“... cihât-ı sâire (diğer şekiller) ile dahi cerr-i nef‘e (menfaat elde etmeye) vesîle etmek için mirîye (devlete) rüsum (vergi) vereceğiz misillü erâcîf-i mütenevvi‘a (çeşitli erâcif) ilkâ ve hammâma gelen müslim ve zimmîlerden hilâf-ı mu‘tâd (kanuna aykırı olarak) mutâlebâta (istemeye) ve envâ‘ tahkîr-gûne (çeşitli tahkir edici) mu‘âmelâta ictirâ (cüret) eyledikleri tahkîk olunmakdan nâşî tedîbleriyle sâirlerin terhîbi (caydırılması) lâzımeden olduğundan mezbûrlar diyâr-ı âhara nefy (başka bir yere sürgün) ve kal‘a-bend olunmağla …”
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi: Temmuz 2024
Sayfa: 380 - 382
Süleyman Tepe, Mehmet Barutçu
Editör:Yasin Söyler, Bülent Kent, Merve Ayşegül Kulular İbrahim
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
C.Sürgün
1806 yılına ait bir mahkeme sicilinde bazı hamam sahibi kimselerin devlete vergi…
Sürgün cezasının verildiği 1791 tarihli başka bir mahkeme sicil kaydında Mustafa…
“... Tabib-i mühtedî Mustafa ile medîne-i mezbûre mahkemesinde Dîvân-ı âlî’de ve Çarşamba günü arz odasında merkūm mühtedî Mustafa mezbûr İbrahim’in menzilinde leyl û nehâr (gece ve gündüz) tek û tenhâ mütemekkin olup ol-vechile envâ‘-ı erâcîf ve havâdis-i mâ-lâ-yenbâgîyi (istenmeyen olayları) mûcib hâlâta (durumlara) bâdî (sebep) olur töhmetiyle müttehem oldukları bi’d-defa‘ât mürâfa‘a ve münâza‘a ve husûmetleri şuyû‘una binâen tabîb-i merkūm dükkânından ihrâc ve fî-mâ ba‘d (sonrasında) Üsküdar’a ayak basmamak üzere mahâll-i âhara nakl ile terbiye ve iz‘âcı bâbında temîn-i ibâd (kamu emniyeti) ve tathîr-i bilâd (kamu düzeni) içün …”
25 Eylül 1860 senesine ait İzmir’de bazı erâcif neşri ile ahaliyi korkutacak hareketlerde…
“… eşhas-ı merkume (malum şahıslar) İzmir’de bazı erâcif neşriyle tahdiş-i ezhan-ı ahaliyi (ahalinin zihinlerini bulandırmayı) mucib harekette bulunduklarından başka bunların sabıkalı ve meşhur sârik (hırsız) ve edebsiz ve yankesici güruhundan olup bi’d-defeât habs ve tedip olunmuş iseler de, ıslah-ı nefs etmeyerek yine bildiklerinden geri kalmadıklarından hükümet, selb-i emniyet (emniyeti bozmak) eylediklerine binaen selef-i ali-i âsıfaneleri devletlü Ahmed Paşa hazretleri tarafından bab-ı aliye vuku bulan istid’â (dilekçe) üzerine merkum eşhasın irsalleri irade ve iş’ar buyurulmuş ve ol vecihle eşhas-ı merkume Rodos’a izam (gönderilmiş) ve irsal olunmuş olmakla …”
14 Haziran 1798 tarihli vesikanın içeriğinde devlet görevlisi olan Hasan Efendizade…
“... Bu esnalarda mazul bulunduğundan devlet küskünlüğü suretiyle -maâzallâhi teâlâ- hademe-i devletin umur-ı memurelerinde muvaffak olma-
1858 Ceza Kanunnamesi 66. maddesinde; meydanlarda içerisinde yafta yapıştırmanın…
1858 CK m.66: “Her kim meydan, sokak ve insanların toplandığı yerlerde, nutuk irat ederek, yafta yapıştırarak veya matbu varaka neşrederek, halkı bu fasılda beyan olunan suçları işlemeye doğrudan doğruya tahrik ederse, o suçu fiilen işleyen gibi cezalandırılır. Fakat zikrolunan tahriklerin bir gûna fiili eseri zuhur etmezse nefy-i ebed cezasıyla mücazat kılınır…