946’da çok partili sisteme geçilmesi ve 1961 Anayasası yönünde gelişmeler dikkate alınmazsa, Atatürk’ün ölümünden …
İngilizce literatürde ise özellikle Taha Parla ve Andew Davison’un yaklaşımı ilginçtir.…
Böyle bakıldığında inkılap sözcüğünün Türkçeye özgü bir anlamının olduğunu kabul…
Burada bir ek not düşmek gerekir: Normal şartlarda inkılap sözcüğünü saf hâliyle…
Zaten bu, kendi öncülük ettiği inkılapları, devrim olarak nitelendiren Atatürk’ün…
“Uçurum kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar. Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet…. Ve bunları başarmak için arasız devrimler.…