Nitekim AYM’nin de vergisel uyuşmazlıklara ilişkin bireysel başvuru kararlarında…
“51. Toplum yararı, ortak çıkar, genel yarar gibi birbirinin yerine kullanılan kavramlarla ifade edilen ve bireysel çıkardan farklı, onun üstünde ortak bir yarar olan kamu yararı amacı 35. maddenin mülkiyet hakkı açısından öngördüğü özel sınırlandırma sebebi olup, genel yarar ve toplumsal yarar gibi ifadeleri de kapsayacak şekilde geniş yorumlanmaktadır (AYM, E.1999/46, K.2000/25, K.T. 20/9/2000). Kamu yararı kavramı, devlet organlarının takdir yetkisini de beraberinde getiren bir unsur olup, objektif bir tanımlamaya elverişli olmayan bu ölçütün her somut olay temelinde ayrıca değerlendirilmesi asıldır (Zekiye Şanlı, § 54). […]…
56. Mülkiyet hakkına müdahale oluşturan kamu gücü işleminin, meşru kabul edilebilmesi bakımından, kamu yararını gerçekleştirme amacını taşıması ve müdahale sonucunda ortaya çıkan yeni durumun ve bozulan yararlar dengesinin, birey açısından tahammül edilemez bir boyuta ulaşmaması gerekir (Zekiye Şanlı, § 59).…
57. Kişilerin kamuya olan borçlarının tahsili için yasal düzenlemeler yapılmış olup, başvuruya konu olay açısından şirketin kamuya olan borcunu süresi içinde ödememesi nedeniyle şirketin birinci dereceli imza yetkisine sahip başvurucu adına borcun tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde kamu yararı olduğu açıktır.”