Değinilen kararda görüldüğü üzere Yargıtay sadece lafzi yorum yapmakta ve boşanma…
Kanun hükümlerinin yorumuyla ilgili temel açıklamalar çerçevesinde 5510 sayılı kanun…
Yapılan açıklamalar çerçevesinde 2018 yılı kararlarının değerlendirilmesine ilişkin…
Şimdiye kadar üzerinde durulan Yargıtay kararı, 5510 sayılı kanun md.56/son hükmünün…
59. Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalara, somut olaya ilişkin maddi ve hukukî olgulara göre; davacının eşinden boşandığı hâlde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamaya devam ettiği, boşandığı hâlde eşiyle birlikte yaşamaya devam ederek hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla hak etmemesine rağmen 5510 sayılı Kanun uyarınca genel sağlık sigortasından yararlandığı, bu hâliyle 5510 sayılı Kanun’un Geçici 45. maddesi kapsamına girdiği ancak davacının hakkını kullanırken hakkın tanınmasındaki amaca uygun davrandığından bahsetmek mümkün olmadığının diğer bir ifadeyle davacının 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesi kapsamında hakkını açıkça kötüye kullandığının kabulü gerekir. 60. Sonuç itibariyle 4721 sayılı Kanun’un 2. maddesi kapsamında hakkını kötüye kullanan davacının 5510 sayılı Kanun’un Geçici 45. maddesinden yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. 31.01.2012 tarihinden sonra yapılan sağlık giderleri yönünden ise 5510 sayılı Kanun’un 67. maddesinde belirtilen şartları sağlamadığından Kurumca yapılan sağlık giderlerinin iadesi gerekmektedir…
Karara karşı yazılan muhalefet şerhinde ise “anılan Kanunun (5510 sayılı kanunun) geçici 45. maddesinde, bu kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31.01.2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmeti giderlerinin tahsil edilmeyeceğinin öngörülmesi, 01.10.2008 tarihi itibariyle boşandığı kocasıyla birlikte yaşadığı belirgin bulunan davalının, anılan tarih itibariyle 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin –g- bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı bulunması, geçici 45. maddede yer alan “... bu kanuna göre...” ibaresinden kastedilen kanunun 01.10.2008 yürürlük tarihli 5510 sayılı Kanun olması karşısında, 31.01.2012 tarihine kadar yapılan sağlık giderleri talep edilemeyecektir. 31.01.2012 tarihinden sonra yapılan sağlık giderleri ise davalının 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayıldığından ve 67. madde kapsamında gelir testine tabi tutulmasıyla oluşacak ihtilafa konu dönemdeki prim borçlarının Kurum tarafından tahsilinin mümkün olduğu göz önüne alındığında, belirtilen giderler genel sağlık sigortalısı sayılan sigortalıdan talep edilemeyecektir”…
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerinin sağlık giderlerini…
Bununla birlikte sağlık giderlerinin iadesine ilişkin söz konusu karar, aylık ve…