Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarih ve E.2019/104 – K.2021/3 sayılı kararına konu…
Anayasa Mahkemesi yukarıda künyesi yer alan kararında, “Kuralla sigortalıya yaşlılık aylığı bağlanması için SGK’ya yazılı başvurudan önce çalışılan işten ayrılma koşulunun öngörülmesi suretiyle sigortalılık statüsünde meydana gelen değişikliğin işyeri ile SGK kayıtlarına sağlıklı olarak işlenmesi ve böylece sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla kuralla getirilen sınırlamanın hakkın doğasından kaynaklandığı, bu yönüyle anayasal açıdan meşru bir amaca dayandığı anlaşılmaktadır. … Kuralın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yeniden çalışmaya başlamaları hâlinde aylıkları kesilirken 506 sayılı Kanun’un mülga 63. maddesinde 3279 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle yaşlılık aylığı alanlara talep etmeleri ve kendilerinden sosyal güvenlik destek primi kesilmesi şartıyla hem yaşlılık aylığı alma hem de aktif çalışmaya başlama imkânı getirilmiştir. Sigortalının çalıştığı işten ayrılmadan da pasif sigortalı statüsüne geçirilerek prim ödemelerinin buna göre düzenlenmesinin sosyal güvenlik sisteminin düzenli işleyişi üzerinde olumsuz bir etkisinin olacağı söylenemez. Mülga maddenin ilk hâlinde bulunmayan bu yeni imkân karşısında itiraz konusu kuralla kişinin yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunabilmesi için işten ayrılma şartının öngörülmesinin sosyal güvenlik sisteminin düzenli işleyişini sağlama bakımından elverişli bir sınırlama olduğundan bahsedilemez. … Yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunan sigortalının ya da SGK’nın tahsis talebinde bulunulduğunu işverene bildirmesi ve SGK ile işveren kayıtlarının buna göre düzenlenmesi mümkündür. Sigortalının yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunmadan önce çalıştığı işten fiilen ayrılmasını gerektirmeyecek daha hafif nitelikteki tedbirlerle de sosyal güvenlik sisteminin düzenli bir şekilde işleyişinin sağlanması amacına ulaşılabileceği gözetildiğinde kuralla öngörülen sınırlamanın anılan amaca ulaşma bakımından gerekli olmadığı da anlaşılmaktadır. … İtiraz konusu kural uyarınca sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmesi için işten ayrılması gerektiği gözetildiğinde kural, sigortalının söz konusu üç aylık dönemi herhangi bir gelir elde etmeksizin geçirmek zorunda kalmasına neden olmaktadır. Her …
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce de öğretide, sosyal güvenlik destek primi…
İsabet derecesi tartışılan Anayasa Mahkemesinin kararıyla ilgili olarak öncelikle…
İptal kararının mülga bir hükme ilişkin olduğu bir yana bırakıldığında, söz konusu…
Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin, 27.10.2021 tarih ve E.2021/1953 – K.2021/12982 sayılı…
Yargıtay’ın ilgili kararı uyarınca, “dava dosyası incelendiğinde,03/10/2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacıya 01/11/2011 tarihinden geçerli 506 Sayılı Kanun 81/B-f kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurum tarafından işten ayrılma şartını yerine getirmediği ve çalışmaya devam ettiği belirtilerek 01/11/2011-25/06/2015 tarihleri arasında almış olduğu aylıkların yersiz aylık olarak ödendiğinden bahisle … davanın açıldığı anlaşılmaktadır.…
Davanın yasal dayanaklarından olan mülga 506 Sayılı Kanun’un 62. maddesindeki “....çalıştığı işten ayrıldıktan sonra...” ibaresinin önüne gelen başka bir uyuşmazlık nedeniyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Anayasanın 2.,10.,48.,49. ve 60. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali için Anayasa Mahkemesine itiraz yoluna başvurulmuş, Anayasa Mahkemesi 2019/104 Esas, 2021/13 Karar ve 14.01.2021 tarihli kararı ile “17.07.1964 tarihli ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun mülga 62. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “....çalıştığı işten ayrıldıktan sonra...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline” karar verilmiştir. ……
506 Sayılı Kanun’un 60/h bendindeki işten ayrılma koşuluna ilişkin düzenlemeyi de iptal edebilecek olmasına karşın sadece 62. maddesindeki ibarenin iptal edilmiş olması sigortalılar aleyhine olan durumun devamına imkan sağlamakta ise de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının gerekçesinden de anlaşılacağı üzere işten ayrılma koşulunu özünde Anayasaya aykırı kabul ettiği belirgindir.…
Açıklanan nedenlerle 506 Sayılı yasanın mülga 62. maddesindeki “çalıştığı işten ayrıldıktan sonra” ibaresinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği hususu da dikkate alınarak, yapılacak değerlendirme ile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…