2.Din Eğitimi Sorunu
Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun Türkiye’de eğitimin laikleşmesinde öncü kanun olduğunu…
Bu konuda Tevhidi Tedrisat Kanunu’ndan günümüze gelgitli gelişmeler yaşanmıştır.…
1961 Anayasası’nda (md. 19/3) “Din eğitim ve öğrenimi, ancak kişilerin kendi isteğine ve küçüklerin de kanuni temsilcilerinin isteğine bağlıdır.”…
1982 Anayasası ise bu konuda ikili bir ayrıma gitmiştir. Anayasa’ya (md. 24/4) göre…
“Din ve ahlâk eğitim ve öğretiminin devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasının nedeni, maddenin gerekçesinde de belirtildiği gibi bu konudaki eğitim ve öğretim özgürlüğünün kötüye kullanılmasını engellemektir. Dinler hakkında yansız ve tanıtıcı bilgiler vermek ve ahlâki değerleri benimsetmek amacıyla din kültürü ve ahlâk öğretimi dersleri, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasına alınmıştır. Din eğitimi yerine ‘din kültürü’ dersinden söz edilmesi de bu amacı açıkça ortaya koymaktadır. Bunun dışındaki din eğitimi ve öğretimi, ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin iznine bağlı tutulmuştur.”…
Şu hâlde isteğe bağlı din eğitimi, belli bir dinin anlatımını, hatta bir ölçüde aşılanmasını…
Söz konusu içtihatta yer alan bir diğer sorun da Anayasa Mahkemesi’nin laiklik ilkesi…
Tüm bunlardan başka özellikle imam hatip okullarının Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun…